Koyup zarfın içine, üstünü acıyla pulladımSana bir sevinçlik menevişli kuş yolladım Son kuşlarımdı bunlar, dedim telef olmasınGeçti artık göğsümde kuş barınmaz anladım Esti rüzgâr bozuk bozuk, örselendi yüreğimEksik gedik nem varsa ezberden tamamladım Bende sönen şavkıması sürsün diye yaşamınBu kuşları senin için gözlerimde sakladım Kim sürmüş Altıok Metin dünyanın sefasınıKirletilmiş bir zamanı yürürken adım adım …
Kategori: Şiir
Şub 23
Kış Medıtatıonları
Ürkek ayak sesiyle kışGeyikler çizen sesimdirHer kelime bir resimdirSanki bakmaya asılmış Beyaz deriz ama nedenDuyduğumuz karlı tarlaGörüntü çeken atlarlaAşılmaz yollar kapanmış Kuşlarımı koymak içinBir gök resmi bulamadımİlkel bir dil benim adımOnunla gül çizmek varmış Hilmi Yavuz
Şub 23
Dirlik Düzenlik
Bir hoş oldum ele güne karşıHerkeslerden utandımBir yanım insanlı kahveDünyalar dolusuydu bir yanım Ah beyler söylemesi güçİşim bitince kahvelik olurumBana cezveler tutuluncaBir yanlara çevrilidir başım İşte bu yüzden arayı bozdumDünyalar gözükmediNelere dadandım o yüzdenMehtaba alıştım pisi pisine Yollar benimmiş gibilerdenDurmaklı yürümekli bir geceKahvenin etrafında şiirler uçuşurHerkes bir şeyler bırakır çarşıların içine Alıştım bir kere işim …
Şub 23
Yahya Kemal İçin Rübai
Sen gittin gideli kuşlar anlamaz görünürHer acılan gülde yepyeni bir Sırâz görünürBakışlar dağılırken denizin belleğindeSenin her sihrinde geçmiş bir yaz görünür Hilmi Yavuz
Şub 23
Sadece Ses Kalıcıdır
Ne için durmalıyım? Ne için?Kuşlar çoğul maviliği aramaya gitmişlerUfuk dikeydir,Ufuk dikeydir ve hareket fıskiye gibiGörünümde ışıklı yıldızlar oynuyoryeryüzü, yükseklikte kendini tekrarlıyorVe gökyüzü kuyuları ilişki bağlantılarına dönüşüyorVe gündüz öyle geniştir kigazetenin küçük beynine sığmıyor. Ne için durmalıyım?Yol hayatin kılcal damarları arasından geçiyor.Çevrenin niteliği tüm kokuşmuş hücreleri öldürecekVe şafağın kimyasal atmosferindeSadece ses kalacak,Zaman zerreciklerine bağlanan ses. Ne …
Şub 23
Örtü
Senin alnın sıcak bir öpücükten çokserin bir secdeye susuz.Çünkü biliyorsunİstanbul’dan senin üstüne yıkılantırnakları bazı uzun kadınlar oldu.Eşarplarında tanımadığın renkler olan kadınlar oldu.yemeksepeti.com, fiyonk makarna ve peynirli yumurtahalılardan alnına yapışan tozlar, sağlıksız mutfaklarama en çok da alnına yapışan tozlar, seccadesiz secdelerkapıcı aidatı ve adsl’deki bağlantı sorunları.Bir yaprağın çiçeğinden koparılmamış halini düşlemekti senin içinbir secdeyi yaratma anı.İstanbul’dan …
Şub 23
Mecnun İle Leyla
Bir gün Mecnun sevinç içindeOturmuştu bir binanın dibinde Bir duvar vardı; yapılmış alçıylaLeyla ile Mecnun oturmuştu orada Zarif biri diyordu: Bir ömür koştumSonunda ikisini bir arada gördüm Yoksa şimdi ben düş mü görüyorum?,Baş başa oturmuş Leyla ile Mecnun İkisini böyle yan yana kim görmüş?Allah’ım; dünyada bu yüceliği kim görmüş? İlâhînâme / Ferîdüddîn AttârAyrıntı YayınlarıÇeviri: Mehmet …
Şub 23
Geriye ne kalacak bu yaşamdan
Bazen düşünüp duruyorumNiye dağlarda değilimSırt üstü uzandığımda bir taşa kayayaCiğerime dolan çiçek kokularıBir kelebeğin neşeli uçuşuKarıncaların ayak sesleri birazdanKınalının ötüşü uzaktanToprağın ağacın rüzgarın kokusuBerrak bir pınarın avucumdaki hissiİstediğini yapabilmek hür olmakAkılda kalan kokular sesler Geriye ne kalacak bu yaşamdanBir kaç resim biraz nefesBelki de,,İki söz, bir kaç cümle Kaan Otçu / Bir odadan…14 temmuz 2015
Şub 23
Sığda
Sokağı beğendim mi bir bakıp penceredenÇıkıp gitmek olmalı özelliğim bu benimSenin durman, küçük sevinçleri yaşadığımızınEy yağmur, ey sevdiğim Durgunsa kahvelerin masalarında havaKuşsuz kalmışsa ağzım gözlerim gülmemektenDostumdan, gökyüzüne sürmeye kuş isterim Uzaktan en uygun ballı yemişleriyleTutup ötmeye ceylan, barınmaya kulübeKüçük şeyler ormanına bir güven bir güvenBöyle yanılma hiç görmedim. Ürküt kara martılarını kıyımızınYankılan, mutlu kayığımı sığdan …
Şub 23
Yanlış Parantez
suyu çekilmiş bir ırmağıniçli bir türküsüdür bizimkibir ırmak kiyediyi yetmişi savuranbir ırmak kiürkek tayları yağız atları şahlandıranbütün sapaklarındankösnül kokular gelengarip bir devrandır dönüyor iştedönüyor değirmenler dönüyor eflâkçocuklar kianlaşılmaz bir şaşkınlık içindeuzanıyorlar evrenehep korku hep endişesoruyorlar nerde harita ve pusulaçocuklar zamansız açılmış parantez içinde ne desemtoprağın katmanlarından büngüldüyor kirli arkne desemçatlamış bir kere kâdim fanus Mehmet …