Pes edip bir es verip sussalar daKonuşsam ben de biraz aşktanAh şu yanlış anlamak ve anlaşılmakNeleri bitirir de başlatmazTekrarı olmaz anıya dönüşenlerin Çekip vursam kendi başınalığımıGeceye mi sokağa mı dar odama mı çıksamAma bıraksalar da konuşsamVe sussalar her fırsatta dilini yutanlarBir kanıya varsam, kanasam Ha oldu ha olacak ha bitti haZahmet olmazsa nefes alabilir miyimEy …
Kategori: Şiir
Şub 23
Mezar Taşı
Bütün hoşçakallar,Mezar taşlarında saklıdır.Kazınmıştır ince ince,Ama derin derin yazılmıştır. Mezar taşları gibidir hayatım,Mahcup, boynu bükük, sakin.Bir ırmak gibi sessizdir adımlarım,Bir fatihaya muhtaç gibidir lakin. Yağız Gönüler
Şub 23
Mil Çekilmiş Sözler
Itaşların unutulanyüzüyüm ben.söz’ündil’inve zaman’ın… bir kurban karnı gibisürüldüm,söz’ün günahkâr kapısına. IIbeni atın…beni atın…cüzamlı sularda yunsunyılanların bakışıylayıkandığım yüz. IIIdağlarınkilitlenmiş yüzüylemühürlendim,resimlerin taşlarda unuttuğu dile. yürüdümmühürsüz bir zamandı,yollar uzun… yürüdükçe unutulan mülkkonuştukça çöl’dük… IVbir fotoğrafı andıranbeni büyük bir hararetle ölümeve aşka dönüştüren… ah, zaman…soğutuyorum,hiç bilinmesin kalbimdekiengereğin dili,dokundukça her yanımçürüyen zaman… Vdilim ki bir engerekti… süründümyüzümdeki çiniye,götürün benisuların bölündüğüo …
Şub 23
Sahip
Dost Çiyayi’nin anısına. Selin getirdiği ağaçlardım. herkesin karşısında el bağlayan cuma ağlağı. Geldim işte kovgun ve ürkek. Seni suya saydığım o toz harfin serinliği de yok.. Gideceğin ummanı da ben içtim de geldim uzak bir ihtimalle yine de kapma hiç yüz çevirmedin… Çocuk aklım… ikna yüzüm… …
Şub 23
Sözcük Mesafesi Sıfır
kalbimacının altında eksi iki derece yoğun kar yağışı gibi bir şeyiz ikimiz de durmadan devam eden tipi şeklinde aralıksız kalbim acının altında eksi iki derece şehrin göğsüne kadar ulaştı kar kalınlığı sözcük mesafesi sıfır ! kapanan köy yolları gibiyiz sonunda işte kim bilir kaç çocuğu öldürdük biz bu soğuktan, kaç karanfili kaç serçeyi kaç evsizi… …
Şub 23
Anılar
sonrasız bir sürgünü yaşar anılarartık varolmayan evlerdeanılar ki genç ölümlerin artığıher an anımsanmaya duyarlıhep unutulmaya hazırsorulsa yadsıyacaktır anılar mıyok ki benim anılarımbir başkası yaşamış bu yerlerde bu adam unutkan mı nekuşlar yüreğine işler aldırmazkuşlar ki bilirkişileri umudunaşkın ve erincin simgeleri adam yitiyor boşluktan İlhami Çiçek
Şub 23
Şiirden Anladığım
BilinmeyenlerinRenkten, kokudan, biçimden, ışıktan, kütleden ve Coşkudan, hüzünden, sevinçten, acıdan ibaret olanların Ya da öyle varsayılanların karşısında bilim adamı olmayı yeğlemem. Şimdilik yazıyorum, yarın? Bilmiyorum. Atamız Sokrates, anarnız Vislaya Şimborşka öyle dediler: Bil – mi – ya – rum. Ben onların hala cahil bir öğrencisiyim. Şiirsel olanla şiir arasında bir fark yoktur. Hatta …
Şub 23
Otel Odası
Bir otel odasının karanlık köşesinde Fırtınanın sesini andırıyor nefesim,Kulağımda saatin hüzünlü tiktaklarıKarşımda ise beni parçalayan bir resim! Tavanın bakışları gözlerime takılmışBeni tehdit ediyor zalim yalnızlığıylaÇilekeş kitaplarım konuşmuyorlar artıkİçimde gizli bir ses hükmediyor ki “ağla” Donuk bir çeşme gibi sâkin kırık sandalyeSanki hasta bir nağme elimdeki defterimBin bir anıyla dolmuş boşalmış küçük dolapHayatından usanmış kirli elbiselerim… …
Şub 23
Japon
Kırmızı Japon harfleri geçti ağzından.Emaye göğsüme düşüp ses çıkarttı. Fısıltılar… Durdu ve bekledi. Şeffaf bayrak, yukarıdan aşağı inen bir ferman gibi ayırdı ikimizi. Geldiğimiz uzak yoldan tahriş olmuştu : ayaklarımız, ellerimiz. Bir haiku kadar yavaş ve çabuk… Beni öpmedi. Ilgım Veryeri
Şub 23
İşaret Çocukları
Yasin okunan tütsü tüten çarşılardan Geçerdi babam Başında yağmur halkaları Anam yeşil hırkalar görürdü düşünde Daha ilk güzelliğinde Alnını iki dağın arasına germiş Bir devin göğsüne benzer Göğsünden dualar geçermiş Çarşılar ellerinde ekmek iğneleri Cami avlularına açılan Havuz sularına kapılan çocuklar Görmeden güneşin bütün renklerini Götürmezlerdi dükkandaki babalarına Ocaktan akan kaynar yemekleri Neenelerinin koyduğu avuç …