Kategori: Şiir

Bid’at

Gidin…Gidin…Sorup soruşturun:Kim dünyadaİlk kez kafes yapmış?Ve hangi el ilk defaKuşu kafese koymuş?Gidin…Gidin…Gidin…Sorup soruşturun Timur Gorgin

Tefsir

Bir kez daha tasvir ettim kendimi aynadaEğdim başımıDik tuttumSonraMırıldanarak tefsir ettim kendimi – yokmuşum gibi –AnsızınGördüm:Aynadaki görüntü değil benim görüntümDaha yaşlıydım aynada, daha huzurluYetmişti yaşım aynadaKinayeli bir söz vardı gözümde:Sen değilsin!Ben değilsin!İşaret ediyordu yabancılıklaraYaşlılık halimdi sanki, yaşlılık– Duru biz cezbe içinde ayık ve sarhoş– Yalnızlık cehenneminde, safası gömlekti Bir kez dahaBen vardım, ayna ve benim …

Devamını oku

Senden Sonra Ey Yedi Yaş

ey yedi yaşey yola çıkmanın mucizevi an’ısenden sonra ne varsa yok olup gitti, cehalet ve çılgınlık içinde senden sonra kuşlarla rüzgârla aramızdagüçlü bir aydınlık ve zindelik bağı olan o pencere            kırıldı                   kırıldı                      …

Devamını oku

Ufka Damlayan Alınteri

Asıl adın neydi – unutturdunzaten ben sana hep Abbas diyordumbir ayağın eşikteyse, tetikteydi diğeri hep.Evet Abbas, Abbas yolcuyine hangi iklime böyle – hangi mevsimebu kez hangi serüvene olacaksın özne.Çözülüp bin sevdadanbir mavi uğruna dolaştın her çağıkaranlık sayfalarını kargılayıp, kargışlayıp dünyanınİNSAN için – yeniden yeniden – İNSANdurma sefer eyledin, MUT dedin, UMUT dedinne çok sevdim seni …

Devamını oku

Yalnızlık Bir Tarihtir

Yalnızlık bir tarihtir ikimizDururuz odalarda bir giysi gibiEn kalın soluklarla çekiyor ipiKimbilir kimlere kalmışlığımız Yalnızlık bir tarihtir sen misinBir geçmişi sürüp giden ak turna?Ya benden önceydi ya da çok sonraBir halk türküsüne gül olan sesin Yalnızlık bir tarihtir onlarlaGök dediğin iki kuşun arasıEy ilkyazlı gülüşlerin sonrasıAnsızın donuyor gül, bakışlarda Hilmi Yavuz

Bir bahr-i gamda urmadayız dest ü pay kim

Bir bahr-i gamda urmadayız dest ü pay kimKeştisi yok, kenaresi yok, nahudası yok (Öyle bir gam denizinde yüzüyoruz ki,gemi parçalanmış, sahil görünmüyor, kaptan boğulmuş) Nabi

Saint-Antoine’in Güvercinleri

I.Eleni’nin Elleri Bir gün Eleni’nin elleri geliyorHer şey değişiyor.İlk İstanbul şiirden çıkıp yerini alıyorBir çocuk ilk gülüyorBir ağaç çiçek açıyor. Eleni’den önceDaha ben çocuktum daha tütüne daha kahveye alışmamıştımSabahları, akşamları bilmiyordum dahaBir gün bakıyorum akşam ellerimde gözlerimdeBir gün sabah her yanım.Eleni geliyor Dünyaya bakıyorumDünya sanıldığı kadar küçük değil o gün anlıyorumSanıldığı kadar üzgün değiliz dünyadaO …

Devamını oku

Dilin Masumiyeti

Kum içine çekiyor beniDeniz diliyle itiyorAda olayım istiyorumSusmayı öğrenmelisin diyor. Sessizlik nasıl deneyimlenirİsmiyle çağrılır olan şeylerOlağan şeylere dönüşürlerUtangaç bir rehavet alır onları. Söylenemezlerin tortusuHapsolmuş bir gürültü mataramdaSerinlik istiyor okunaksız alnımNoksanlığımı susku tamamlasın. Ben vazgeçersem dil de geçer,Paramparça olur.Yazgımı yaralarımla çözeriz.Kadim bilgi Gülün kendisi değil fikri. Kaderini sev, diyor bana.Kim çocukluğuma döndürebilir beni?Yalnız, dilin masumiyeti… Asuman …

Devamını oku

Masalsız Çocuklar

Satmadınız mı?Elma ağaçlarınıSerçeleriFırınlarıŞelaleleriSatmadınız mı elinizdeki şiir kitaplarını?Ve çocukların gülüşleriniSatmadınız mı ney inlemelerini?Elbiselerinize kadar işlemiş olanVe ezginin vuruşlarınıSatmadınız mı Cenneti?Bir harabede yaşamak için.. Nizar Kabbanî

Hırsız

pencereden giren mehtapbu evde hırsız varmehtaptapencerede oturmuşbeni görüyorum kapıyı çalsamiçerden ben çıkacağımiçerden çıkacak benine kadar görmek istiyorum penceredeki beni uyandırmalıyımiçerde hırsız variçerdeki hırsızınben olacağımdan korkuyurum Asaf Hâlet Çelebi