Kategori: Şiir

HERMES VE BRUNO

Ben sana Hermes gibi inanmıştımNe kötü şey çıktın sen BrunoBana cenneti cehennemi ve arafı yaşattınYine de emin değilim nesin senMelek misin şeytan mı?Melek gördüğüne tanık getiriyorsunBunca büyük yemin ediyorsunHiç korkmuyor musun?Acep gerçekten sona mi geldik?İnanılacak kimse kalmadı mı?Bir 13 Cuma günü öğrettin banaTek kelimeyle İHANETİSevdiğine ihanet ne kötü şey BrunoNasıl paslanır insan?Nasıl duygusuzlaşır, eşyalaşır?Ki eşya …

Devamını oku

LUİ E V AGABONDO COME ME

iki paralel çizgi çekiliyor gökyüzüneve yeryüzünebiri kaba davranıncacamlar bile sarsılıyorseni sevmeyi öğreneceğimdaha önceki zamanlarda yaptığım gibiruhlarımız 7. göğün 7. katına çıkıncaseni unutacağım…daha önce nasıl oluyordu bilmiyorumşimdi ceketini bile düşününceo kadar uzaklara gidiyorum ki sendendiyorlar ki ikimiz yapamayızarada çok engel var diyorlarama ben biliyorum kisen ‘gidelim’ deyinceseni takip etmek için hazır olacağımikimiz yan yana gelince çok …

Devamını oku

Yalnızlık

Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan,Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık.Kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayanBir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık. Gördüm yapraklarımın bir bir döküldüğünü,Baharda yaşamanın bilmedim nedir tadı.Gemi yüzü görmeyen bir limanın hüznünüKimsesiz gönlüm kadar hiçbir gönül duymadı. Bir ayna parçasından başka beni kim anlar,Bir mum gibi erirken bu bitmeyen düğünde?Bir kardeş tesellisi verir bana …

Devamını oku

Sesin

Sesin yıldızlı gecemdirBaş ucumda geniş, sonsuzDalgalanır derinleşir; Akan deremdir ben susuzÇatlamış dudaklarımlaKoşarım saf billuruna… Sonra irkilirim birdenBittiği an bu rüyanın,Geçmiş gibi, farketmedenÖbür yüzüne aynanın… Çırpınan bir ruhum artıkBin hasretle delik deşikUzak hayret burçlarındaNevânın, ferahfezânın. Ahmet Hamdi Tanpınar

KIRGIN YÜREĞİN AĞITI

Tülümdün, sülünümdün, süzülüp hüzün oldunHızımdın ıslık ıslık, tıkanıp sızım oldunYelimdin, yeminimdin, çiğdem tenli gelinimAyrılık soğumadan dağılıp elin oldun Dağa vurdum iz diye, duman aldı yürüdüSuya verdim yönümü, boz bulanık köpüklere sürüdü Kınımdın, ılgınımdın, acımış balım oldunSazımdın yanık yanık, kırılmış dalım oldunDüşümdün, gülüşümdün, gökyüzünü öpüşümAyılıp durulmadan sarılıp elin oldun Yıllarca buzda kaldım, yetmedi közde kaldımYine de …

Devamını oku

Kar Parçaları

KEKELENEREK DİLE GETİRİLECEK DÜNYA,onun konuğuolacağım ben, bir adterlenecek duvardan aşağıya, vebir yara yalayacak o duvarıaşağıdan yukarıya. DUYDUM Kİ, BALTA ÇİÇEK AÇMIŞ,duydum ki, o yer adlandırılamazmış,duydum ki, o yere bakan ekmekasılan adamı iyileştirirmiş,kadının o adam için pişirdiği ekmek.duydum ki, onlar hayat içintek sığmak derlermiş. TAŞLARIN atılması böceklerin arkasından.O sırada gördüm ki, içlerinden biri yalan söylemiyordu,çaresizliğime alıştım, …

Devamını oku

Oniki Yıl

Gerçek kalan,gerçekleşen satır: … seninParis’teki evin – ellerininsunağı olan evin. Üç kez solunmuş,üç kez parıltılara boğulmuş. Dilsizleşiyor ortalık, sağırlaşıyorgözlerin arkasında.Zehrin çiçek açtığını görüyorum.Her sözcükte ve her kalıpta. Gel. Gidelim.Aşk siliyor ismini: kendinisana adıyor. Paul Celan

Işık Zorunluluğu

KALINTILARI, duyulanlarla görülenlerin,bin bir numaralı yatakhanede. gece gündüzpolka: seni eğitip değiştiriyorlar yineo oluyorsun. GECEYE DALMAK, yardıma hazıraağız yerine,yıldız geçirenbir saydam yaprak: daha bir şeyler vardelice harcanacak,ağaç boyunca. ÇOKTAN UZANMIŞTIKçalıların arasına, sennihayet sürünerek geldiğinde.Ama kulaçlayamadıkKaranlığımızı sana kadar:ZorunluyduIşık. YİTİRİLMİŞLERDEN dökme olan sen,tam olması gerektiği gibi bir maske, gözkapağımdakikırışık boyuncakendi gözkapağımdaki kırışıklasana yakın olmak, ize, evet, o izedehşeti …

Devamını oku

Zilif

Şimdi —Zilif için 14 Temmuz [——-] Sevgili Kızım, zorlukla yazıyorum. Elim rahatsız, titriyor. Onun için, yazım çarpık-çurpuk oluyor. (Bu küçük defteri de kendim yaptım; sayfalan keserken o da biraz eğri-büğrü oldu.) Kusura bakma.  Yazdıklarımı şimdi okurken, beni iyice anlayabilecek konumda olacaksın — yıllar geçecek; büyüyeceksin. O zaman, bana küçükken beslediğin duygular, belki bir-iki anıya sıkışıp kalmış …

Devamını oku

Sâni’-i Kerîm, ekseriyet itibarıyla dünyadan merhametkârane bir tarz ile tenfir edip usandırıyor. İstirahate bir meyil ve başka bir âleme göçmeye bir şevk ihsan ediyor.

On Yedinci SözBu söz, iki âlî makam ve bir parlak zeylden ibarettir. Hâlık-ı Rahîm ve Rezzak-ı Kerîm ve Sâni’-i Hakîm; şu dünyayı, âlem-i ervah ve ruhaniyat için bir bayram, bir şehrâyin suretinde yapıp bütün esmasının garaib-i nukuşuyla süslendirip küçük büyük, ulvi süflî her bir ruha, ona münasip ve o bayramdaki ayrı ayrı hesapsız mehasin ve …

Devamını oku