Kategori: Şiir

Esridi dönmekten altın yapraklar

Esridi dönmekten altın yapraklarPembemsi suyunda havuzun,Ve hafif bir kelebek sürüsü gibiUçtular yönünde bir yıldızın. Bugün sevdalıyım bu akşama,Sararan ova yüreğe yakın.Ergen rüzgâr omuzlarına dekSıyırdı eteğini kayın ağacının. İçimde ve ovada bir ürperti,Örtülecek her yer lacivert karanlıkla,Geçince koyunlar ve son çıngırakÇalıp sustuğunda, sessizleşen bahçenin kapısı ardında. Hiçbir zaman böylesine bir özenleDinlememiştim akıllı evreni.Ne güzel olurdu, suların …

Devamını oku

Bir Şiir Üç Çeviri

Ayrılık Şiiri Hoşçakal, dostum, hoşçakal, mutluluklar.Sevgili dostum, yüreğimde yaşayacak anın,Sonunda ayrılık yazgısı olsa da insanın.Hoşçakal dediğimiz gibi buluşmak da var. Hoşçakal, dostum, el sıkışmadan, suskunluklaSakın üzülme, nedir bu gözlerindeki hüzün?Şu yaşamda yeni bir şey değil ki ölüm,Ama pek öyle yeni sayılmaz yaşamak da. Sergey YeseninÇeviri : Yurdanur Salman Hoşçakal Hoşçakal, dostum benim, hoşçakal artık,Can dostum, …

Devamını oku

Merhabâ hoş geldin ey rûh-i revânım merhabâ

Merhabâ hoş geldin ey rûh-i revânım merhabâEy şeker-leb yâr-ı şirîn lâ-mekânım merhabâ Çün lebin câm-ı Cem oldu nefha-i Rühu’l-KudüsEy cemilim ey cemâlim bahr u kânım merhabâ Gönlüme hîç senden özge nesne lâyık görmedimSûretim aklım ukûlüm cism ü cânım merhabâ Ey melek sûretli dil-ber cân fedâdır yolunaÇün dedin lahmike lahmi kana kanım merhabâ Geldi yârım nâs …

Devamını oku

Kurşuna Dizilme

Kurşuna dizeceklerelleri bağlı bir adamı, ateş etmek için sıralanmışlar, dört asker. Dört asker, sessiz, dört asker elleri bağlı, öldürecekleri adam gibi elleri bağlı. “Bir kaçabilseydin!” “Koşamam ki!” “Tetiği çekecekler neredeyse!” “Ne yapsak dersin?” “Belki boştur tüfekleri…” “Zalim kurşunlar var tüfeklerinde!” “Kimbilir, ateş etmezler belki.” “Az salak değilsin sende!” Ateş edecekler (Nasıl edebildiler?) Öldürecekler. (Nasıl öldürebililer) …

Devamını oku

Anne

Bütün bir hafta, aralıksızAnnemin görüntüsü geçti gözlerimdenKolunda ağır çamaşır sepetiÇatı katına tırmanırken Ve ben yaramaz, delişmen çocukBağırır, tepinirdim yerimdeBıraksın da koca sepetiÇatıya beni taşısın diye O, söylenmeden, bana bakmadanÇıkar, sererdi çamaşırlarıGöz kamaştıran aklıkta çamaşırlarSallanır, döner, hışırdarlardı. Ağlamak için çok geç şimdi;Annemi uçuşan kır saçlarıylaGörüyorum gökyüzü sonsuzluğundaGöğün suyuna katarken çivitini… Attila JozsefÇeviren : Ataol Behramoğlu

Flora

Şimdi iki milyarlar zincirlemek için beniBenden bir çoban köpeği yapmak niçin kendilerineFakat iyilik, şefkat ve nicelik duygularıGöç ettiler onların dünyasından Güney’e.Artık ışık içinde göremiyorum bu dünyayıGöremiyorum , deney tüpüne bakan bir doktor rahatlığıylaDiz çöküyorum, haykırıyorum yenilgimiSevgilim, bir an önce gelmezsen yardımıma Köylü nasıl toprağa muhtaçsaYağmura, güneşe nasıl muhtaçsa, muhtacım sanaBitki nasıl ışığa muhtaçsaVe klorofile, fışkırmak …

Devamını oku

İhtiyar Maria

Bir ayağın çukurda, ihtiyar Maria,geldim seninle gerçekleri konuşmaya:Bir tesbihin dizili acıları oldu hayatınne seven bir erkeğin oldu, ne sağlık, ne mal mülk,ancak açlık vardı paylaşılan.Geldim seninle umudundan konuşmaya,kızının nasıl olduğunu bilmedenkuzuladığı o üç ayrı umuttan da.Sarı sabunla perdahlanmış ellerinin arasına albir çocuğunkini andıran bu erkek elini,sertleşmiş nasırlarını ve kıvrılmış saf parmaklarınıdoktor ellerimin yumuşak utancında ov.Dinle, …

Devamını oku

Sanma ey hace ki senden zer ü sim isterler

Sanma ey hace ki senden zer ü sim isterlerYevme la yenfau da kalb-i selim isterler Berzah-ı havf ü recadan geçe gör nakam olDem-i ahirde ne ummid ü ne bim isterler Unutup bildiğini arif isen nadan olBezm-i vahdette ne ilm ü ne alim isterler Alem-i bi meh ü hurşid ü felekde her gizNe muhendis ne muneccim …

Devamını oku

Analar

Garibin anası pencerelerdenYanık türkülerle yollara bakar.İncecik yüzünde her akşam üstü,Çizgi çizgi, nokta nokta bir efkar. Fakirin anası her sabah sessizAğlar çocuğunun aç çıplak durduğuna…Elleri koynunda kalır çaresiz,Bin pişman doğduğuna, doğurduğuna. Mahkumun anası susar, konuşmazSuçu kendisinde sanır.Kaçar insanlardan, aydınlıklardanDuvarlara bile baksa utanır. Açılsa üstüm biraz duyar da gece yarısıKalkar yatağından gelir.Bir mübarek el uzanır yorganıma usulcaBilirim …

Devamını oku

Destan

Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak:Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden,Çatırdılar geliyor karanlık kubbemizden,Çekiyor tebeşirle yekûn hattını âfet;Alevler içinde ev, üst katında ziyafet!Durum diye bir laf var, buyrunuz size durum;Bu toprak çirkef oldu, bu gökyüzü bodurum!Bir şey koptu benden, şey, her şeyi tutan bir şey,Benim adım Bay Necip, babamınki Fazıl Bey,Utanırdı …

Devamını oku