Aynı bardaktan içmeyeceğizNe sıcak şarabı, ne suyu,Kuşluk vakti öpüşmeyeceğiz,Pencereden bakmayacağız akşama doğru.Sen güneşle soluklanıyorsun, ben ayla,Ama düştüğümüz aynı sevda. Sadık ve sevecen dost, benim yanımda,Senin yanındaysa neşeli bir sevgili.Gri gözlerindeki korkuyu anlıyorum sanma,Ve bu çektiklerimizin sensin sebebi.Sıklaştırmıyoruz ayaküstü buluşmalarımızı.Ne çare ancak böyle koruyabiliriz huzurumuzu. Şiirlerimde yalnızca senin sesinin ezgisi duyulurSenin şiirlerinde benim soluğum eser.Bir ateş …
Kategori: Şiir
Şub 23
Uyu Artık
Yorgun musun?Yattın mı?Uyu—Düşünme beni.Ben kiHiç düşünülmedim senden önceleri. Senden öncesi:Düşüncesi kızgın kumlara serpilenAzgın yellerle savrulanBir damla gibi—Bir söz gibi:Sağır kağıtlara serilenSessiz dudaklardan dökülen. Ben, zatenHiç söylenmedim ki senden öncesi.Uyu artık—Söyleme beni. Yattın mı?Yorgun musun?Biraz kıpırdaşan uyumadan önce—BilemesenNereye koyacağını ellerini,Biraz oynatsan bilekleriniDüşünürken beniUyuyamadan önce—BilsenNasıl özlediğimi elleriniBileklerini. Oruç Aruoba
Şub 23
Uzun Yağmurlardan Sonra
sen yağmurlu günlere yakışırsınyollar çeker uzak dağlar çeker uzak evlerıslanan yapraklar gibi yüzün ışırışırsa beni unutma alır yürür sıcak mavisi gökyüzününkuşlar döner uzun yağmurlardan sonra bir günbir yer sızlar yanar içinde büsbütünher şeye rağmen ellerin üşürüşürse beni unutma yeni dostlar yeni rüzgârlar gelir geçeryosun muydum kaya mıydım nasıl unuttularkahredersin başın önüne düşerdüşerse beni unutma Gülten …
Şub 23
fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seni
fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seniböyle yazmış alnıma kilk-i kazâ sevdim seniben bu sözden dönmezem devr eyledikçe nüh felekşâhid olsun aşkıma arz u semâ sevdim seni bend-i peyvend-i dilim ebrû-yı gaddârındadırrişte-i cem’iyyetim zülf-i siyeh-kârındadırhastayım ümmîd-i sıhhat çeşm-i bîmârındadırbir devâsız derde oldum mübtelâ sevdim seni ey hilâl-ebrû dilin meyli sanadır doğrususûy-i mihrâba nigâhım kec-edâdır …
Şub 23
Yolculuk Şiiri
Gece boyunca birisi gönlümle konuşuyordu“Onu görmekten perişan olmuşsunSabah beyaz yıldızlarlaGidiyor, gidiyor, onu tut” Ben senin kokunla bu dünyadan gitmişYarınların aldatmacasından habersizNazlı kirpiklerinin üzerine azıcık dökülüyorduAltın tozu gibi gözlerinTenim ellerinin dokunuşuyla ateş gibiZülüflerim nefesinle dağılıyorAşktan şaşkın“Kim sevgilisine âşık olduysaOnu üzmezGitsin, gözüm arkasındaGitsin, aşkım onu korur” diyordum Ah, şimdi sen yoksun ve günbatımıYayıyor yolun göğsüne gölgesiniYavaş yavaş …
Şub 23
Yürüme
Bir adım; yere basan iki ayak arasındaki uzaklık değildir, gövdeyi taşıyan bir ayak, ileten öteki ayak – ve, bir önceki ile bir sonrakilerde hep yer değiştiren ayaklar arasında sağlanan sürekli devinimdir.Yürüdüğümüz yoldaki yerler, yolumuzun yönüne katılır. Kişinin yükü olmasaydı, yürümeyi de seçebilirdi – Yolun dışına çıkıp gitmeyi… Yola çıkan kişi, yerle bir olmazsa, bir yere …
Şub 23
De ki işte
1.Ölüm yaşamdan daha belirgindir.Ölüm yaşamdan daha kesindir.Yaşam belirsizdir; oysa ölüm,belirgin ve kesindir.Hep bir süreç olan yaşam, ölüm anında,sonunu değil, sonucunu bulur : Ölümyaşamın sonucudur – kişinin nasıl biryaşam yaşadığı, öldüğü ölümden bellidir.Ölümü bilen, onun bilincinde olan bir yaşam,yaşam sürecinin her anında ölümü yaşama katarak,yaşamı bilinçli kılar – ölümü yaşamdan koparmadan,ama ölümün yaşamı kaplamasına da izin …
Şub 23
Özgürlüğün, yaşamının farkına varman olacak.
Yaşamın, olaylar ve durumlar içindeyken,birşeyler yaparken, kendini seyretmenin süreciolacak.‘Çelişik’ birşey, değil bu; kişiliğin ‘gelişen’ birşeydeğildir ki – ta başından beri (neresiyse o ‘başı’…),tam olarak vardır; yaşam boyu da, yaptıklarında,yalnızca, ortaya çıkar, kendini gösterir:Hem de, hep yeniden aynı sıra içinde çıkar ortaya.Sen ise bir seyirci olacaksın yalnızca;‘elinden birşey gelmeye’cek, durumlar, olaylarkarşısında – kişiliğin, ne yaptıracaksa onu …
Şub 23
Yaşamın, yükündür
Yaşamın, kendi kendine ağırlık haline getirdiğinşeylerin altında ezilmenin süreci olacak.Yaşamı ‘hafifçe’ yaşayabilseydin, yaşamın olayları dauçup giderler, sana yük olmazlardı – ama o zaman da,uçucu, boş olurdu yaşamın. Bu yüzden, yaşadığın her olayı ‘ağır’laştıracaksın; ki uçup gitmesin, omuzunaçöksün; sen de onun yükünü taşıyasın.Yaşaman, yaşamın yükünü yüklenmek olacak.Yaşam, yükleneceğin yüktür.Yaşamın, yükündür. Oruç Aruoba
Şub 23
Yürüme
Kişi, kendi birliğini ancak çatışmalar içinde bulabilen varlıktır.Yaşam kişinin kendi alanıdır, ama yaşam- zindandır çoğunlukla; bazen bile değil. Kişi hep başkalarının varlık bedelini öder. Kendi bedeli hiç yoktur zaten kişinin; ödediği hep başkalarının bedelleridir. Kişi ‘Zaman dışı’ dır hep – Bu yüzden kendine zaman bulmak, çalmak zorundadır. Kişi erteleyendir. Değerlendirmelerini; dolayısıyla ulaşacağı sonuçları; dolayısıyla vereceği …