Kategori: Şiir

Aşk İçin Prelüd

AŞK İÇİN PRELÜD -1- İstasyon önünde bir top ağaç ağacın gölgesinde ben ve uzanıp giden sapsarı bir tül bozkır ve bir türkü “daha senden gayrı aşık mı yoktur nedir bu telaşın vay deli gönül” ve bir tren ne bir düdük çalar ne el eder kar yüklü yağmur yüklü kalbim gibi keder yüklü bir tren durmaksızın …

Devamını oku

“hay’dan gelen hu’ya gider”

Erir gider kulağımdaO uzak sedaNamesi kalır Çileden çıkar hatırladıkçaBir uzun vedaEsamesi kalır 2006 Haziran’ı başladı – 2007 Haziran’ı bitti. Kaan Demirdöven

Sessiz Sabırlı Bir ÖrümceK

Sessiz sabırlı bir örümceği,İzledim küçük bir çıkıntının üzerinde duruyordu bir başına,İzledim çevreleyen sonsuz boşluğu keşfederken,İplikçikler fırlattı dışarıya, iplikçikler, iplikçikler, kendinin dışına,Hiç dolaştırmadan onları, hiç usanmadan hızlanarak. Ve sen ey ruhum duruyordun,Çevrilmiş, çözülmüş, uzayın sonsuz okyanuslarında,Durmadan düşünerek, tehlikeye atılarak, fırlayarak, çabalıyorsundünyaları birleştirmeye,Gereksindiğin köprü kurulsun, tutsun saldığın yumuşak demir,Attığın ağın lifleri sarılsın bir yere, ey benim ruhum. …

Devamını oku

Gecikmiş Sevda

Evet, artık karşılık verebilirdim tutkuna senin.Akıl olmaz, diyordu, olur diyordu gönlüm.Senin ateşine yanmam için sanıyorum kiFırtınalarla sürüklenip gideceğim ben. Nerden çıktın böyle yalaz yalazAteş yıldızlarıyla sarmak için dört bir yanımı?Aldırmasan da şimdi ortada ve açık.Çocuğum yerindesin benim,Ya da çocuğum olabilirdin.Aşkın kanatlanıp uçuşu hep birden olur,Ayrım gözetmez, bir araya toplar insanları,Önemi kalmaz yaşın, eşitlenir,Tutkulu, ateşli ve …

Devamını oku

Ah! Günebakan

Ah, zaman yorgunu günebakan,Güneşin adımlarını sayıyorsun.Gezginlerin yolu bitirdiği yerdeO güzelim altın ülkesini arıyorsun: Orada, arzuyla tükenmiş Gençler,Ve solgun Meryem, kardan kefeniyle,Doğrulup mezardan, can atıyorlarGitmek istediğin yere gitmeye. William Blake

Vietnam

“Kadın, adın nedir?” “Bilmiyorum.” “Yaşın kaç? Nerelisin?” “Bilmiyorum.”  “Niçin o tüneli kazıyordun?” “Bilmiyorum.”  “Ne zamandır gizleniyorsun?” “Bilmiyorum.”  “Niçin ısırdın parmağımı?” “Bilmiyorum.”  “Bizden sana zarar gelmeyeceğini bilmiyor musun?” “Bilmiyorum.”  “Kimin tarafındansın?” “Bilmiyorum.”   “Bu bir savaş, seçimini yapmalısın?” “Bilmiyorum.”  “Köyün hâlâ yerinde duruyor mu?” “Bilmiyorum.”  “Şunlar senin çocukların mı?” “Evet.” Wislawa Szymborska Çeviri: Tuğrul Asi Balkar

Bayan Lazarus

İşte yine yaptımHer on yılda bir Böyle bir tane beceririm Bir tür ayaklı mucize, tenim Bir Nazi lamba siperliği kadar parlak, Sağ ayağım Tüy kadar hafif Yüzüm ifadesiz, incecik Yahudi kumaşından. Çözün kundağı Ah, sevgili düşmanım. Korkutuyor muyum? – Burnu, göz bebekleri, 32 dişi yerli yerinde mi? Acı nefesi Ertesi gün yok olacak. Yakında, çok …

Devamını oku

Bir Misafirliğe Gitsem

Bir misafirliğe gitsemBana temiz bir yatak yapsalarHer şeyi, adımı bile unutup, Uyusam…Kalktığımda yatağım hâlâ lavanta koksaKekikli zeytinli bir kahvaltı hazırlasalarNerede olduğumu hatırlamasamHatta adımı bile unutsam… Melih Cevdet Anday  

Leke

Kim ki güneşe sürekli bakıp dururSiyah bir lekenin uçtuğunu görürGözlerinde, çevresinde ve havada Bir zamanlar çok genç ve çok gözüpektirUtkuya bir an sabit gözlerle baktım; Aç bakışımda kara bir nokta kaldı. O gün bugün, bir yas işareti gibiGörürüm her yerde o siyah lekeyi,Karışır gözümün daldığı herşeye! Nedir bu? Mutlulukla arama giren!-Yazık bize, yazık! Bir kartal …

Devamını oku

Zambaklı Padişah

Ne zaman elleri zambaklı padişah olursamSana uzun heceli bir kent vereceğimGirilince kapıları yitecek ve boş!Azizim, güzel atlar güzel şiirler gibidirlerÖldükten sonra da tersine yarışırlar, vesselam! IEy imece ile başsız gömülecek dervişSen kendin o zamandan değilsinYa bu hikayeyi nereden bilirsin?Ey ustalıkla taşaronluğu birbirine karıştıran veYaşayan okur!Sen yabancı değilsin bense bir fakir derviş. IIVe bir derviş … …

Devamını oku