Kategori: Şiir

Yabandan Gelen Kız

O dar vadideki yoksul çobanlarArasına uzak ellerinden,Genç ve güzel bir kız baharla koşarGelirdi ilk tarla kuşu öterken. Doğduğu yer onun başka ellerdi,Kimseler bilmezdi geldiği yeri;İzi de hemen kaybolur giderdi,Bırakır bırakmaz bu vadileri. Çobanlar genç kızı görünce hemen,İçleri neşeyle dolar taşardı;Olmazdı fakat hiç taşkınlık eden,Çünkü kız o kadar güzel, kibardı. Onlara mutlu bir elde yetişen,Bambaşka güneşler …

Devamını oku

Vazgeçtim Bu Dünyadan Tek Ölüm Paklar Beni

Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,Ezilmiş, horgörülmüs el emeği, göz nuru,Ödlekler geçmiş basa, derken mertlik bozulmuş,Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış …

Devamını oku

Sevgili Çocuk, Sevgili Kız!

Güzellikle dolu bir akşam, sakin ve özgür,Kutsal vakit sessiz bir Rahibe gibidirNefessiz kalmış aşırı sevgiyle; geniş güneşBatıyor sükunetinde; Derin derin düşünür gökyüzünün yumuşaklığı Denizin üzerinde:Dinle! kudretli Varlık uyanık,Ve o ebedi hareketini yaparGök gürültüsü gibi bir sesi yükselterek—hiç durmaksızın.Sevgili Çocuk, sevgili Kız! benimle buraya yürüyen,Eğer tesiri altında kalmamış gibi gözüküyorsan dini düşüncenin,Senin tabiatın daha az kutsal …

Devamını oku

Eski Bildik Yüzler

Dostlarım vardı, arkadaşlarım vardıÇocukluğumun günleri, neşeli okul günleri Gitti gelmez artık geri, bildik insan yüzleri. Sabahlara kadar gülerdik, eğlenirdik İçerdik canımdan çok yakınlarımla Gitti gelmez artık geri, bildik insan yüzleri. Aşıktım ki aşkım kadınları en güzeli Kapandı artık kapısı, göremem onu ben Gitti gelmez artık geri, bildik insan yüzleri. Bir arkadaşım vardı, dünyanın en iyi insanı …

Devamını oku

Eski Dert

Kırmızı çiçekler açtıO minicik ellerinleEriştiğin nar ağacı. Gene yeşillendi her yerTenha ağaçlıkta şimdi.Herşeyi canlandırdı Haziran’ınAydınlık ve sıcak hediyeleri. Sen benim ağacımsınKurumuş ağacımın çiçeğiSon ve tek ümidi boşuna hayatımın. Soğuk topraklardasın şimdiKara topraklarda, kara toprak.Sana ne güneşin gezgin sevinci erişirNe de aşkın elinden gelirSeni uyandırmak. Giosua CarducciÇeviren: L. Sami Akalın

Hüzün ve Serseri

Agathe, uçtuğu var mı ruhunun arasıra,Büyülü, mavi, derin ve ışıl ışıl yananBambaşka denizlere, bambaşka semalara,Şu kahrolası şehrin simsiyah havasından?Agathe, uçtuğu var mı ruhunun arasıra?Hey trenler, vapurlar beni burdan götürün!Ne var gözyaşlarından çamurlar yuğuracak?Arasıra der mi ki Agathe’ın ruhu, üzgün,”Nedametten, azaptan ve ıstıraptan uzakHey trenler, vapurlar, beni burdan götürün.”Ne kadar uzaktasın ey mis kokulu cennet,Ey, sadece …

Devamını oku

İkilem

Güzel kadınlara kederli şarkılar söyletmeyinBirbirini çoğaltıyor üç acı Kadın, güzellik ve şarkı… Kederli şarkıları güzel kadınlara söyletin Birbirini bütünlüyor üç acı Kadın, güzellik ve şarkı… Ey insan ömrünü dolduran biçimleyen duygu Hüzün müdür her vakit mutluluğun bir yüzü?… Şükrü Erbaş

Âşık Kadınlar

Coşkunuzdan bir gökkuşağı yapılırdı güzel yavuklular Biri beni bırakır bir başkası gelir aynı güzellikte o da bırakır gider Senin bana bıraktığını başkalarına veririm ben Voltava pırıldar Ey sen kıskanç kadın geçer ve şarkı mırıldanırsın ve çekip gidersin sonra Üç renkli fiyonga karşılaştırılabilir aşkla saçlar ağız gözler Ölür ayak sesleri avlunun yankılanımında mavi bir gökyüzünü andıran …

Devamını oku

Senin Korkularını Benim İnceliğimi

Ayrılık ne biliyor musun?Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık! İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini, birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine. Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken, duvarlara dalıp dalıp gitmesi. Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak …

Devamını oku

Değişip Yok Olan Bir Kenti Anımsayarak

bu kent büyük bir ihaneti gizliyor sabahlara dek inlemesinden belliseni nasıl uzak kentlere götürsemnasıl uyutsam nasıl dinlendirsembu kent gizliyor büyük bir ihanetibu kent küçücük adamları büyütüyor utanmadanışıl ışıl yanan lâmbalarıpişman gözleridir pişman gözleridir pişmanbir ölüyü suçlamak kadar anlamsızüstüme üstüme geliyor hiçbir şeyanlatmadan anlatmadan anlatmadanben nasıl yanılmışım bilmiyorum bilmiyorne çok anlatamadığımı gizlemekleumarsız iniyor umarsız akşam iniyorbir …

Devamını oku