Bakın, akşam güneşinin sıcağıyla evrimYeşiller içindeki kulübeleri nasıl parlatıyor!O giderek çekilirken, Gün kurtuluyor,Bize inip kaybolurken bile hayat veriyor.Ah! Bir kanat yerden beni kaldırmıyor,Ki ardından, hep peşinden yetişeyim!Seziyorum sonsuz Akşam ışığında,Issız alemi ayaklarımın altında,Tutuşmuş tüm tepeler, yatışmış her dere,Gümüş Çınar altın ırmaklara akıyor habire.Yok, durduramadı ulvi bahtı engeliyleAzgın Dağ tüm uçurum ve geçitleriyle;Çoktan Deniz ısınmış koylarıyla …
Kategori: Şiir
Şub 23
Sevinç İle Hüzün
Sevinci kapıştılar taşımayı bilmeden,Şimdi bilen yok, nerede oturuyor.Köyün delisi Hüzün, yalnız kaldı yollardaAdam adam, sınıyor, arıyor yoldaşını..Kıskandıran özlemi, yüzünden okunuyor. Görünüp siliniyor o günden beri.Sevinç bin an gözlerde, dudaklarda.Yerini sevgilisi Hüzün’e bırakıyor.Sevinç’se, uzaklarda, hep uzaklarda..Şöyle bir görünüyor, hemencecik uçuyor. İşte o günden beri gözlerde, dudaklardaHüzün, aramaktadır yitik yavuklusunu.O günden beri Sevinç yerinde durmazVe kişiliğini ararken …
Şub 23
Çeşitlemeler
Karacaoğlan’ ın Bir şiiri Üzerine I Atımla yola çıkıyoruz seherdeSabah büyük bir kuş uyanıyor,Ağırlaşmış ay gibi susuyorum,Yaşı bilinmeyen yağmur önümde,Bin yıl ötedeki ufak çiçekler.Dün gece, dün gece gördüm düşümdeKömür gözlümden ayrı düşmüştümSevdamın avucunu bastırıyorum gcceyeYağıyor dağlara kar benim içinGüz ağaçları ile karıştırıyorum sisleriBeni yola bırakan ırmağa dönüp bakıyorumUzaklıkların sınanmış bıçağıBir şey demek gelmiyor içimdenKanımın buğdayını …
Şub 23
Veda
Bırak gözlerim veda eylesin,Dilimin söylemeye varmayan!Zor, zordur taşınması erkeğin!Çünkü adamım, bazen kalpazan. Üzülür bu saatte her canAşkın en tatlı tutusu bile,Soğuk bir buse ağzından,Donuk elinin sıkması hele. Ayrıca, hafif çalınmış bir öpücük,Ah, anında beni nasıl da büyülemişti!Sanki sevindiren bir Menekşe küçücük,Martın ilk günlerinde koparılmış gibi. Yok, ben şimdi çelenk toplamıyorum,Artık bir gülü bile kıyamam sana.İlkbahar …
Şub 23
Güneşte
Çünkü saatler dardır, her şeyi almaz Güneşte çözülür ve kayarlar bir yana. Mısırlar güçlükle büyürken yağmursuzluk Kaygılandırır dilsiz bahçıvanı. Sessiz kuşlar, bir keçi, ağır iğde ağaçları. Bir araba geçti incelmiş yoldan El salladı biri, belki tanıdık, Belki değil, süreksizliğin eşanlamı. Ve denizin yorgun çağındaydı çocuklar Çığlıkları titretir balkondaki sarmaşığı, Çünkü dardır saatler, sığmaz biraraya Dalgınlık, …
Şub 23
Uyanacağım Senden
ben önce senin mavi kaşlarını sevdimtül perde salınırken sisesonra dilinin ucundaki unutkanlığıhani bir dörtyol vardı yatef gülerşifa istemem derdi sonra şakayıklar ektin avuçlarımıza tek teksusam serptin avuçlarımızakuşları çağırdınben deliliğe vurdum senin dişlerinde güneş bir şarkılarından doğdu o kalabalık caddedebir yan dönerken boynundan… ben önce senin mavi sözcüklerini sevdimsonra gözyaşlarımı emerken çırpınan göğsünühani on dört yaşında …
Şub 23
Hayat Kadınının Şarkısı
1 Canlarım, on yedi yaşımdaÇıktım aşk pazarınaÇok şey öğrendim.Kötülükler çoktuAma oyun buydu.Yine de midemi bulandırdı kimi şeyler(Sonunda ben de bir insandım) Tanrıya şükür, her şey hızla geçer Aşk da, hatta keder de. Nerde dün akşamki gözyaşları? …
Şub 23
Allah’a sarılıp ağlamak istiyorum bazen
tükendi dad kelimelerimartık dokunmasalar da ağlıyorum Murat Kapkıner Şehrin ve meydanların ve kalabalığın ve herşeyinİçimde yalnız ve yapraksızBir kavak ağacı büyüyor -Çıplak ve göğe doğru-Ama küskün ama yalnız ama yapraksız ve uzunBir ağlama duvarı bu.Erdem Bayazıt sesinden tanıdım defterde sesi kalmışgöz kırpıyordu bana gözlerimi kapadımbuymuş dedim ağladım bir daha ağlamadım İçimdeki bir yerde kaybolmuş bir …
Şub 23
Mutluluk Anıtı
Mutluluğun capcanlı anıtını gördüm geçen günDimdik bir yokuştan çıkıyorÇok yaşlı bir kadınla bir erkekKol kola eleleDayanmışlar birbirineBakışları gülüşleri titrek titrekSanki yapışıp kaynaşmışlarBuruşuk dudaklarıyla öpüşerekBakıyorlar gözbebeklerineİlk günkü gibi ürkekKim görse onları inanırdıBu aşk sonsuza denkİlk günkü gibi sürecekBir ayrılsalar birbirindenSanki ikisi birdenDüşüp birbirinin kucağınaHemen oracıkta can verecek Her ilk aşk böyle bitecek sanılırSonu düş kırıklığı olsa …
Şub 23
Doğançay’ın Çınarları VIII
Yorgunuz artıkGöremeseniz deYapraklarımız ağırDallarımız bezgin Boyuna sallanmaktanBıkkınız-ya sizNe yapıyorsunuz buHiç dinmeyen rüzgarda? Bu hiç bitmeyen yağmurEvlerinize kapatır siziDenemezsiniz bizim gibiOnun altında durmayı Öyle-bırakarak yağsınHiç durmadan öyle:Çisi çisi, çağıl çağılYıkayıp arındırarak … Yakınmamalıyız – biliyorum, yakışmazAma nasıl da körsünüz– – dayanamıyorum — anlayamıyorum daNe için ki aceleniz, niyeFırtına bile dinginceGetirirken karı, tipiyi Neden, beklememenizUzaktan bir düdük …