Kategori: Şiir

Gölge

Geriye bakmaya zorlama beni hiçbir zaman,Biliyorum, yol aldıkça ardımda kalıyor hayatVe hak ettimse gerçek tutku,Cesedime bir ışık olarak vuracak. Henüz toprağa gölgesi düşüyor,Başka bir dünyaya göçen bedenin,Kurumuş ve parçalanmış olarak,Yüzükoyun düşüyor ve acıyla ağlıyor. Ve benim yerime başkaları deniyor,Dağa dönüştürmeyi gölgenin ağlamasını.Oysa o tek başına ve bir yabani hayvan gibiKendi tükürüğüyle sağaltıyor yaralarını. Benim gölgeye …

Devamını oku

Savaşa Karşı

Kimdi korkunç kılıcı icad eden?Ne vahşi, ne katı yürekli adammış.Kan dökülüyor o gün bugün sel gibi,Savaşlarla sarsılıyor insanlık. Artık ölümün yolu kısa ve korkunç.Belki suç, kılıcı icad edende değil.Vahşi hayvanları öldürelim diyeBize armağan ettiği aracı belkiBizler kardeş kıyımı için kullandık.Başımıza gelenler, hep altın yüzünden;Tahta çanaklarla çorba içtiğimizdeSavaş nedir bilmezdik. O zamanlar,Kaleler, kuleler, surlar yapılmamıştı;Sürüsünün yanında …

Devamını oku

Yollar

Bir lâmba hüznüyle Kısıldı altın ufuklarda akşamın güneşi; Söndü göllerde aks-i girye-veşi Gecenin avdet-i sökünüyle… Yollar Ki gider kimsesiz, tehî, ebedî, Yollar Hep birer hatt-ı pür-sükût oldu Akşamın sîne-î gubârında. Onlar Hangi bir belde-i hayâle gider, Böyle sessiz ve kimsesiz, şimdi? Meftûr Ve muhteriz yine bir nefha-yi hayâl esiyor; Bu nefha dalları bî-tâb ü bî-mecâl …

Devamını oku

Saat Kaç?

Şimdi vakit çok geç olmalı.Keder yürekte geçirdi geceyi…Gene de huzur vermiyor acı pişmanlık-Saat kaç, saat kaç? Penceremde duruyorum, değişmiyor gece,Bütün bir sonbaharı başıma yıktı.Şimdi ancak üç olabilir, belki de-Saat kaç, saat kaç? Saat üç çeyrek olmalı,Dışarı bakınca hava karanlık.Garın gongu çalıyor onüçüncü kez-Saat kaç, saat kaç? Düşüncelere karışmış karanlık koridor,Gecenin arabacısı seçemiyor yolu.Gene acı acı …

Devamını oku

Şarkılar

Güller, servi dalları, sırma tellerle,Bir tabut gibi,Süsleyerek bu kitabı sevimli, hoş,Koysam içine şiirlerimi. Aşkı da koyabilsem! YeşerirAşkın mezarında huzur çiçeği,Büyür, açar koparılır-Benim için açması, ben ölünce! İşte şiirler, Etna’nın lavlarıGibi taşkın nağrımdanKıvılcımlar saçarak fışkırdıEtrafa bir zaman. Şimdi hepsi sessiz, ölü adeta,Donmuş, katı, buğulu,Fakat canlanırlar eski ateşte,Esse üstlerinden aşkın soluğu. Dile gelir kalpteki duygular,Aşk soluğu çiy …

Devamını oku

Maximus Kendi Kendine

1 En basit şeyleri en son öğrendim.Birtakım güçlükler bu yüzden çıktıDenizde bile yavaştım, kumanyamı alırken,Islak güverteden geçerken.Anladım benim işim değildidenizlere açılmak. Ama işim denizlerdeyken bile,yabancı kaldım en bildik şeylere. Geç kaldım,ve aklım yatmadı adamın ileri sürdüğü gibiböyle gecikmelerinartık doğası gereği olduğunaboyun eğmenin, ağır akan zamandahepimizin geç kaldığına,başka başka insanlara dönüştüğümüzebüyüdüğümüz zamanve tek olanınkolayca tanınmadığına … …

Devamını oku

Okurken

Okurken çizdiği bir satırı gördüm o elinbir kitapta. O eli gördüm, o elin ışığını.Sahipsiz bir karanlıktan çıkardı beni.Kitap oradaydı ve bilmiyordum oradaolduğunu. Kitabı okuyan oradaydı vebilmiyordum, çizilmiş satırı görene değin. Senin elindi o satırı çizen, bir sayfayıçevirince incecik bir ışık düşüren geceme.Elimden tutan senin elindi o ışığa doğruyürürken. Bilmiyordum ve öğrendimyıllar sonra yeniden okurken o …

Devamını oku

Çıkalı göklere âhım şererî döne döne

Çıkalı göklere âhım şererî döne döneYandı kandil-i sipihrün cigeri döne döne Ayagı yer mi basar zülfüne ber-dâr olanınZevk u şevkîle virür cân u seri döne döne Sen turup raks idesin karşuna ben boynum egemİne zülfün koca sen sîm-beri döne döne Şâm-ı zülfünle gönül mısrı harâb oldı deyüSana iletdi kebûter haberi döne döne Sen olasın deyü …

Devamını oku

Bir Çizgi Daha

Üstünü örttüler bir çocuğun. Anlamadılarörtülen çocuk değildi. Boğulup kalanbir dünyaya-geliş çığlığıydı, bir sessizliktifırlayıp çıkmak isteyen boğazından, gökyüzünebir bakış, rüzgârını aralayıp bulutların. Üstünü bir şiirle örttüler. Görmedileraçılıp kapanan dudakları. Suskunluğunoyup boşalttığı bir okyanusta, sularladibe inen ve bir daha yükselmeyen son ışıltıları. Bilmediler onu nasıl çıkarmak istediğiniörtülen şiirin altında, nasıl soluk verdiğinidudaklarına, yeniden su yüzüne çıksın diye …

Devamını oku

Eskiden

EskidendiKelimelerin kalbini açar bakardım.EskidendiUçar üzerinden bozkırınÇocukluğa giderdim. Yine giderimAnnenin yüzü hâlâ masumHâlâ acılı bakışları. Ağlamak içinKalbimi ağaçlara bağladığım zamanlarOrmanların derinlerindeYaprakların açılmasıVe konuşmasıEskidendi. Sonra kelimeler geldiVe oturdu karşısına kalbinGitmedi. Bejan Matur