Her gece bu geç vakit Ne işim var sanki sahilde Senin gelmeyeciğini bildiğim halde Umutla, saatlerce beklemek niye Sebebi yıldızları izlemek isteyişim mi Yada arzuluyor olmamdır, hayalinle öpüşmeyi Anılar de, özlemek de ne dersen de Nafile umutlar hüzünle perde, perde El ele gezdiğimiz günler yok artık Bizim sahil hep bildiğin gibi Gökteki martılarda aynı canhıraş …
Kategori: Şiir
Şub 23
Bu Altı Söz
1) bazen ne bir sözne bir sesne de bir başka şeyşenlendirir gönlümü 2) pencere, pençesindedir gününpencere, pençesindedir güneşinahyetmez gücüm! 3) dinleferyat ediyor kalbimde biri…duyuyor musun? 4) başıboş sözcüklerim benim!konuşmayın hep bir ağızdan,tek tek… 5) oradan oraya taşınmaktan yorgun kalbimdinleniyorkendinde 6) ceplerimrengarenk seslerle doluaç avucunu…! Ketayun AmuzegarÇeviri:M. Bülent Kılıç
Şub 23
Mülkiyet
Biliyorum ki ben,Ruhumdan akıp gelmek isteyen düşüncelerdışında,Hiçbir şeye sahip değilim.Biliyorum ki ben,Tatlı bir sevgiyi, küçük bir sevinci tattığımanlar dışında,Hiçbir şeye sahip değilim. Johann Wolfgang von Goethe
Şub 23
Ruhun Ateşli Aşkı
Ruhun ateşli aşkıEy aşk, hani iyiydin sen; Niçin, beni böyle incittin? İkiye bölünmüş kalbim, Tutuşmuş ateşiyle aşkın. Alev alev yanıyor, nereye sığınsın? Zincirlere vurulmuş kalbim, nereye kaçsın? Eriyip tükeniyor, güneşe tutulmuş balmumu gibi; Yaşıyor, ama ölümle kol kola, çırpınıyor çılgınca. Dualar ediyor, atabilmek için bir iki adım daha, Ne çare ki, bu cehennemlikte yanıp kavrulacak; …
Şub 23
Sesin Rengi
Sen, küçük kutu, kaçışıma yardım et!Böylece senin valfların kırılmazBir evden ötekine,Gemiden treneGeçişte…Böylece düşmanlar belki benimle konuşurlar.Benim yatağım, acıma yakın.Gecenin son olayıSabahın ilk olayıOnların zaferiBenim kaygılarım. söz ver bana,aniden,sessizce gitmeye… Bertolt BrechtÇeviri: Borges Defteri
Şub 23
Avarelik Yılları
Sen miydin, Tanrım, o kerem sahibi,Bir öğün yemek, bir testi şarap Ve bir gecelik barınak için Kapını çaldığımda Hizmetçilerine “Evde yok!” dedirten? Sen miydin, Lordum, Aklın taş gemisiyle ruhun çölünde Kalbim forsada kürek çekerken Gökçe krallığının tepelerinden Biraz kekik kokusu, Biraz serinlik istediğimde, Rüzgarın yalazlı dudağına “Evde yok!” dedirten? Sen miydin, Efendimiz, Sen miydin, şairlerin, …
Şub 23
Hüzün Denizi
Günlerin atınaBindimAcılarımla beraber yolcuyum Aşk rüzgârıKalbimin tellerineVuruncaIstıraplar yağdıTıpkı son demlerini yaşayan sonbahar gibi Sıcaklığı bulutlardanİstiyorumVe yıldızlarla tutuşuyorum Ben ve acılarımYolcuyuzUzaklaşıyoruzVe hüzün denizindeYüzüyoruz Jana SeydaKürtçe’den çeviren: Metin Aksoy
Şub 23
Son Gül
Avni’ye İşte son gül soluyorGizli ve kinli ellerYaprakları yoluyorÇiçeklerle beraber. Ağaçlardan süzülenBir asabî uğultu,Bahs ederek hüzünden,Yaralıyor sükûtu. Gösteriyor her bakışBir ürperme, bir korku;Her yüreğe uğramışSanki hicrânın oku. Sonbahârın zehrindenGönlüm hisse alıyor;Titre, ruhum! derinden:İşte son gül soluyor. Nurullah Ataç
Şub 23
Keçiyi Yardan
keçiyi yardan uçuranbir tutam otturgözümün önüne geliyor keçihala cıvıl cıvıl gözlerinin içiağzında ecel yeşilikörpe ıslakezilmiş yırtılmış bir çift yaprakuçurumun dibinde incecik bir sutatlı mı tatlı, duru mu duruaçmış kocaman gözlerini düşünür sucanlıyken ne kadar hafifti keçişimdi ne kadar ağır Bedri Rahmi Eyüboğlu
Şub 23
Kavalım
Şirin kavalımSabahın seherindeVe günün batımındaYalnızların arkadaşıÇoban ve aşıkların yoldaşısın.Sesin üzgünlerin yüreğindeki gözyaşıAyrılmışların selamıAşıkların ağlama ve feryatlarınıBana hatırlatan sensinKavalım sensinTerk edilmişlerin içindeki gamları bitiren. Kavalımın sesiDağ ve yüksek yaylalar Gül ve reyhanlarla çevrilmiş pınarlarMağaraların derinliği ve uçurumların başıDinleyenlerindir.Ve batı rüzgarının esintisiAğaçların yaprakları arasında dolaştırır seniKavalım gel Biz bu dağlardan doruklara yükselelimGüçlü rüzgarlara komşu olalımUğultularının arkadaşları olalımSisli …