Senelerce, senelerce evveldi;Bir deniz ülkesinde… ve belki debirbirine aktardığım defterlerin hepsindebu şiir vardı:Senelerce, senelerce evveldi;Biz seninle orada, o deniz ülkesinde tanıştıkuzak denizler, uzak yakınlıklar içindebir Kadırgada iki korsantarih, yarın, ütopya dolu sandıklar arasındabirbirimizi yaralarından tanıdıkdışı korsan, içi iç denizlerde yaşayan çocuklardıkkonuşamadıklarımız bir bulut kalınlığındaduruyordu aramızdaoysa konuşsak, ya da dokunsak birbirimizeçekip gidecekti içimizdeki o korkunç noksanlıkbatık …
Kategori: Şiir
Şub 23
Sis Çanları
ağır yol, uzak yapılaryaklaşmak için yaklaşık tanımlaronlarla çıktık yolayollarda kaldıksis bastı her yanıtutukluk çeken silahlar gibisözcükler, fısıltılar, mırıldanışlareksilerek vardık bir yapıyaO mu, değil mi?Kim bilebilir şimdikılavuzlar şehitşehitler haingözlerimiz karanlık bir pusudaçoğumuz büyümüş, kimimiz ölmüşkendimiz bile tanıdık değiliz artıkgözümüzden silinen düşün sabahındaönümüzde açılan yeni bir uzayŞimdiki Zamana ait bomboş ve ölü anlarne başka yer ne başka …
Şub 23
Eylül Rubai
eylüle girdim eylüle girdimher ömrün bir eylülü vardıronca yaşadımşimdi bildim Murathan Mungan
Şub 23
insan yalnız annesini sever
İnsan annesini sever ve tanrıya inanır bir orta noktası yoktur dünyanıngarip şekiller çizilebilir.değişim bir yerde mutlaka gereklidirsu beyaz ama yalnız beyaz değilyanında ötekiler varyeryüzü dar dünya küçük mü neymişherkes sefertasını alsınbozuk paralar hazır olsun diyorlarsen mi konuşuyorsun kim konuşuyorbenim bildiklerimi de sen bilmiyorsunben boşlukları dolduruyorum. . . . . . . . . . . …
Şub 23
Sanki Yokum
Beni böyle uzun sev Gölü delirt Tutuştur suyun kanını Gitmeni yalanlayan kuşlar bul Bir küflü yorgunluk Zamansız bir deniz kaldı Gecenin avuçlarında Hem varım sanki yokum Beni böyle ıslak sev Gizimi dağıt Kuşlar demiştik kuşlar Kal öyle Öyle rüzgarlı Ahşap bir kapı Açılıyorum sana Gonca Özmen
Şub 23
tı jı bınî nızanê
dılê mın çıkas şıkestîyetı jı bınî nızanêber çavê mın reş tarîyeez bı evîna te dı şewıtımtı mın jı bîr dıkê Nerden bilirdim kiYüreğime gizlice yerleşeceğiniBoğazıma kadar yükselipBeni boğacağınıSonra gözlerimden süzülüp akacağını ?
Şub 23
Bana Beklet
Bana beklet yontusunu ayıklarının Bana beklet saksında o mahçup çiçeği Ben ki beyaz bir sayfanın sıkıntısındayım Yüzümde suskun ev tenhaları Yüzümde geçkin bir elmanın kurtları Ah hanginize baksam bir bahçe dağınıklığı Geçsem içinizden geçsem Kaderimdeki faytonun ağır aksaklığı Bana beklet bu yara bilincini Ve üşürüm ürpertisini ölümlü olmanın Ben ki kuşlann göç zamanıyım Büyüttüğünüz kötülük …
Şub 23
Yalnızlığı Denemek
Sonra yalnızlığı denemek oluyor herşey.. Üç beş sandalye yetiyor hüznü ağırlamaya..Akşamları getirdiğim yorgunluk beni anlatmıyor..Durmadan okşuyorum tüylerini gecenin..Çiçekler büyük bir yokluğa bakıyor..Gitsem..Gitsem bir solgunluğa gidiyorum;yüzümde kelebekler ve tebessümler ölüyor… Gonca Özmen
Şub 23
Çok Üşümek
Bir Kalır uzun resimlerde anısı sakallarımızınUrban içinde Üşüyüp Üşüyüp kaldığımızın Bir Kalır yanık yağlar yataklarda o otellerMeydanlar heykeller sizin olmadığınız o her yer O çok yalınç gerçekli gelip gitmeler Bir Kalır uzun duvarlar ve onların dipleriBir Kalır Yılgın Adamların hep “Evet” dedikleri Çok üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımızÜşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımız Tükenir …
Şub 23
San
Kırmızı bir kuştur soluğum Kumral göklerinde saçlarının Seni kucağıma alıyorum Tarifsiz uzuyor bacakların Kırmızı bir at oluyor soluğum Yüzümün yanmasından anlıyorum Yoksuluz gecelerimiz çok kısa Dörtnala sevişmek lazım. Cemal Süreya