Bulaydım orada bir yerde ortasında şehrinKi şehre koşarak gelen adamı da düşündümDüşündüm de böyle oldum böyle gün ikindiVakit serseri bir kurşun gibi akıp gitmekteBen zarif bir halden zarif bir adamdan şiirlerMartılar ne güzel dalıp denize kanat açarakBir şairin selamıyla kelamıyla dalgalar. Sevgilim bu dedim yaşıma başıma bakmadanÇünkü öyleydi zaten sevgilimdi büyüdükçeBeraber büyüyünce çocukları büyütünceVe tabii …
Kategori: Şiir
Şub 23
Gönül İşleri
Başlı başına nokta şimdi kendine hevesBir adı olsun artık desin ki böyle midir?Ne zaman düşer gölge düşer merhametDiyeyim şimdi işte dünyanın ahengine sesBileyim kalp atışı bileyim derdim nedirÖnemli olan zaten gönül gözü olmaktırYoksa başka yolları mubah edip kendineEni sonu bilinmez karanlığa koşmaktırDünya hali meşakkat bilinmez sırlar ileSabır metanet ile biraz zahmet lazımdır. Ne kadar tuttum …
Şub 23
Mevsim Dönüyor
Bir ara çay içelim oturup sahilde şöyleBeylerbeyi mesela deniz olsun görelimUzunca seyredelim derin gölgeli zamanNereye bakar aklı nereden çıkar dumanDalgacıkları olsun karşı yakadan bariİşte böyle azizim çayların demi falanGüzel günler bakarsın geliverir ardından. Denizi biz burada ara sıra cam önüKöy kahvesi olur ya nihayet mekânımızKöylü deyip geçmek mi azizim olmaz öyleKöylerimiz olmazsa ne olur ahvalimizŞehir …
Şub 23
Allaha Sözü Var Bu Çocukların
İşe bakın hele siz gözyaşı damlasınıDünya güzeli bebeğin yüzüne konmuşÖlmesi benziyor ayın yüzüneAlayı semada dahi dünyadaBir imdat sedası bir yardım eli. Bu dünya böylesi sağır ve dilsizŞeytan girmiş meğer bacadan açıkBizim kardeşlerden hiç yok bir haberFinansı, cirosu, kat kat arttıkçaKendine Müslüman oluyor hacı. Çocukmuş can cağız kumlar içindeOyunmuş meğer namlunun ucuHedefi bulmakta ne kadar mahirYeter …
Şub 23
Güz Klasiği
Şehri terleterek dolaşmanın ne sakıncası olabilirÖnemli olan çıkabilmektir kalabalıkların arasındanOrada bir güz klasiği eşliğinde ikindilerin o korkusuzO mahir o cüretkâr aşka müptela duruşlarındaŞehre dair çok şey vardır mutlaka. Beni en çok çağıran o ses alakadar ediyorÇarşıdan geçerken mütemadiyen arkama dönüpUzaklaşan sevgilinin gölgesini bulmaya çalıştığımdaHer şeyden bir nişan taktığımda o uçarı ceylanınBakışlarında çok şey vardır mutlaka. …
Şub 23
Nar Taneleri
Bir zamanlar, bir narın ortasında,her şeyden habersiz yaşarken ben,bir gün, bir nar tanesinin,“Gün gelecek bir ağaç olacağım,”dediğini işittim,“Gün gelecek bir ağaç olacağımve rüzgâr şarkı söyleyecekdallarımın arasında;dans edecek gün ışığıyapraklarımın üstünde;bütün mevsimler boyunca güçlügüzel ve görkemli olacağım.” Bunun üzerine, bir başka nar tanesi,“Senin kadar genç olduğum günlerde,”diye söze karıştı,“ben de hayaller kurardım böyle;ama olup biteni, geçmişi, …
Şub 23
Baba Tâhir Uryân
DÛBEYİTLER (RÛBAİYYÂT) (1)Sıkıntı çeken bir vücudum vardır, Ey TanrıHasret çeken bir kalbim vardır, Ey TanrıMesken şevki ile gurbet derdindenGöğsümde bir ateş vardır, ey Tanrı (2)Sensiz Tanrı, bahçede çicek açmasınYetişse bile bir kimse onu koklamasınSensiz dudağını gülmek için açan herkesYüzünü gönül kanından hiçbir zaman yıkamasın (3)Kuşak bağlarım, kadek(renkli bez) giyerimÇark-ı feleğin dönüşünü seveyimBütün denizleri baştanbaşa gezeyim …
Şub 23
Veda
Bırak gözlerim veda eylesin,Dilimin söylemeye varmayan!Zor, zordur taşınması erkeğin!Çünkü adamım, bazen kalpazan. Üzülür bu saatte her canAşkın en tatlı tutusu bile,Soğuk bir buse ağzından,Donuk elinin sıkması hele. Ayrıca, hafif çalınmış bir öpücük,Ah, anında beni nasıl da büyülemişti!Sanki sevindiren bir Menekşe küçücük,Martın ilk günlerinde koparılmış gibi. Yok, ben şimdi çelenk toplamıyorum,Artık bir gülü bile kıyamam sana.İlkbahar …
Şub 23
Güneşte
Çünkü saatler dardır, her şeyi almaz Güneşte çözülür ve kayarlar bir yana. Mısırlar güçlükle büyürken yağmursuzluk Kaygılandırır dilsiz bahçıvanı. Sessiz kuşlar, bir keçi, ağır iğde ağaçları. Bir araba geçti incelmiş yoldan El salladı biri, belki tanıdık, Belki değil, süreksizliğin eşanlamı. Ve denizin yorgun çağındaydı çocuklar Çığlıkları titretir balkondaki sarmaşığı, Çünkü dardır saatler, sığmaz biraraya Dalgınlık, …
Şub 23
Uyanacağım Senden
ben önce senin mavi kaşlarını sevdimtül perde salınırken sisesonra dilinin ucundaki unutkanlığıhani bir dörtyol vardı yatef gülerşifa istemem derdi sonra şakayıklar ektin avuçlarımıza tek teksusam serptin avuçlarımızakuşları çağırdınben deliliğe vurdum senin dişlerinde güneş bir şarkılarından doğdu o kalabalık caddedebir yan dönerken boynundan… ben önce senin mavi sözcüklerini sevdimsonra gözyaşlarımı emerken çırpınan göğsünühani on dört yaşında …