Kategori: Şiir

Sandalıma Aldığım Şiirler

ilham yiter ve solar gül;kalp su alan bir sandaldır işte.. ne kadar görkemli de olsaKenan Çağan Şu kısacık ömrümübir şeye benzetecek olsam,tıpkı o tekne gibi derdim,sabah limandan geçip gidenardında hiçbir iz bırakmadan. Mansy konup kalkıyor yorgun kanatlı bir serçekumsala çekilmiş sandalın çürüyen gölgesineNuri Demirci Dışına atıldım ben hüznün de sevincin deBir kıyıya bağlanmış boş bir …

Devamını oku

Çığ

Her şey giz içindeGiz içinde herkesçe bilinen bir geceCinlerin cadıların mekanıdır sessiz bir ormanBaşkaları duyacağı kadar duysunSen bağırÇığ düşürecek dağlar benim içimde Tek başına bir çiçek ne kadar anlar sevildiğiniAh kim öğretti aşkı sana böyleKim gösterdi erken olan çiçekleriYa kimindi bu bölüştüğümüz yalnızlık Herşey giz içindeGiz içinde herkesçe bilinen bir geceCinlerin cadıların mekanıdır sessiz bir …

Devamını oku

Ağlama Defteri

                                                      Ergin Günçe’ye Bu çocuk bu hüzünle büyümez fazlaEllerindeki ceplerindeki karanlıkta tutuyor,                                    …

Devamını oku

Suna’ya Şiirler

I Zaten olup olacağı belli:Her aşktan–Kütür kütür olsa da her erikten–Bir kuru çekirdek kalır II Külü ezsem deGülü ezemem bilmelisinErik öpülür ancakVe olsa olsa ısırılır III Bir zamanlar alevlenmişBir gül cesedi kalsın istemem bu aşktanAnı, anılarBir kül kadar temiz olmalı IV Sen mektubundan çıkan yaprak kadar narin–Benim dudaklarım kadar hırçın–Çiçek tozları kadar uçucuBir ağaç gibi …

Devamını oku

Birini sevsem dimek lâzım gelür nâ-çâr şi’r

Kim bakardı kalbi sâfi olmasa âyîneyeSûrete gelmezdi ger olmasa ma’nîdâr şi’r Şi’re tevbe nice olur çâr-ebrû dilberünBirini sevsem dimek lâzım gelür nâ-çâr şi’r Çekdüğüm derdi bilürdi nâlemi gûş eyleseHalüme vâkıf olurdı okusa dildâr şi’r Şi’ri cihânsûzımı hayli beğendi habîbSöyledeni gör beğüm söyleyeni ko dedi Üsküplü İshâk Çelebi

Bitişik Nizam

odalarda bunca eşyatanrım nasıl da yoruyorlar evleriyer kalmadı oturup göz göze gelmeyehatta yalnızlığı bile sözgelimi sandalyenin arkasında yorgun bir ovatozdan yapılmış biblolaryüz yıldır bakıyorlar oraya sırtımı deliyor bir alçı kedinin köşeli gözlerioradan süzüle küçüle bir fil kafilesiiniyor konsolun üzerindeki tahta dağlarabeni bir kireç kuyusundan baş aşağı sarkıtarakiniyor uzun geçmişime terli bir mızrak evlerde bunca eşyatanrımkalbime …

Devamını oku

Hangi El İle?

Seviyorum onu…Tohumun ışığı sevdiği gibiTarlanın rüzgarı sevdiği gibiKayığın dalgayı sevdiği gibiKuşun yüksekleri sevdiği gibiSeviyorum onu…Aşk ne ileEbedileştirilebilir?Hangi öpücükle, hangi dudakla?Ne zaman, Hangi gecede?Yok olup giden ben gibi…Günler gibi…Mevsimler gibi…Yuvalar gibi…Evlerin damındaki karlar gibi…O da sonundaGölgeler arasında toz olacaktırEski bir fotoğraf gibiYırtılıp kaybolacaktırHangi el ileAşk ebedileştirilebilir?Hangi elle? Furuğ Ferruhzad, Çeviri: Nimet Yıldırım

Yolcu

Haberin var gönül yaramdan sanki ey yolcu,Yükselen her inilti sinenden bir kıvılcım saçıyor. Yoksa geçti duvarın üzerinden bu ateşim de,Döküldü mü gönül eteklerine bir yolcunun? Yoksa haber mi aldın yalnızlık gamımdan da,Ağıt yakarsın gam ortağım gibi gece yarısı? Yoksa aşk gülşeninden mi geldin ey sarhoş bülbül,Yok böyle can yakan inilti hiçbir insanda? Benim ahımdan eğer …

Devamını oku

Alem, gam hikayeni anlatmasıyla bir efsane

Alem, gam hikayeni anlatmasıyla bir efsane, Gözüm, yüzünün yansımasıyla bir güzeller evi!Zincir gibi zülfünün ümidiyle senin,Nice aşıklar var, hepsi bir deli!Dudağından bir nükte, bir şeker parçası!Küpünden bir damla, bir kadeh!Senin güneş yüzünün aydınlığı karşısında,Feleğin güneşi sanki küçük bir kelebek!Neden kapatıyorsun yüzünü benden ey nazlı,Yoksa bu miskin bir yabancıdan da mı değersiz?!Senin yerin değil bu gönül, …

Devamını oku

Dönüş

Nihayet İşte mağlûbum  Ey aşk Şimdi beni bir muzaffer gibi karşıla Beni bağışla  Beni kabul et  Bana sükûnetini ver Ahmet Şirin