Kategori: Şiir

Yokuş

Attar’ın öldüğü yaşa geldimyorgun, öfkeli; içimde belli belirsizbir hızla sönen mum: Fitil bittibitecek, yağ sürüyorum boşuna:Belki de yarın olmayacak, diyorum. Bu kehribar ağızlık, tütüne dadandığımyıllardan: Figen bulup seçmişti, gümüşün,minenin arasından; sayısız armağanaldım ondan yaşarken, ama bir tanesibeslerdi tümünü: Sevdim sevildimbu çirkin dünyada. Attar’ın yaşına geldimse, bilinmedik birgiz yok elimde: Öyle çok zaman yitirdimyaşantı kalmamış gerimde: …

Devamını oku

Ortak Bir Işık

Bekledik, gelmediler. Açtık pencereleri, kulak kesildik seslere gündüz ve gece, taradık tek tek istasyona inen yorgun yüzleri, ufuktaki lekelere ayarladık dürbünü: Bekledik, kırık, gelmeyeceklerini anladıktan sonra bile. Görkemli geçmedi günler burada: Sıradan, sade, dingin anlar kovaladı sıradan, sade, kekre anları: Yoktu büyük fırtınalar öyle, büyük büyüler kurulup çözülmedi bu yaz: Her zamanki nedensiz hüzünler, çocukların …

Devamını oku

Ajitasyon

Ortalıkta bir metafor mu dolaşıyor acaba?Hayalet Paşa kaybolmuşSözlerin hiyerarşisindeuygun adım hislerle Eskiden her şey kolaydı,Oysa şimdi yağmur yağıncaberraklaşıyor sloganlar.Bir insanı kazı, altındanne çıkar? Yumruğun her türle sıkılışı,el sıkışma ve sıkılan birisi. Oysa yumruk açılınca el olur.Sen hangi çizgidensen,o çizgi elinde yazılıdır. Alın, buz gibidir, ölüler soğur.Buza yazı yazılmaz.Ordan kan sızar ve kurur.Karda yürürseniz bırakırsın. Kartoponun …

Devamını oku

Gül ve Kiraz

Güller sürüyorum dudaklarıma.Kiraz dudaklarını öpüyorum.O kadar öpüyorum ki…Kiraz dudakların vişne oluyor.Ama dudakların,hâlâ dudak tadında.(Çok şükür) Seyhan Erözçelik

Kyteros’da Hiza

Yanağından öpüyordum tam, dudağısürçtü, ağır ağır gıcırdıyordubocurgat Kaf’ımızı çizdikrenk aralarına, tebessümü çocuklaştıgöğsümdeki lotusu ısırdığında… Mekân karıştı ve deniz bulandı.Dili ağzımda, ufukta yangın,anılar çatışıyorlardı birbirleriyle,uzun, çok uzun bir gündehizaya girdi yanan bakışlar. Şimdi ufuk kadar ulaşılmaz…… ışıklar saçıyor bir jukebox! Derken ayrıntılardan usanıldı, gerçeğe döndük ter içinde. Seyhan Erözçelik

Ses-Gölge

elimdeki doğuştan kâse –bildim–bir şey beklemeye değildi.AŞKtı mekâna sığmazdı kâseyi attımAŞKın şavkıdığı dünyayı istedim bir bile değildim, hiç oldumne utanç kaldı ne korku ne bağAŞKı istedimöyle yürekten istedim, yürek eridi kaygan biçimlere tutuldumbiçim kaygım en kırık yanımdıAŞKı sesten olmuş bir gölgeye yükledim ten ayrı ve uzak durduhayat koşum takımları düzgüngündelik talikaten alındı götürüldü dışarıdan baktımo …

Devamını oku

Düşük Ciğer

Tuhaf bir mevsimi var yokluğunun, Eksiliyor insan.. Eğilip topluyorum ardın sıra dökülen geceleriSarıp sarmalıyorum koynumda, Seviyorum,Lakin olmuyor. Orak, nasıl ki biçer harmanı ;Öyle söküp aldı seni benden zaman.Arta kaldın,Tümüyle bitmedin bende. Sen gideli beri dağınık etraf.Hangi şiiri okusam, eksik,Hangi cam kenarı koşsam, kalabalıkVe hangi tabuta sığınsam, umut dolu.. Âh.Uzatsan ellerini ciğerim düşecek,Baksan yerle bir olacak …

Devamını oku

Vedia

düşkün gölün hüznüdür geceleyin ağlar/da balığını yollamak düşkün balık acılı geceleyin ağlar/da gölüyle vedalaşmak  solucanın vedası toprak kokan yurduna düşündürmez kimseyi               Müntehir mi olmalı Barış Özdemir

demir tozu

beni su olduğuma inandırıyorlardı hikmetbeni daha başka bir şey olamayacağımabeni iyi ki size inanmamayaçok söylüyorlardı hikmet, tekrar ne fena beni bir su birikintisiyle karıştırıyorlardıdağlardan inip gelmiş olanlakapalı şeylere hiç sevinmemiştim dağ yolları gibiydim kim gitse doğru yerde olmak istemiyordum hikmetbazen sende u harfini düşünüyordum olmuyordu kavram olmaya hazır değildimsizinle olmaya hazır değildimbeni içinizde bir tarladan …

Devamını oku

Yaza Sızıla

”Ölüm harfleri ha! dedi, onlar sizin ölümünüzü de yazmayacak mı?!” I Rengarenk uçurumlarım vardı benim, eskidenRengarenk çıplak güçlerim-onları salardımüstlerine, rüzgarda oraları ürperirdikadınların, gölgelenirdi yüzüm, iki kayaarasında kalır, acırdım. Yolunu şaşırmışbir kadırgaya incelirdim, eskiden. Çok eskiden… izler bulur, yazıtlarda adımı okurdum,su yazıtlarında. Bakın, bir hayvanım da vardı,beni büyüten, çok yaşlı ……………..bir kaplumbağa ……………………….., hep o anlatırdı …

Devamını oku