1.ÇİÇEK Ağlama, çengel, diş, ulumalar,etobur hiçlik, çalkantı,hepsi yokolmakta bu basit çiçeğin önünde. 2. O KIZ Her gece iner kuyuyaertesi sabah ortaya çıkarkucağında yeni bir sürüngenle. 3.BİYOGRAFİ Ne olabileceği değil,ne olduğuydu önemli olan:Ölmüştü işte. 4.GECELEYİN ÇANLAR Gölgelerden dalgalar, körlük dalgalarıalev alev yanan bir alında:Düşünceme su dökün, boğun onu! 5.KAPIDA İnsanlar, sözler, insanlar.Duraksadım:Yukarıda orada, yalnız ay vardı. …
Kategori: Şiir
Şub 23
…Ve Çocuğun Uyanışı Böyle Başladı
Gül kokuları çocukların kaburga kırıklarından geliyor Acıyı ve insanlığı çocuklar Böyle dayanılmaz kıldılar ve yeni suları Onların bilgileri getirdi Elleri önlerine bağlı – duruşları Omuzlarından göğüslerine doğru kıvrık ve yumulu Yaşarlar ebedi göz ve ölümsüzlük aşısı yapan kitabı Ki şimendifer Nasıl peşinden koşturursa katarları yolcu kutularını Oralarda civarda Böcekler sürüngenler bulunan kırda Dönen çember – …
Şub 23
Bir Olay: Ruhi Bey ve Gülcünün Ölümü
Bir kara parçası sanır insanDüştü mü başı derdeKendini açık denizlerde. Şimdi bir kıyı bile değilBir ufuk çizgisi bile değilYalnızca ölüSabaha doğru yağan karın altındaKıvrılmış kalmışBesbelli tutunmak istemiş boşluğaKolları havadaSıkmış avuçlarıyla bir demet gülüYayılmış gövdesine bir gülümsemeVe çevresineTaş binalara, karanlık pencerelereKefeni kardan ve gülden. Polis arabası kapıya geldiği zamanGiyimevlerini, mezecileri, postaneyi geçerek geldiği zamanArka sokaklardaki birkaç …
Şub 23
Kısa Bir Not: Konakta Son Gün ve..
Ve yıllarca sonra kadının ölüsünüBir bulantı cenazesi gibi kaldırdılar içimden. O gece konağın bütün lambalarını yaktımElimde bir içki şişesiyle benSanki bir insan şehrayini vardı da, benGecesiz bir sarışındımGecesiz bir sarışındım ve işteBütün kapıları açtım kapadımKırdım parçaladım elime ne geçtiyseBiblolar mı olur, yağlıboya tablolar mı, kristal takımlar mıElime ne geçtiyseAçtım pencereleri dışarı attım. Durmadan atıyordum, eşyalar …
Şub 23
no: naftalin kokusu
bana gelher evde ben otururherzaman evde olurum önce telefon gerekmezrüzğarın telaşından haberim olurkapıyı çalmadan girayakkabılarını çıkarmabakma öylebirazdan tedavüldenkalkacak pul gibigençsin, yaşın müsaitdaha çok kitap arasındaçok leylak unutulur bana gelher evde ben otururher zaman evde olurum saçların biraz ilkyazbiraz uyku iklimiyüzün az asimetrikyüzün zor ezberlenirgel, teninin altındakimumları birlikte yakalımışık hızında karanlığabatalım, aklanalım bana gelher evde ben …
Şub 23
Kokusu Düş Kırığı
karpuz hep aynı çatlartütün hep aynı çürürovanın büyüklüğü değişmezgüneş o güneşnehir o eskisielin babası ölsün ölmesinfarketmez kokusu babamınkokusu nasıl desemvagon kiribilenmiş yoksullukhasta posta güvercinlerikokusu beslenmeseölecek çocuk babamın sıcaklığıgölgede okul masrafıkendisi yiğit amayüreği pusuda ceylan-çeyrek maaşa çektirdibir tek fotokopiyio deyyus fotoğrafçıelime geçse…- kokusu babamınkokusu nasıl desemmasal göğüdüş kırığıhiç bitmeyen inşaattaksiti tükenmeden kırılan pikapkokusu şimdi şu anşurasında …
Şub 23
Adonis Gibi Angela
Bugün yattım masum genç bir kızın yanındabeyaz bir okyanusun kıyısında gibi,korlu bir yıldızınyavaş yörüngesinin ortasında gibi. Sonsuz yeşil bakışındanaktı ışık kuru su gibiberrak derin çemberlerindetaze gücün. İki alazlı ateş gibi göğüsleriparladı dikelmiş olarak iki bölgede,ve çifte bir akıntıda ulaştı ateşbüyük ışıklı ayaklarına. Altın bir iklim olgunlaştı erkendenbedeninin gündelik uzantılarınave doldurdu onu akın akın meyvelerleve gizli …
Şub 23
Mor Rüya Barı
Sesin mektup olsa bir kuş gibi kanatlanır, dolaşır yeryüzünüVe içindeki keder mavileşir sen elmayı ısırdığın zamanSen turnalara baktığın zaman iklimler aşkla yer değiştirirSen üzgün evlerden güneş bakışımlı bahçeler yaparsınAkan sularsın ağaçları şımartan, kalbisin çılgın sokakların Ellerinde lirik telaş, ellerin gökkuşağı olmalı renkleri üzmeyenEllerin karanlığın penceresini kapatan bir kalp gözü sabahıEllerin aşk kurabiyeleri yapan mükemmel bir …
Şub 23
Su, Rüzgâr ve Namus
Daha çocukluğumda,Dinlemiştim bu masalı:Su, rüzgâr ve namusBir gün saklambaç oynamışlar. Önce su saklanmış;Fakat çabuk bulunmuşDerin vadiler arasında… Sonra rüzgâr saklanmış,Onu da bulmak kolay olmuşYüksek dağların tepesinde… Sıra namusa gelmişO da şöyle söylemiş: Dinleyin bir kere,Ben kaybolursamBulunmam hiçbir yerde…İşte, o günden beri namus kaybolunca,Bulunmaz hiçbir yerde. Sándor Petofi
Şub 23
Yağmur Damlalarını Kıskanırım
Yağmur damlalarını kıskanırımÖpücüklere fazla benzediğindenHer parlak şeyin gözleriKıskanmak için haklı bir neden Kıskanırım kıskanırımArıların sokmalarını bileKıskanırım unutkanlığı ve belleğiUykuyu ve terkedilişi de Seçmiş olduğu kaldırımıRüzgârın okşayan elleriniBenim o diri kıskançlığımDüş görürken uyandırır beni Kıskanırım bir şarkıyı bir sitemiBir nefesi ve bir sızlanmayıKıskanırım kıskanırım sümbülleriHoş bir kokuyu bir anıyı Kıskanırım kıskanırım heykelleriBoş ve fettan bakışlarınıKıskanırım susmaya …