Kategori: Şiir

Yüzüm Bir Kentin Anı Defteri

Ben ki ömrübillah at görmemiş bir nalbantHiç bir yere çıkmayanBir sokak hüznü içimde, güpegündüzTemmuz bitti, Ağustos ortasına geldik ne çabukAsfalt yolun dibinde açmışSapı ziftli o gelincikBilmeyecek ne varGün gibi yalnızlıkHangi sokağa girsemSonunda, kendime çıkıyorum geneÜzgün bir kuşla üzülen bir gökyüzü üstümdeAğzımın kenarındaYılların kırgınlığıyla doluÜsküdarca bir gülümsemeGeri verecekmiş gibi eski sevincimi– Günde kim bilir kaç defa …

Devamını oku

Ağrı

Kendime bir doğum günü hediyesi Can evim ağrımıyor aşikâreBen uyanınca hayat uyanıyor…Ona uyuyor rüya…Her şekli alıyor toprakçeşit çeşit, renk renk, kat kat…ekmek, pasta, çörek…ismim tekBir kelime…daha deminBedenimi zapt eden ârazDurmuyor zaman iki ayrı oda içinde Kapılarla dolu kuş evim…iç içe Büyük…firar başlamıyor yine deBen yürüyünce su yürüyor…Ona uyuyor hayat…Kök, dal, yaprak kardeş oluyorBir anda saplanıyor …

Devamını oku

Hiçliğin Tadı

Eskiden savaşçıydın, ey kasvetli ruh, heyhat,Mahmuzuyla coştuğun o Umut, buna rağmenSüvarin değil artık! Yat utanca düşmeden,Ha bire tökezleyen zavallı ihtiyar at. Kalbim, boyun ey, katlan; hayvanca uykuna yat. Mağlup ve kötürüm ruh! Üçkâğıtçı ihtiyar,Ne aşkın, ne savaşın tadı var senin için;Hoşça kal boru sesi, ezgisi flütlerin!Küskün bir kalbi artık ayartmayın, arzular! Kokusunu kaybetti o güzelim …

Devamını oku

Tufan Sonrası

Tufan anısı yatışır yatışmaz, Bir tavşan, evliya otları, kıpır kıpır çan çiçekleri içinde durdu, gökkuşağına yakardı örümceğin ağları arasından. O güzelim taşlar, saklanan – bakıp duran çiçekleri daha şimdiden. Pis ana sokakta kasap tezgâhları kuruldu; bakır oymaları gibi yukarıya kat kat yığılmış denize çektiler kayıkları. Kan aktı. Mavi Sakal’ın orda, – Tanrının mührüyle camları sararttığı …

Devamını oku

Yol Sonunda Reddiye

Kimse ihtiyaç duymasaydı sevgiyeGüzel ve kısa anlardı. Yoksa hayalim,Hayalimle mi dolmuştu billûr şişe?Itır yok, şişe boş, hiçlik kasırgası;Duygu tanımaz bir karayel işte…Bir karayel bu şimdi kasıp kavuran,Son yolculuğunda yürek kadırgası.Suç onun, sevgiye ne gerek vardı…Dost sesler mutluluktur ıtır dolu ve billûr,Bir gün boşalır içi bir sesin, mâlum olur, Artık kalbimiz kutup denizinde ve yalnız.Tanrım suç …

Devamını oku

Maktul Yürek

Keskin ağzından ayrılık kılıcının,Yüreğimin yediği darbe, Bu acının; En uç örneğini bana tanıttı: Neden kısas uygulandı ki yüreğime? Ne suçtu ne de bir suça kanıttı, Eski Dünya’nın ölümünü seyretmesi… Yılları yele vermiş olması da belki İkinci bir ağır suç sayılarak, Nâhak yere zaman yargıcı, Yüreğim için bu hükmü verdi. Görmeden sevdiği kentler: Bağdat, Saraybosna ve …

Devamını oku

Bir Şiir Yazmak

Şiir aniden gelirMayısta yağan kar gibi,Güneş çarpması ya da aşk gibi. Yaşamınız boyunca beklemelisinizbuzdağı üzerindeki kupkurukağıt tabakasında. Bütün dünyanın üzerinde uçabilmelisiniztransatlantik üstünden, evren üzerinden,aşkın rüzgârlar üzerinden Ve asla göremezsiniz onu bir düşteya da bir ılgımdaiçinizde yanmıyorsa. Sonra kaygan buzun dümen suyundaonun apak hiçliğinden filizlenir sözcükler. Tüylerinizi diken diken ederek ve döne dura,o savaşır gel-gitte ve …

Devamını oku

Yıkılmış Enkaz

Yitirdim bana verilmiş olan giziBilmiyorum artık ne yapacağım Bir zaman bunun böyle gideceğine inandım Ama artık öyle değil işteKoşmak isteyen ama ayakları olmayan bir adam buKonuşmak isteyen ama başı olmayan bir kadınAğlamak için yalnızca gözleri olan bir çocuk Yine de giderken görmüştüm seniÇoktan uzaklaşmıştınBir trompet çalıyorduKalabalık haykırıyorduVe sen, ve sen dönmüyordun geri Uzun bir yolumuz …

Devamını oku

At Avrat Silah

Atım öldü. Avradım beni sevmiyor. Silahım suskunSırtımdan kaç güneşi aşırtarak yürüdüm. Yok.Damarlarımdaki alkolü kolonyayla sildim.Yok. Yükseklik korkumu dirseğimle dürterekKentin bütün üstgeçitlerinden geçtimEvlerde kabuk bağlayan yaralarımı dışarıda rüzgar örseliyor Atım öldü. Avradım beni sevmiyor. Silahım suskunYok. Sevgilim. Olamadım. İçkilere daha bir dadandım.1182734. Mesai saatlerinde aranılacak. Yok.Artan her günüm sanki ölüme ekleniyor… Atım öldü. Avradım beni sevmiyor. …

Devamını oku

Güneş Saati

Bu nemli, bu bunaltıcı gecelerde, pencereninÖnündeki dallardan bir kafes örerim kendimeGüneşli günlerde doğurmuş anam beni, neyleyimGökle denizin seviştiği yerlerde gün boyuBıkıp usanmadan bakmam için, evime mavininBütün tonlarında perdeler astım sevdiğimGece, düşlerde sürdüreyim diye bu yolculuğuBir güneş saatiyim ben kendi halimceBir güne bakanım belki de, doğudan batıya dönerimAlnı gökyüzüne dönük bir güneş çocuğu…Bu karanlık, bu ıssız …

Devamını oku