Kategori: Şiir

Her Akşam ki Yolumda

Her akşam ki yoluma koyulmuş gidiyorum.Her akşamdan vücudum bu akşam daha yorgun.Öyle istiyorum ki bu akşam biraz sükûn,Bir cami eşiğine yatıversem diyorum -Rabbim, şuracıkta sen bari gözlerimi yum!Sen, bana en son kalan, ben senin en son kulun;Bu akşam, artık seni anmayan İstanbulunBomboş bir camiinde uyumak istiyorum. Sonsuz sessizliğini dinlemek istiyorum.Bilirim ki taşlığın bir döşek kadar …

Devamını oku

İnsan Kendisinin Rüyasıdır

İnsan kendisinin rüyasıdırGeçerken bir uçtan bir uca ömrünüYaşanılanlar anıya dönüştü müGeriye bir rüyadan izler kalır Kimdi o çocuk ben dediğimO delikanlı ben miydim gerçektenŞimdi bir tren penceresindenBaşka yaşamlara bakar gibiyim Zamanı eksilten saniyelerdenSevinçlerden, üzüntülerdenHangisi düş, hangisi gerçek Sonunda sanki her şey eşitlendiGeriye şiirler kalacak belkiRüyanın gerçekliğine tanıklık edecek Ataol Behramoğlu

Kışa Giderken

İndirin perdeleri, indirin perdeleri…Sonbahar ağaçlarda ağlarken yaprak yaprak.Hışıldayan bu altın yağmuruna dalarak,Dinleyin içerimde serinleyen kederi. Çekin, önüme çekin şu yerdeki minderi,Sükûn, beyaz bir gömlek gibi ürpersin bırak.Çın çın çınlarken uzak, çok uzak bir çıngırak,Ah, indirin camlara bembeyaz perdeleri. Sonbahar, ölen günle basamakta duruyor,Saniyeler kafese bir el gibi vuruyor,İsterse hemen yarın evim örtülsün karla. Ferah veren …

Devamını oku

Bir Kenti Bırakırken

Bir kenti bırakırken anımsananDaha çok küçük şeylerdirBakkalın borcu ödenirVe uzak bir tanıdığa rastlanır son anda Bir kent nedir ve bir insana Bıraktığı şey nedir bir kentinUzayıp giden tozlu yollarSonuçlanır yassı dağlarla Bir kenti bırakırken, alışılmış–Bir şeydir bırakmak bir kadını daYürürdün koruluklaraYüzünü taşıyarak onun Ve çayların akışında her zamanEskiyi anımsatan bir şey vardıBulanık olduklarından mıYoksa yaz …

Devamını oku

Yazdım Yeryüzünün Kalbine

Gece sessiz. Sızıyor balkondan odaya usul kalp atışları şehrinunutulup gidecek yaşanan bu an´da zamanın bulanık sularında. Ey! Dünden bugüne taşınmışeşsiz kederiyle kabul gören geçmiş.Yazdım, harf harf yazdım yeryüzünün kalbine,acıdı kalbim. Her veda kaybedilmiş bir topraktı bedenimden ve aşktitreyen kandilleriyle sonsuz gökyüzü. Kapısı sert çekilmiş odalardakendine terk edilen aşklardan döndüm,sonu aşka varmayan yollardan tekrar tekrar kendimden …

Devamını oku

Tablo

Yüzümü pişirmiyoriçimdeki cehennemyüzyıllarımın uçan sayrısıağaç dallarında titreyen matem Ben her dem kendim içreyimkehribarî bir füsundağarcığımda tortulanan arzular.İpeksi bir tutku mayalanırazdırılan her zerremde BenHangi çağın kalbine sıkılan ölümümhangi dirim anından fırlayan en son insangergin bekleyişler sızıyorağzımın kenarındanbir balona üflenen son direncimbüzüşen soluğumdan Nefsimi kurumaya terkettimaşka dair değildi hiç bir şeykreması bol tutkular mezatındavuruldu duygularım düştü fitili …

Devamını oku

Sultana Mektuplar 1

Ellerin yüreğin olmakta ellerimdeBir sıcak öyküye yaslanır bu şehrin akşamlarıYarı yaşanmış gün ortasındanKopardığımız bir andır göğsümüzde gürleyen ağrı. Her kaçırdığın bakışında kendime yakalanıyorumUtanıyorum ve saklıyorum ellerimiSaklanıyorum senden, kendimdenİkindi sonrasından ve tevbemden. Kaybettiğim her adres gönlüne çıkarBen hep kaybolduğum şehirlerde bulurum kendimiSoruyorum toplayıp bütün sorularımıBu şehrin kalbi var mıdır senden başka. Gidersem bir ince silüettir hatıraların …

Devamını oku

Kaçak Yolcu

Öğleyi hızla geçerekbir ayrılık ikindisine uğruyor zaman.Yaşlı ve yorgun ruhumvedalaşıp uzaklaşıyor gölge ve ışıktan Gülücükler öpüşler sunuyor banakırık bir kapıdan odama sızan akşamKeklik sekişleri ve ötüşlerlegöz kırpımlık bir anda beliren doğrudan. Katlanarak akıyor duru bir su zamanartık hiç bahsetmeyeceğim ben ruhumdan. Bedenim gibidir ruhum dakalabalık önünde soyunmaktan utanan.Öylesine mahcup başını yerden kaldırmayanhayır hayır bahsetmeyeceğim ben …

Devamını oku

Kalbim Unut Bu Şiiri

Uğuldayan ve hep uğuldayan Bir orman kadar üşüyorum şimdi Yanlış rüzgarlar esiyor dallarımda Yanlış ve zehirli çiçekler açıyor Kanımda kocaman gözleriyle bir cığlık Su ve ses kadar beklediğim Ne kaldı geride, bilmiyorum Uzanıp uyumak istiyorum gölgeme Yine sarılmak o kocaman gozlerin Uğuldayan rüzgarlarına Bir acıyı yaşarım bi zehirden Çicekler üretirim kömür karası Uçurum kadar bir …

Devamını oku

Sözcükler IV.

I Bazı sözcükler yaralı doğmuştur. İyileşmez.Akışı uzun gece. II Anlam değildir sözcüklerden beklenen İçiçeriktir. III Sessizlik de üretir sözcükler. Ama kullanmazlar. IV Bazı sözcükler miyop, kısa boylu, kel kafalıdır. Varlıkları kuşkuludur.(Kabalistler kuşlarla konuşabiliyorlardı) V Her şey konuşur evrende. Sözcük sonra gelir. VI Ben nesnelerin tabuluğu gibi sözcüklerin de tabuluğuna bağlıyım. Bu uçurumu hep yaşarım. İlhan …

Devamını oku