Ben bir çocuğum gözlerim maviGökyüzüyle kardeşimBiliyor musunuz Üzülünce ağlarımGökten de yağmur yağarNe sanıyorsunuz Mevlana İdris
Kategori: Şiir
Şub 23
Kıyamet
Elyazını yaktım, dürüsttü ve aşınmamışSevgi sözcüklerini yaktım, hoyrattır onlar Sıcaklığı saklı akarsuyu anlamazlar Sorular, kurutur incitir sorarlar Elyazını yaktım Adresini yaktım Yakmak gibiydi biraz da dünyayı herşeyi Bastığımız düşümüzde gördüğümüz Özlediğimiz yaklaştığımız Hayatım özlemdi ansımaydı düştü Yaktım adresini şimdi özlem oldu hayatım Resimleri yaktım birini saklasam dedim En çok onu yaktım onu yaktım Kış göğünü …
Şub 23
Denizden Toplanan Umut
Ey benim Mavi soluklarıyla saçlarımı dağıtanKüçük karanfilimGidiyorumÖyle başını yana çeviripAğlama Şarkı söyleyen kuşlarlaAcıları tanımayan renklerden geçipEllerimdeSabah denizden topladığım bir demet çiçekleDönerim belki Mevlana İdris
Şub 23
Siyah Kar Kasidesi
hiçliğin o kekre tadıvardığın her kıyıda serin tapınaklara girdin durulmadınserap öldü, rüzgar saldıkumdan atlarını, bu son kumsal/dı yane sandınşehvetli bir duagibi boşaldınkasıklarından hayatın denizlerde hep aynı fırtına bilmem kaç kez yalvardımallahımbir cehennemden ötekinesavrulsun hayatım Cevdet Karal
Şub 23
Fesleğen
kurduğum-bu küçük-tuzaklara kalbim takıldıkça…fesleğenler geliyor aklıma sözlerin ne taşsektirmeye benziyor sulardane de gözlerino kar fırtınasındaışıkların yanmasınayüzün de benzemiyorgece yarısında tutuşan bayraklara neden başka bir çiçek değil de fesleğenler geliyor aklımabir sırrım daha al senin olsunkoy bunu da ötekilerin yanına geçen yaz aldıklarım-kaskatı kesilmiş topraklarıbu yazsa güzel sözlerle övgülerleçürüten benmişim onları fesleğenlerbaşka bir çiçek değil deelbette …
Şub 23
Bir Dahiye Rastladım
bugün trende bir dahiye rastladım 5-6 yaşlarında, yanıma oturdu ve tren kıyı boyunca ilerlerken okyanusa geldik sonra bana bakıp hiç de güzel değilmiş, dedi. bunu ilk defa o gün farkettim. Charles Bukowski
Şub 23
Buhran
çok fazlaçok az ya da çok geç çok şişman çok zayıf ya da çok kötü kahkaha ya da gözyaşı ya da kusursuz kayıtsızlık nefret edenler sevenler ellerindeki şarap şişelerini sallayarak önlerine çıkanları süngüleyip kadınların ırzına geçen ordular ya da ucuz bir pansiyon odasında Marilyn Monroe’nun fotoğrafıyla yaşayan bir ihtiyar o denli büyük ki dünyadaki yalnızlık …
Şub 23
Kitlelerin Dehası
Ortalama insandaHerhangi bir günde herhangi bir orduyayetecek kadar ihanet,nefret, şiddetve saçmalık vardır.Ve cinayet konusunda en beceriklilerCinayet karşıtı vaaz verenlerdirVe nefreti en iyi becerenlerSevmeyi vaaz edenlerdirVe -son olarak-Savaşı en iyi becerenlerBarış vaazıVerenlerdir Tanrıyı vaaz edenlerinTanrıya ihtiyacı varBarış vaaz edenlerinHuzuru yokSevgiyi vaaz edenlerSevgisizdirVaaz verenlerden sakınınBilmişlerden sakının. DurmadanKitapOkuyanlardanSakınınYoksulluktan nefret edenlerdenYa da gurur duyanlardan sakınınÖvgü göstermekte hızlı davrananlardan sakınınKarşılığında …
Şub 23
edebi bir aşk
onu her nasılsa yazışma ya da şiir veya dergiler yoluyla tanıdımve bana tecavüz ve şehvet konulu çok seksi şiirler yollamaya başladı, ve işin içine biraz da entellektüellik karışınca biraz kafam karıştı ve arabama atlayıp kuzey’e sürdüm; uykusuz, akşamdan kalma, yeni boşanmış, işsiz, yaşlanmış, yorgun, beş on yıldır çoğunlukla uyumak ister bir halde, sonunda moteli buldum …
Şub 23
Onlar ve Biz
ön balkonda oturmuşkonuşuyorlardı:hemingway, faulkner, t.s. elliot,ezra pound, hamsun, wally stevens,e.e. cummings ve birkaçı daha. “baksana” dedi annem “şunlarısusturamaz mısın?” “hayır,” dedim. “boş konuşuyorlar,” dedibabam, “kendilerine iş bulsalariyi ederler.” “işleri varonların,” dedim. “bok var,” dedibabam. “kesinlikle,”dedim. faulkner girdi içerisendeleyerekdolapta bir şişe viski bulduve sendeleyerek çıktı. “korkunç bir insan,” dediannem. sonra kalkıpbalkonu gözetledi. “bir de kadın var …