Kategori: Şiir

Ruhi Bey Anlatıyor: Bir Düğün Günü Ve Sonrası

Kısacık bir gündü, bir iki dakikalık bir gündüÇocukların günü gibi bir gündüKahverengi fotoğrafları vardı, bulanıktıHiçbir şey açık seçik görünmüyorduKocaman bir bahçe olmalıydı, orda burdaTavuskuşları olmalıydı, herbiriÖyle bir başına hiç kımıldamadan duruyorduSaniyeler sümbüller gibiydiSaniyeler sümbüller gibiydi dokunsam iki parmağım arasında akıyorduKısacık bir gündü. Bir kişi bile yoktuHayrünnisa ile ben vardımSeylan taşları ile işlenmiş bir iğne vardıYansıyan …

Devamını oku

Gülü Yaratacağım Senin İçin

Gülü yaratacağım senin içinSenin için anlatılmaz gülsün senAz sözle o sözler ki hep gülün ardında yürür saygıylaO güle yabancı sözlerle ancak gösterilen gülKopan çığlıkta ve çığlığı salan acıda olduğu gibiVe haz yıldızları gösterir gibi aşkı uçurumun üstünde Gülü yaratacağım senin için tapınan parmaklarla Onlar ki mihrap oldular kavuştular birbirlerine yolunup döküldülerGülü yaratacağım senin için o …

Devamını oku

İstasyon

Yalnızım bir kompartımanda Bir hızar testerisinin yaz ışığı ufuk hattından Ağır ağır gözlerime geliyor köşede rüzgar Tozla yıkıyor söğüt dalını çocuk Onaltı bağımsız devlet büstünün Sarkan bıyıklarını düzeltiyor zaman Düşündükçe koyu bir renk alıyor Buraya uzun bir yol boyunca Kurulu bir kumpanya çadırlarından Tuğla harmanlarından geldim her ateşin Çemberinde yanarak ve darağacında Kurutarak dikişsiz gömleklerimi …

Devamını oku

Alınyazısız Meleğin Şarkısı

O giden sensin sensin beni taşıyan, beni bırakan o deniz Dalgada ara beni o sonsuz olan sensin: gölgelerin ardında o yanıp sönen rüzgâr. Karda ara beni. O bilinmeyen sensin: kimseyle konuşmayan o kıpırtılı toprak. Rüzgârda ara beni. Rafael AlbertiÇev: Ülkü Tamer

Orman

Kendine esen rüzgarla derinleşen yüzü bir adamın durur ve ormana bakar, bu benim. Damarların ugultusunu duyar bir sarnıçtan gizli bir kente döşenmiş su yollarının Ağaçların sararmış yaprak uçları dalarken gökyüzünün karanlık denizine kökler büyülü bir ışıkla aydınlanır ve toprak yabancı bir mimariye açılır, bana ait olan. Yalnızlık, doğunun bildik çarşısı kendi alışverişiyle canlanır, yeni bir …

Devamını oku

Sesim Karada Ölürse

Sesim karada ölürsedeniz düzeyine indirin onu,götürüp kıyıya bırakın. Deniz düzeyine indirin onu,beyaz bir savaş gemisininkaptanı yapın. Ey denizci nişanlarıylasüslenmiş sesim: yüreğin üstünde çapa,çapanın üstünde yıldız,yıldızın üstünde rüzgâr,rüzgârın üstünde yelken! Rafael AlbertiÇev: Ülkü Tamer

İntiha

Sen de bilirsin hüznün incelmişliğini,Fırınında değil, mezecilerinde bulunur kalbimizin, Oysa keder, kara ekmek gibi zorunlu nerdeyse…Senin verdiğin hüzün kedere dönüşüyor gitgide.Sabah güneşi vuran doruklardan,Pembe rengi sildim şimdiki halde…Tipiyi çağırdım, göz gözü görmesin yine.Gözlerime ilgisizlik bulutları ardından,Kış güneşi gibi soluk, serin bak.Her zamanki bakışınla muhakkak,Özlem bulutu çözünür, taşkın olur.Sabah güneşi vuran doruklardan,Pembe rengi sildim bugünlerde;Dağdan kereste …

Devamını oku

Sürgünden Şiir

Kimsin sen, uzaklardan çağıran beni korkular içinde, ses çıkarmadan, o ürkek ve sessiz rüzgârlara sessizce adımı ünleyen? Kimsin sen, niye bağırıyorsun, o uzak seslerde ölen nedir; kimsin sen, böyle fısıltılarla derimden ayıran kemiklerimi? Donmuş bir söz tadı var dişlerimde, ölmüş bir korku tadı ölü dilimde, yüreğimde bir vuruşun sessiz tadı var. Soğanın derisi kanda yüzüyor, …

Devamını oku

Gönlü yanık kelebek, ateşten korkmaz

Güle sevdalanan, dikenin sataşmasından korkmaz,Sevgilinin yüzüne hayran kalan, başkalarından korkmaz.Kendi başından geçmiş, cesaretli delikanlı,Kan döken hançerden, darağacından korkmaz.Mansûr gibi “Ene’l-Hak” diye haykıran,Sırlardan habersizlerin kınamasından korkmaz.Ey hazine ve mücevher arayan, düşünme yılanı;Hazineyi ve cevheri götürecek olan yılandan korkmaz.Sevgilinin yüzünün ışığına aşığım, korkum yok ateşten,Gönlü yanık kelebek, ateşten korkmaz. İmâduddîn-i Nesîmî Çeviren; Nimet Yıldırım

Riprap

1.ÇİÇEK Ağlama, çengel, diş, ulumalar,etobur hiçlik, çalkantı,hepsi yokolmakta bu basit çiçeğin önünde. 2. O KIZ Her gece iner kuyuyaertesi sabah ortaya çıkarkucağında yeni bir sürüngenle. 3.BİYOGRAFİ Ne olabileceği değil,ne olduğuydu önemli olan:Ölmüştü işte. 4.GECELEYİN ÇANLAR Gölgelerden dalgalar, körlük dalgalarıalev alev yanan bir alında:Düşünceme su dökün, boğun onu! 5.KAPIDA İnsanlar, sözler, insanlar.Duraksadım:Yukarıda orada, yalnız ay vardı. …

Devamını oku