ISoyunmam gerekti çırılçıplakHücreme girmeden önceVe hangi ses ötüyor GuillaumeSana ne oldu diyeMezardan çıkacağı yerdeİçine giriyor LazarElveda elveda şarkılı türkülü oyunEy benim yıllarım ey genç kızlarIIHayır hissetmiyorum kendimi artık Bu yerdeHem ben on beş numarayım On birincideCamlardan camların içinden Güneş süzülüyorIşınları benim kafiyelerimde Maskaralık ediyorVe dans ediyorlar kağıt üzerinde Dinliyorum işteİçlerinden birini tavana vuran Ayağı ileIIIHer …
Kategori: Şiir
Şub 23
Eski Dert
Kırmızı çiçekler açtıO minicik ellerinleEriştiğin nar ağacı. Gene yeşillendi her yerTenha ağaçlıkta şimdi.Herşeyi canlandırdı Haziran’ınAydınlık ve sıcak hediyeleri. Sen benim ağacımsınKurumuş ağacımın çiçeğiSon ve tek ümidi boşuna hayatımın. Soğuk topraklardasın şimdiKara topraklarda, kara toprak.Sana ne güneşin gezgin sevinci erişirNe de aşkın elinden gelirSeni uyandırmak. Giosua CarducciÇeviren: L. Sami Akalın
Şub 23
Hüzün ve Serseri
Agathe, uçtuğu var mı ruhunun arasıra,Büyülü, mavi, derin ve ışıl ışıl yananBambaşka denizlere, bambaşka semalara,Şu kahrolası şehrin simsiyah havasından?Agathe, uçtuğu var mı ruhunun arasıra?Hey trenler, vapurlar beni burdan götürün!Ne var gözyaşlarından çamurlar yuğuracak?Arasıra der mi ki Agathe’ın ruhu, üzgün,”Nedametten, azaptan ve ıstıraptan uzakHey trenler, vapurlar, beni burdan götürün.”Ne kadar uzaktasın ey mis kokulu cennet,Ey, sadece …
Şub 23
Gülümsemene Tezahürat
Sonra bir çağ geldiİçimize ölü balıklar koymuşlardı bizimİki misket dönüyordu yüzümüzün uzakları gören yarımküresindeİlle de ölmek gibi bir şeylerden yıkanıyordu zamanUçsuz bir kuraklık yıkılıyordu göklerden üzerimize. Yaradan azat etseler ya bizi.Bu kenarı kırılmış gök ile kaçıp gitsek bir kara deliğe.Şarkı sözlerinden azat etseler, hatta toptan kelimelerdenKaplara irin doldurup cehennemin kadehine kaldırıyoruzNe sussa bir dil icat …
Şub 23
Aura
bir sis bırakır ardında bazı kadınlarömre dağılan bir sistozlu bir ışık demetinin içindegümüş çakımlar gibi hatırlananhem cam hem çelik hem tülçekim alanlarının fiziğinigizemli şiirler, büyülü dumanlarladeğiştirenbeyaz rujlu auraaldanmalar diri tuttu bizigerdanlarımızda inci avcıları geceler boyu sürekpus bir iklim olarak ele geçirdi benliğimiziölümsüz olduk ilk hasardan sonra beyaz ruj, mendillerde verem aynalarda elveda… isli çay içen, …
Şub 23
Rüya Taşı
Bir rüyaydı, Ayers Kayası’ndaydım san ki. Beni biraksakal karşıladı. Yaz, dedi. Yazdım, yazıyorum. Buraya eller geliyor, dedi. Üzgündü. Bana bir şeyler anlattı. Kaybetmek, kaybolmak değildir, dedi, üzülme. Yine de bir gün hepimiz kaybolacağız. Mechûle mi, malûma mı, onu sen bileceksin, dedi. Dünya doğurur, bil, dedi. Bildim. Doğurduğunu çocukken gördüm. Yalnızdım. Sonra yaşlı bir kadın bana …
Şub 23
Rıh ve Gazel
Rıh ve Gazel Bu yaz çıktığınla yaza yaza çıktığın aynı değildir şimdiki zaman sakinleşir mürekkep fazlasına döktüğün kumla zamanın kuruttuğu bir değildir kendi fazlasına kapılır insan kazdığıyla taştığı yer değiştirir sel midir yatak mıdır akan güne kaptırdıklarını kim bilebilir suya inecek olanla Gazali’ye söylenecek aynı mıdır değil midir deldiğin dağ karışır senden kalacak kuma herkes …
Şub 23
Hece Ve Ölüm
Ahşap şehrin kağıda vurancamları. Kırıldı. Görüntühavuzdan döküldü. Çılgın dil.Neyi unuttum? Bir örgü. Annem örüyor, ben çözülüyordum.Elmayı soyup bir tabağakoyar gibiydim. Güzel gibiKulyağımda dönen çılgın dil—dönüp duran hâtıra kutum,içindeki kedi gözlerive beslediğim cam heceler.Hâtıra kutumu kırdım ben,kulağımda dönen çılgın dil…… kanı akıtılan bir inci. Ne çıkar unuttuk hepsini!Seyhan Erözçelik
Şub 23
1den bire
uykuyla uyanıklık arasındaçekirdeksiz nar gibi geldin birden bire bu çarpan hangi saatin hızıdırher şey sen oluyorsun birden bire insan kime gitmeli tükeninceocağında yükselirken bacalar birden bire üç kadın aydınlık bir sofada oturmuşbir damla suya dönüyorlar düşümde birden bire yürüyordum bir gün ikiz gibi sokaktabende bir olmuşuz seninle birden bire tebeşir çocuklar gibi çınçın ağızlıçemberler içinden …