Sen bambusun,ben rüzgâr,sen mırıldanırsın ben yapraklarının arasına karıştıkça,ben biçimini alırım senin, ürperişlerinin,sen başını hafif hafif oynatır, şarkılar söylersin,benim nefesim ensende, salınımlarının peşindeyim, sebebiyim,senin venüs tepen bir bambu korosu olur ben yaklaştıkça dalgalanan,ben senin pubik salınımlarının karşı kutbuna dönüşürüm,sen eğilir ve bana dokunursun, yumuşacık kırbaçlarsın beni, okşarsın,ben senin uzanan ellerinin ritminde dans ederim,sen gülümsersin, gözlerin parıldar,ben …
Kategori: Şiir
Şub 23
Mandalina güzel kokan bir kelimedir
MandalinaGüzel kokan bir kelimedirKapısı bahçeye açılan bir evdeSenin üzerine kurulmuşİhtimali düşük hayaller de Saatler ileri alınmalı mıYoksa hep kışta mı kalmalı Kış hiç ısınmazSeni görmedikten sonraSiyah paltonun içinde MandalinaGüzel kokan bir kelimedirAğzında, ellerinde Dilim dilimLiğme liğmeKendini bir arada tutmaya çalışanBir mandalinayım belki de İlayda V.
Şub 23
Adam
Eski bir resim gördüm basık tavanlı bir odada; bir yığın insan o resme bakıyordu hayranlıkla. Lazarus’un dirilişini gösteren bir resimdi. Ne İsa’yı, ne Lazarus’u gördüğümü hatırlıyorum o resimde. Yalnız bir köşede mucizeyi koklarmışçasına seyreden birinin yüzünde beliren tiksintiyi hatırlıyorum. Soluğunu korumaya çalışıyordu başına sardığı koca bir bezle. Çok şey beklememeyi öğretti bana bu “Rönesans” efendisi …
Şub 23
Birlikte onca şeyi sevdik
Birlikte onca şeyi sevdik,ayrı iken sevmesi müşkül.Şimdi birden uzaklaşıvermiş gibiler,ya da aşk, gökkubbenin eteklerinetırmanan bir karıncaya benziyor artık. Birlikte ne uçurumlar aşmıştık,şimdi sensiz, sonsuz düzlükler gibiler;bir kayıp düşler ülkesine benziyorlar,gevşemiş bir gerginliğe,olmayan bedenlerimizin yolunu gözlemeye. Birlikte onca hiçi kaybettik,alışkanlıklarda direttik, hep aynı yere geldik,şimdi elimizde kalan yine koca bir hiçlik.Zaman karşızamana dönüştü,çünkü onu dert etmiyoruz …
Şub 23
Buğdayın Türküsü
Halkım ben, parmakla sayılmayan Sesimde pırıl pırıl bir güç var Karanlıkta boy atmaya Sessizliği aşmaya yarayan Ölü, yiğit, gölge ve buz, ne varsa Tohuma dururlar yeniden Ve halk, toprağa gömülü Tohuma durur bir yerde Buğday nasıl filizini sürer de Çıkarsa toprağın üstüne Güzelim kırmızı elleriyle Sessizliği burgu gibi deler de Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde. …
Şub 23
Şiir
Kaşından seviyorum seni, saçının telinden, seni tartışıyorumışık çeşmelerinin oynaştığı bembeyaz koridorlarda,seni ele alıyorum her isimde, yaranın içinden özenle temizliyorum senisaçlarına şimşek külleri takıyorum boyuna,yağmurda uyuyan kurdeleler.Bir biçimin olsun istemiyorum, tam olarak elininardından gelen şey ol istiyorum,çünkü su, suyu düşün, sonra aslanlarımasalın şekerinde yumuşayan halleriyle,ve beden dilini, hiçlikten doğan o mimariyi,kavuşmanın ortasında ışıkları yakışını.Bütün bir yarın, …
Şub 23
Mezartaşı Yazısı
Bir kuş yaşıyordu bende.Bir çiçek dolanıyordu kanımda.Yüreğim bir kemandı. Sevdim ya da sevmedim. Ama ara arasevildim. Bana da neşekattı: ilkbahar, tutuşan eller,mutluluğa özgü tüm şeyler. İşte böyle olmalı insan! (Burada bir kuş yatıyor.Bir çiçek.Bir keman.) Juan Gelman
Şub 23
Heybeme Doldurduğum Mısralar I
Dudaklarımda dostlardan şiirler, Şimdi haykırarak da okusam kimse duymaz Şehir acınacak halde, Boşalmış bütün caddeler. Ş. Kurdakul Üç yıl sonra mıydı bilmiyorum ama ekimin onbeşiydi biliyorum ekimin onbeşiydi ama ekimin onbeşinde ne oldu bilmiyorum T. Uyar Bıçak değil avcunda gizlediği Sessizce yaklaşan adamın Tek bir ıtır çiçeği. Salvatore Quasimodo onlar hüznü bir çeyiz çileyi …
Şub 23
Nereye
Nereye sevdiğim benim, inandığım nereye, Rüyaların yarasalar gibi uçuştuğu geceler içinden. Dalgınlığımla hareketlerini seçemiyorum, Varlığının altın kafiyesini arıyorken ben. Hangi dünyaları dolaştıktı bilmiyorum, O nasıl bir adaydı, nasıl bir deniz. Gök, bir söğüt dalı gibi eğilmişti sulara doğru, Ve eğilmiştik o dal gibi hayata doğru ikimiz. Kim ellerini alnımda gezdirirken o ten, ses ile, Bana …
Şub 23
Akşama Doğru
Ey güzel harf güzel kağıt güzel kalem. sana nehirlerden rüzgarlardan söz ediyorum benim için nehirleri eğit, su yolları aç. ben ki daha ağzı lekeli bir çocukken yürürken gördüm bir gün nehirleri nehirlerin rüzgarların sözü yaşar ben ağzının yaprağıyım, bir yere yaz bunu. ey güzel el yazısı güzel mürekkep güzel uç. beni küçük su birikintileri büyüttü. …