Bütün dünya bir sahnedir…Ve bütün erkekler ve kadınlarsadece birer oyuncu…Girerler ve çıkarlar.Bir kişi bir çok rolü birden oynar,Bu oyun insanın yedi çağıdır…İlk rol bebeklik çağıdır,Dadısının kollarında agucuk yaparken…sonra mızıkçı bir okul çocuğu…Çantası elinde, yüzünde sabahın parlaklığıAyağını sürerek okula gider…Daha sonra aşık delikanlı gelir,İç çekişleri ve sevgilinin kaşlarına yazılmış şirleriyle…Sonra asker olur, garip yeminler eder.Leopara benzeyen …
Kategori: Şiir
Şub 23
Işık, Değişmiş
Görmüyoruz artık birbirimizi aynı ışıkta,Artık gözlerimiz aynı değil, aynı değil ellerimiz.Ağaç daha yakın ve kaynakların sesi daha canlı,Adımlarımız daha derin, ölüler arasında. Olmayan tanrı, koy elini omzumuza,Geri dönüşünün ağırlığıyla tasarla bedenlerimizi,Bu günleri ve gölgeleri, bu kuş çığlıklarını, bu koruları,Bu yıldızları ruhlarımıza katmayı bırak. Bir meyve yarılırcasına vazgeç kendinden bizde,Erit bizi kendinde. Göster bizeAşksız sözcükler arasında …
Şub 23
Harran
Bedevi bir yalnızlıktır beni saran çölKitabelere sığmayan dövmelerdir inimdeki gurbetGitsem Kerem’in külü savrulur,akıl esir kalır ruhaSussam sabahları kararır bütün sokaklarınÇamurlu bir ayna gibi yayar kendini zaman Çokça ayrılık sığar ölümeBir canda yüz bin beden çırpınırSuyun yüreği ateşin sesiyle birleşirToprağın kalbi dururÇığlıklar diken üstünde, sesler gömülmüştürGece serilmiştir çöle.Güneşe mayın ömrümüze buğday ekilir Harran yeşilinde soyulmuş bir …
Şub 23
Zima Kavşağı’ndan
Geriye bakışlarla geçti yıllarım,bazı özel duygularla, düşünceler, isteklerle;yaşamamın düzgün dönemeçlerindeçeşitli davranışlar; ama bitmiş bir şey yok.Yine de yeni yollar açar bunlar insana,yeni bir güç kazandırır, sizin ilk defatoz kaldırarak çıplak ayakla yürüdüğünüzo toprağa basmak. Yevgeni YevtuşenkoÇeviri: ÜlküTamer
Şub 23
Veda
Yetmiyor artık kimyasal büyü içimdeki buzulayapışıp kalmış ruhumu yeniden uçurmayasokaklara çıkınca kalbimin titreyişinebir kılıf gibi geçirdiğim yüzümün cesaretine aldanmıyor artık ilkel ruhlar yabani rüzgarbırakmıyor peşimi hangi sokağa çıksamkırılıyor yüzümdeki buzlu camkurtaramıyorum kendimi içimdeki oyuktan düşerken bulaşıyor dudağıma, ürküyorumcisimleşememiş her ben bir muammaşarkısız ruh annesiz kalmış çocukdayanamıyor artık aklımın varlığına çarpınca dağılıyor bütün duygularçocukluğun yurtsuz rüyalarınadokununca, …
Şub 23
Kadın Ve Giz
“..geç kapanırmış güya derin yaralarzira bizim de kabuklara düşmanlığımız aşikâr..” daha sessizim şimdi van gogh’un kadınlarından ve daha da içli. ihtimâl o ki; okumayacağınız şiirlere yazıyorum hevesle sizi tanığı olmayacağınız bir aşkla sevdiğim gibi isminizi fısıldıyorum sürekli geceye ve güllere sufle veriyor telve ateşe. ateş köze. köz küle. sanki kül ateşten azade bu minvalde ey …
Şub 23
Benim
Ve büyür gözlerimde güvercin güzelliğinSonra bıkıp usanmadan sabahlara dekBiri durur kapında korkulu ürkek…O duran benim. Bir gölge gibi düştüm ardına yıllardan beriSordum seni şehir şehirŞimdi her gece yarısı rüzgâr değildirPencerene vuran benim. Bir gün bölerse uykunu bir saat çıngırağıBirdenbire yatağından kalkıp oturmaÖyle korkulu gözlerle etrafına bakınmaSaatleri kuran benim. Senin bir suçun yok kabahat bendeBitsin bu …
Şub 23
Ceviz Ağacı
H. Fethi Gözler’e Bir ceviz ağacı tanıyorum çok eskilerdenOnunla biliyorum çocukluğumu.Daha, kuru kabuk bir kozkenToprağa ellerimle atmıştımİçinde dallar saklayan tohumu. İlkten uzun bir unutuş,Sonra kar, tipi, yağmur, rüzgâr..Sonra da pencerelerde gülen aydınlık İlkbahar.Derken kabaran toprak, sıcacık bir yaz günü,İki yeşil yaprak selâmladı …
Şub 23
Yalnızlığın Sesi
Bir küflü gece. Haydi aldatılalımkalbim hançerinde uyuyor bir baraj yıkılmış içimizde. Ömrümüzdeki yırtık yalnızlık bir cehennemBağırsa kenti kusacak, bağırsa kendi sesinde boğulacak. Suçumla oturuyorum. Söz ve yazı utandırıldıgüz benden başladı, benimle yarıştırıldı.Limanlar çürütüldü martılarını beklesin diyeBeni yanıltan bir köylünün boyadığı başaktı. İçimde avcılarından kaçan bir karaca sürüsü dışımda yaşasam da aldığım gömlek onları da korudu. …
Şub 23
Bir Şey Unuttum
Yolum uzundu biraz, kayalıklar çetindi;Sona yaklaşınca da gün bitti, akşam indi;Dediler;”Pek boş yere değil verdiğin emek, Eriştin demek” Hazırlık da bir büyük savaş bu yolculukta…Ne uçurumlar aşmak gerekmiş bir solukta!Bir cılız su başı da bulsam şimdi tasam yok;Dayandığım kayaya değemez ateş ve ok! Yalnız,Gönlümde bir acı var, adını bulamadım; Kırık …

