Kategori: Şiir

Sesim Karada Ölürse

Sesim karada ölürsedeniz düzeyine indirin onu,götürüp kıyıya bırakın. Deniz düzeyine indirin onu,beyaz bir savaş gemisininkaptanı yapın. Ey denizci nişanlarıylasüslenmiş sesim: yüreğin üstünde çapa,çapanın üstünde yıldız,yıldızın üstünde rüzgâr,rüzgârın üstünde yelken! Rafael AlbertiÇev: Ülkü Tamer

İntiha

Sen de bilirsin hüznün incelmişliğini,Fırınında değil, mezecilerinde bulunur kalbimizin, Oysa keder, kara ekmek gibi zorunlu nerdeyse…Senin verdiğin hüzün kedere dönüşüyor gitgide.Sabah güneşi vuran doruklardan,Pembe rengi sildim şimdiki halde…Tipiyi çağırdım, göz gözü görmesin yine.Gözlerime ilgisizlik bulutları ardından,Kış güneşi gibi soluk, serin bak.Her zamanki bakışınla muhakkak,Özlem bulutu çözünür, taşkın olur.Sabah güneşi vuran doruklardan,Pembe rengi sildim bugünlerde;Dağdan kereste …

Devamını oku

Sürgünden Şiir

Kimsin sen, uzaklardan çağıran beni korkular içinde, ses çıkarmadan, o ürkek ve sessiz rüzgârlara sessizce adımı ünleyen? Kimsin sen, niye bağırıyorsun, o uzak seslerde ölen nedir; kimsin sen, böyle fısıltılarla derimden ayıran kemiklerimi? Donmuş bir söz tadı var dişlerimde, ölmüş bir korku tadı ölü dilimde, yüreğimde bir vuruşun sessiz tadı var. Soğanın derisi kanda yüzüyor, …

Devamını oku

Gönlü yanık kelebek, ateşten korkmaz

Güle sevdalanan, dikenin sataşmasından korkmaz,Sevgilinin yüzüne hayran kalan, başkalarından korkmaz.Kendi başından geçmiş, cesaretli delikanlı,Kan döken hançerden, darağacından korkmaz.Mansûr gibi “Ene’l-Hak” diye haykıran,Sırlardan habersizlerin kınamasından korkmaz.Ey hazine ve mücevher arayan, düşünme yılanı;Hazineyi ve cevheri götürecek olan yılandan korkmaz.Sevgilinin yüzünün ışığına aşığım, korkum yok ateşten,Gönlü yanık kelebek, ateşten korkmaz. İmâduddîn-i Nesîmî Çeviren; Nimet Yıldırım

Riprap

1.ÇİÇEK Ağlama, çengel, diş, ulumalar,etobur hiçlik, çalkantı,hepsi yokolmakta bu basit çiçeğin önünde. 2. O KIZ Her gece iner kuyuyaertesi sabah ortaya çıkarkucağında yeni bir sürüngenle. 3.BİYOGRAFİ Ne olabileceği değil,ne olduğuydu önemli olan:Ölmüştü işte. 4.GECELEYİN ÇANLAR Gölgelerden dalgalar, körlük dalgalarıalev alev yanan bir alında:Düşünceme su dökün, boğun onu! 5.KAPIDA İnsanlar, sözler, insanlar.Duraksadım:Yukarıda orada, yalnız ay vardı. …

Devamını oku

…Ve Çocuğun Uyanışı Böyle Başladı

Gül kokuları çocukların kaburga kırıklarından geliyor Acıyı ve insanlığı çocuklar Böyle dayanılmaz kıldılar ve yeni suları Onların bilgileri getirdi Elleri önlerine bağlı – duruşları Omuzlarından göğüslerine doğru kıvrık ve yumulu Yaşarlar ebedi göz ve ölümsüzlük aşısı yapan kitabı Ki şimendifer Nasıl peşinden koşturursa katarları yolcu kutularını Oralarda civarda Böcekler sürüngenler bulunan kırda Dönen çember – …

Devamını oku

Bir Olay: Ruhi Bey ve Gülcünün Ölümü

Bir kara parçası sanır insanDüştü mü başı derdeKendini açık denizlerde. Şimdi bir kıyı bile değilBir ufuk çizgisi bile değilYalnızca ölüSabaha doğru yağan karın altındaKıvrılmış kalmışBesbelli tutunmak istemiş boşluğaKolları havadaSıkmış avuçlarıyla bir demet gülüYayılmış gövdesine bir gülümsemeVe çevresineTaş binalara, karanlık pencerelereKefeni kardan ve gülden. Polis arabası kapıya geldiği zamanGiyimevlerini, mezecileri, postaneyi geçerek geldiği zamanArka sokaklardaki birkaç …

Devamını oku

Kısa Bir Not: Konakta Son Gün ve..

Ve yıllarca sonra kadının ölüsünüBir bulantı cenazesi gibi kaldırdılar içimden. O gece konağın bütün lambalarını yaktımElimde bir içki şişesiyle benSanki bir insan şehrayini vardı da, benGecesiz bir sarışındımGecesiz bir sarışındım ve işteBütün kapıları açtım kapadımKırdım parçaladım elime ne geçtiyseBiblolar mı olur, yağlıboya tablolar mı, kristal takımlar mıElime ne geçtiyseAçtım pencereleri dışarı attım. Durmadan atıyordum, eşyalar …

Devamını oku

no: naftalin kokusu

bana gelher evde ben otururherzaman evde olurum önce telefon gerekmezrüzğarın telaşından haberim olurkapıyı çalmadan girayakkabılarını çıkarmabakma öylebirazdan tedavüldenkalkacak pul gibigençsin, yaşın müsaitdaha çok kitap arasındaçok leylak unutulur bana gelher evde ben otururher zaman evde olurum saçların biraz ilkyazbiraz uyku iklimiyüzün az asimetrikyüzün zor ezberlenirgel, teninin altındakimumları birlikte yakalımışık hızında karanlığabatalım, aklanalım bana gelher evde ben …

Devamını oku

Kokusu Düş Kırığı

karpuz hep aynı çatlartütün hep aynı çürürovanın büyüklüğü değişmezgüneş o güneşnehir o eskisielin babası ölsün ölmesinfarketmez kokusu babamınkokusu nasıl desemvagon kiribilenmiş yoksullukhasta posta güvercinlerikokusu beslenmeseölecek çocuk babamın sıcaklığıgölgede okul masrafıkendisi yiğit amayüreği pusuda ceylan-çeyrek maaşa çektirdibir tek fotokopiyio deyyus fotoğrafçıelime geçse…- kokusu babamınkokusu nasıl desemmasal göğüdüş kırığıhiç bitmeyen inşaattaksiti tükenmeden kırılan pikapkokusu şimdi şu anşurasında …

Devamını oku