Kategori: Şiir

Acının Başkenti

gözlerinin eğrisi dolanıyor yüreğimebir dans, bir dinginlik çemberizamanın aylası, gece beşiği ve güvenlive eğer hiçbir şey kalmadıysa aklımda yaşadığımdangözlerinin her zaman görmediğindendir beni yaprakları günün ve pembe şarabın köpüğürüzgarın sazları, kokulu gülücüklerişık dünyasını saran kanatlargökyüzü ve deniz yüklü gemilergürültü avcıları ve renk kaynakları tanların kuluçkaya yattığında doğan kokularyıldızların samanı üzerinde yatansaflığa bağımlı gün gibi tıpkıdünya …

Devamını oku

Baharla Ölüm Konuşmaları

I  Memelerim koparıyor  Yüzyıl süren bir yalnızlık                             dile gelmişçesine  Nasıl nasıl bir sevinç yarabbi!  Ve ağrıya          ağrıya tabi,                  ağraya                      ağraya ağbi…  Nakkaş Tepe de ancak                          bezmimize böyle gelmiştir  Gelincikleri ve Nazım Hikmet’leriyle  Yerbilimsel bir hapisten sonra    II  İçimdeki karanlığı patlatacağım  Zifiri bir su akacak                 kamışımdan toprağa  Bir kedi …

Devamını oku

Veda Sahnesi

Ağlama artık.Bu gidiş, hem gidiş hem kalıştır ikimiz için de. Ben ne kadar gitsem de kalıyorum seninle Ve sen, Ne kadar kalsan da geliyorsun benimle. Hoşçakal….. Antonius and Cleopatra

Sakın Ha

‘sabiha bu adamlar beni alıp götüreceksakın ha ağlamanı istemiyorum soracakları varmış yıllardır sorarlar anlaşılan bu sorgu daha yıllarca sürecek ilk götürülüşümü bak hatırlıyorum sendikaya yazıldığım günlerdi sanıyorum otomobil farlarına yağmur yağıyordu cıgaram ıslanmış sokaklar nedense dar bu defa aksi gibi zilzurna ilkbahar çoçuğa bir şey söyleme sabiha belli olmaz sakın ha ağlamanı istemiyorum bakarsın çabuk …

Devamını oku

Ortadoğu IV

Zaman mı? değil zaman. Akan zaman değil mesafelerdir. Güneşin çekici yukardaSuyun bıçağı aşağıdaKrom alçakgönüllü, bakır utangaç,Ağaç: bir damla iki kıvılcım arasında.Rüzgâr bilmiyor nerden eseceğiniSınırlar kesik,Yerleşme yerlerinde balkıma. Biz kırıldık daha da kırılırızAma katil de bilmiyor öldürdüğünüHırsız da bilmiyor çaldığınıBiz yeni bir hayatın acemileriyizBütün bildiklerimiz yeniden biçimleniyorŞiirimiz, aşkımız yeniden,Son kötü günleri yaşıyoruz belkiİlk güzel günleri de …

Devamını oku

Yeni Bir Aşktan Önce

O zamanlar ben her gün Vapurları karşılamağa giderdim  İstasyonlarda dolaşırdım  Tren saatlerinde.  Vaktimi parklarda,  Caddelerde geçirirdim  Ah, nerden bileyim?  Yeni bir aşktan önce dolaşıldığını  Böyle yerlerde.  Necati Cumalı

Sevdiği Olmalı İnsanın

Sevdiği olmalı insanın,Eski ahşap pencereye hayat veren çiçek gibi..Özlemeyi sevmeli,Yıldız kadar gizemli serçenin masumluğunda ürkek..Duyguyu yaşamalı bedeni,Rüzgara inat ateşi yakmalı dokunmadan yüreği..Gözleriyle gülmeli insan,Ne kadar hüzün varsa içinde eriyip gitmeli..Çocuk yüreği olmalı,Yemyeşil çayırlarda şarkı söyleyip koşmalı bağırarak..Büyüsü sarmalı sevdanın,Seni kucaklayan o eşsiz duyguların ferahlığında..Sıkıca tutmalı ellerini,Yarınsız zamanların iki yolcusu olmalı cesurca..Yürekleri çarpmalı aynı anda,Nefesler dalga …

Devamını oku

Dalgın Ve Ötesiz Berisiz

Dalgın ve ötesiz berisizVe de tanımaksızınYüzüyorum ölü denizindeKendi varlığımın. Suyu hissettiğimdenHissediyorum sıkıntıyı…Görüyorum seni, ey çalkantı,Hayat-huzursuzluk…Bana has yelkenler ki…Çark etmiş dümeni…İnsan sureti gibi soğukYıldızlı bir gökyüzü. Gökyüzüyüm ben, rüzgârım…Gemiyim ve denizim…Hissediyorum ki ben değilim…Yadsımak isterim onu. Fernando Pessoa

İnsanın başına gelebilecek en kötü şey

Eskiden derdim ki;İnsanın başına gelebilecek en kötü şey,Bir gün ‘yapayalnız kalmasıdır’.Öğrendim ki;Hayatta insanın başına gelebilecek en kötü şey:…‘Yapayalnız hissetmesine neden olan insanlarla yaşamasıdır.’ Johann Wolfgang von Goethe

Keder Denizi

Yürekler vardır ki Devran elinden,Onlara gam sunulduğunda, İri güller gibi kan ağlayıp Sessiz, dünyayı seyrederler… Yürekler vardır ki onlar,Kırgınlık ve yalnızlığı tadınca; Sokak gösterilerinde yakılan, Taşıt lastikleri gibi,Alevli ve gösterişli yanarlar… Yürekler vardır, gam denizi derinlerindeMürekkep balıklarıdır ki, Onlara sitem eriştiğinde, Deniz içine ağlarlar… Laciverd ve dilsiz. Hüsrev Hatemi