Çalab’ım bir şâr yaratmış iki cihan ârasınde;Bakıcak di’dar görünür, o şâr’ın kenâresinde. Nâgihan ol şâr’a vardım, anı ben yapılur gördüm;Ben dahi bile yapıldım, taş u toprak âresinde. Şâkirdleri taş yonarlar yonup üstada sunarlar;Allah’ın adın anarlar, ol taşın her pâresinde. Şehirden oklar atılır, gelir canlara batılır;Ârifler cânı satılır, o şâr’ın bâzâresinde. Şâr dediğikleri gönüldür, ne alşidir …
Kategori: Şiir
Şub 23
Benim Sevgilim
benim sevgilimo arsız çıplak teniylegüçlü bacakları üstündeölüm gibi durdu eğik devinimli çizgileronun isyancı organlarınıgüçlü desenlerindeizlemekte benim sevgilimsanki yitik nesillerden biridirgözlerinin sonundasanki bir tatarbir atlının pususuna yatmıştırdişlerinin taze kıvılcımındasanki bir barbarbir avın sıcak kanına kapılmıştır benim sevgilimdoğa gibidirkaçınılmaz apaçık anlamıylao benim yenilgimleerkin gerçek yasasınıonaylıyor. o yabansı özgürdürıssız bir adanın derinliklerinde osağlıklı bir içgüdüm gibidirmecnunun çadırının yırtıklarıyla …
Şub 23
Kısa bir andı
Kısa bir andıBirlikte kaldığımızVe inandık ki sevdamızBin yıl ömürlü olacak Ōtomo no Yakamochi – (718-785) Japon şair.
Şub 23
İçerde
Pencere, en iyisi pencere;Geçen kuşları görürsün hiç olmazsa;Dört duvarı göreceğine Orhan Veli
Şub 23
Taburcu
topraklarınız ayaklarımı terk ettişımarık çocuk gibi hata duvarına tırmandığımdainsanın yaratıldığı toprağıçamur sanan bir kavimle yaşamak zorunda kaldımhavva da yaratılmasaydınasıl sızlardı kaburgaları insanınkuşlar! Gökyüzü size tokat atsa ne yapardınız?başınızı kaldırmanız yasaklansa.kanatlarınız rüzgarın karısı değildir artıkhangi avcı sana ‘sen’den daha fazla zarar verebilirbense kuş olduğuna inandırılmış bir kuş resmiyimtanrım ölürken bu kadar kanatla ne yapacağımcehennnem de hayal …
Şub 23
Seniha’nın günlüğünden 2
Bir ruh mu bu kadın —Cemile—Nereye değdirsem ellerimiMasaya, perdeye, konsolaOnunkine değmiş oluyor birazİnatla çekiyorum. Ellerimi çoğu kezGizlemem bundan. Tren istasyonlarına gidiyor —nedense—Bir başına oturuyor parklarda—Cemalle bazan—En çok da akşamüstleriBilmem ki bu gizemli saatlerde ne buluyorDolaştığı yerleri mi süslüyorDoğayla, kentle süsleniyor mu yoksaBirini mi bekliyor —kimbilir—Kendiyle değil, sadece duruşuyla—Vakitsiz çiçek açmış bir nar ağacıBulanık günün içinde— …
Şub 23
Seniha’nın Günlüğünden 3
‘Evler’den birindeyim, dışarda kar yağıyorÜstüme kar yağıyor. KalbiminAtışlarında eriyor karÜşümüyorum, üşümek elimde değilHiçbir şey elimde değilSevmek istiyorum, sevemiyorumÇarpıyor birbirine kalbimin kapılarıGülmek istiyorum, gülemiyorumÖne geçiyor acılarımın çizgileriVermek istiyorum, veremiyorumGeri çekiyor beni tenimin güçlü dokusuKonuşmak istiyorum, konuşamıyorumKapanıyor büsbütün dudaklarım—Demiştim, pembe bir çizgi olsunDüğün çağrımızda o gün—‘Evler’den birindeyim, dışarda kar yağıyorAynada kar yağıyor parıltılarlaAbajuru yakıyorum: sarı kar—Üç parmakla …
Şub 23
Seniha’nın Günlüğünden 4
‘Ve ölüm bahçesini buldu’ Oteller imzamdır benim—Ah güzel yaşam! sevgilim ölüm!—Şimdi bir otelin apacı sevinciyim. Ey bardak taşıyanlar, kış ustalarıSonbaharda ne yaparsınızBen ne yaparımKendime başka biriymiş gibi bakmaktanArta kalan bir çift gözü deKimbilir nerde bıraktım.Ah güzel yaşam! sevgilim ölüm!Göğsümden bir düğme daha çözdümSaçlarımı taradımYüzümdeki beni koyulaştırdımPudra süründüm biraz —hayır, iğrenmiyorum artık-Kırıştı göz kenarlarım çoktanÇantamı açtım …
Şub 23
Seniha’nın Günlüğünden 5
İşteGördünDemek ki böylePencere pervazını —kirli çok—Boyası dökülmüş yer yerLekeler lekeler lekelerİşte, gördün, demek ki böyleKoruklar sarkmış her yandanDonuk, tozla kaplı koruklarVe lacivert bir görülmeyleVeLimanın insan kokulu gürültüsüyleİşteGördünDemek ki böyle.Gördün, görüverdin hemenDemir arabayı rayların üstündeVe tahta bacaklı adamı —güneşe bakan—Bakışlarında bir zamandışılık —öyle—GördünDemir arabayıRayların üstündeVe tahta bacaklı adamıGürdün, görüverdin hemen. DuydunDuydun ki o boşluk sendin. KatedralAyrıca …
Şub 23
Seniha’nın Günlüğünden 6
— Kapının arkasında ne var— Hiç!, hiçliğin adı— Kapının arkasında ne var— Kapının arkasında mı? tanrı— Kapının arkasında ne var, kapının— Bilmem ki ne var arkasında kapının— Kapının arkasında ne var— Bir bahçe, bir su kovası, içi boş— Kapının arkasında..— İncil— Kapının arkasında ne var— Bir tepe, boşaltılmış onun da içi— Kapının arkasında ne var— …