Kategori: Şiir

Arınış

Şehir sahrasında süreğen sıcakKanatır sabrımı keskin bir bıçak Ne bilir melâli, süfli-uygarlıkBu bir gönül işi, ince duyarlık Arşı saran çığlık, sûr’u andırırBir damla, deryayı dalgalandırır Kurşunlanmış gibi sancılanır cânBu bir iç kırılış, bu bir iç buhran Herşey, su üstüne yazılan yazıHüzün ruhumuzun gizli niyazı Âteş ırmağıdır nefsin yunağıBoşalır ansızın his sağanağı Yakar düşünceni âfet bir …

Devamını oku

Sûfîler Sûfîsi

Kelâm tarif edemez bu mücerret âyiniYeşil kubbe altında sonsuzluk şehrâyini Ruhumun semâsında ney şöleni bir dönüşUyanıyor içimde Selçuklu’dan kalma düş Revaklar, soylu vavlar, çağa resmeder biziTöremize icazet verir Şems-i Tebrizî Bir buhurdan içinde tütsülenen bileşikMerhamet dilediğim, sığındığım son-eşik Âşkın kutlu âteşi düştü cân ummanımaEy sûfîler sûfîsi, al beni de yanına Kaynar kaynar azalır, yoklaşır, uçar …

Devamını oku

Sürgünden Dönüş

-I-O kentin kapısı önünde ;Kuşkularla kuşatılmış ve dalgın,İç kentim mi bir dış kent miydi bu?Bilemem, bunu şimdi sormayın…Karanlık bastırıyorken girdim;El ayak çekilmiş dar sokaklardan,Bir ağaç altında oturmuştum, huzursuzÜşümüş ve türlü tehlikeye maruz,Karşı tepede bir konakBir iki penceresi ışıklı…Tepe eteğinde, güneşin yasını tutan,Karalar giymiş bir koruKoru değil “meşcere “ diyordum,Çünkü içim makbere gibiydi,Ortaçağda bir gece yaşıyordum..Bu …

Devamını oku

Yaşlılar Korosu

Susturun ne olur şu olukları;Ne rahattı ama yağmur öncesi,Kesilsin hepsinin solukları,Biz miyiz onların eğlencesi?Biz de Arkadya’da yaşamıştık…Sanırdık, isterse iyi olur insan,Kalbimiz bu zırhı nasıl ne zamanKuşandı bilmiyoruz, vakit geç artık.Yavru kuşlara acımakla başlayıpKimseye acımamakla biter ömür,Duyguları kaybederiz bu kayıpBize bir kurtuluş gibi görünürBir yağmur yağmaya görsün, oluklar,Takma dişlerini takırdatırlarKelimelerle geçen ömrümüzü,Çekinmeden bize hatırlatırlar.Kurtlara yenilmemekti dileğimiz,Bizler …

Devamını oku

Nihayet Faslı

Dünya ellerimden kayıyor sanırken,Kayan benmişim onun ellerinden;Anne, Baba, Arkadaşlar ve nicesiBuhar oldular ardarda             Sıklıkla gözlerimde yağar yağmurları…Savaşlar, Ölümler, Dertler bir yana,Güzel besteydin ey Ömrüm!Bir fasıl heyeti loş bir salonda,Yorulmadan seni seslendirdi…Renk vermiyorlarsa da artık, hayli mahzun saz heyeti.Salon loştu zaten fakat işte lâkin,Sahne ışıkları da azalıyorAydınlandı koridorSahne arkasındaki ışıklar,Birden açıldı …

Devamını oku

İbn el-Arabi

Hüzünden acıyave acıdan yeniden hüzne dönüşansızın sevinçfırlatır atar seni yaşam-İnan ki;‘Göğüs kafesindedir sevdiğinsoluğunla bir uçtan diğer uca sürüklenen’ Opus incertum (1959) Gunnar Ekelöf

Söyle be Ustam

İçimdeki papatyalar yolundutomurcuklar kırıldıben kırıldımen çok da sevdiklerime Bir türküsü olmalı şu hayatınbahar aylarına, gönül yaralarınabilirim herkesin bir şiiri vardır bir de umuduhangi iklimin kırılgan ağacıyım benküskünüm, güz acısı çekiyorum iştesöyle be ustamyerim neresi bu çıkarcı dünyadaalıp başımı nerelere gideyim Bak ustamgözlerim ıslak, hüzün akıyor yüzümdenküskünüm, yaşam ağrısı çekiyorumkederimle boğuşmaktayım sancılar girdabındahayatın en sessiz matemindeyimsöyle …

Devamını oku

Şu Geniş Dünyaya Sığmayan Gönül

Şu geniş dünyaya sığmayan gönülŞimdi bir odaya kapandı kaldıBir dakka bir yerde duramaz ikenOturduğu yerden kalkamaz oldu Hani o gençlikte çağlayan gönülGâhi gülüp gâhi ağlayan gönülGüzeller köşkünde yaylıyan gönülGönül yaşar amma ümitler öldü Elveda gençlikte geçen günümeEzirâil el atıyor canımaYanarım gençlikte, o zamanımaAcı tatlı günler hep hayâl oldu Nerde gençlikteki geçen çağlarımSustu bülbül gazel döktü …

Devamını oku

Anadolu

Beşikler vermişim Nuh’aSalıncaklar, hamaklar,Havva Ana’n dünkü çocuk sayılır,Anadoluyum ben,Tanıyor musun ? Utanırım,Utanırım fıkaralıktan,Ele, güne karşı çıplak…Üşür fidelerim,Harmanım kesat.Kardeşliğin, çalışmanın,Beraberliğin,Atom güllerinin katmer açtığı,Şairlerin, bilginlerin dünyalarında, Kalmışım bir başıma,Bir başıma ve uzak.Biliyor musun ? Binlerce yıl sağılmışım,Korkunç atlılarıyla parçalamışlarNazlı, seher-sabah uykularımıHükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,Haraç salmışlar üstüme.Ne İskender takmışım,Ne şah ne sultanGöçüp gitmişler, gölgesiz!Selam etmişim dostumaVe dayatmışım…Görüyor musun ? …

Devamını oku

“Yavaş yavaş delirdim, kimse farketmedi. Hayat çok zor. Ailemi çok seviyorum.”

Yavaş Yavaş Delirmek Bir not düştü hayatın anlamsızlığına‘Yavaş yavaş delirdim, kimse bunu farketmedi’Suskun bir kelebek çarptı boğazın sularınaErtesi gün gazetelerde -gülen- eski yüzü ileNeydi dostlarının anlayamadığıAnlatamadığı ne vardıTabutuna sarılı duran ihtiyar babasına*‘Yavaş yavaş delirdim, kimse bunu farketmedi’Solgun bir yaprak düştü boğazın sularınaTam da bahara çalarken gözleriAvunacağı bir sevda vaktiAğlatarak bir yalnız kentiAnlatamadıklarıyla veda etti.*Bu şehrin …

Devamını oku