Kategori: Şiir

Bir Kaç Deli Güvercin

Siyah belki aldatır içindekibeyazı Talihin aynaları kırıyorsa,hüzündür Sen yine anlamadın ne baharı, ne yazı Beni cehennem kılan o esrarlı yüzündür Sen küçük bir lalesin; avuçlarında nergis Ben acının zehrine su katan hummalı dev Gözlerinde isyanı damıtıyor kan ve sis Gözlerimi yakıyor bu karayel,bu alev Sen uzak bir nehirsin denizlere yabancı Ben ruhumun çölüne göklerden su …

Devamını oku

Babası Ölünce Şairin

Gökler yıkılmış, can dağlarına kar yağmıştırGüneş ansızın infilâk edip kararmıştır Ruh nâlândır akşamleyin göğüs kafesinde Nasıl da handândı bir bayram arifesinde Bir rüyadan uyanmış, ferahfezadır şimdi Bilmezsiniz, yâr burcundaki o yiğit kimdi Bakışları neden öylesine parlıyordu Çektirdiği son fotoğrafında ağlıyordu Bir vedâ iklimiydi gözlerinden yayılan Belki O’dur, aşkıyla ölüp şehîd sayılan Ömrünce dünya için ne …

Devamını oku

Yürüyelim Seninle İstanbul’da

Kırmızıyı sevdiğini bilseydimhayallerim kıpkırmızı olurdu İstanbul hala güneşin ardında ufuklarında birkaç kara leke birkaç kan pıhtısı dudaklarında İstanbul hala sevimli mi sevimli ve hala bir tomucuk tadında yürüyelim seninle İstanbul’da korkusuz bir rüyadır bekler bizi Beykoz’da, Üsküdar’da birkaç kuğu, birkaç mahzun kuştüyü yenilgisiz bir muamma gibidir arar bulusmayan ellerimizi deli rüzgar yine sarhoş, hovarda tam …

Devamını oku

Mektupları Yakıyorum

Bir yangın başlattım ben; bıktığımdan artıkeski mektupların beyaz renkli yumrukları ve öldüren gevezeliğindençöp kutusuna epey yaklaştığımda.Benim bilmediğim neyi biliyorlardı ki sanki?Kaçak bir araba gibi pak su sevdasının sırıtarak uzaklaşmasıylatüm kum taneleritek tek gözler önüne serildiBen hilekâr değilim.Aşktan, bıktım artık aşktanİçinde nefret taşıyan karton kutulardan, tutkalın rengindenambalajlardanAptal, kırmızı ceketli adamların gözlerine ve posta damgalarınıntarihlerine bakmaktan. Bu …

Devamını oku

Bir Kedi Sahibini Yitirirse

ÖlmekBir kediye yapılabilecekEn büyük kötülüktürNe yapar bir kedi, yitirirse sahibini?Duvarları tırmalar, eşyalara sürtünür Hiçbir şey değişmemiş, dokunulmamış hiçbir şeyeSanki buradaHer şey farklı, yerinden uzakHer şey oysaDışarıdan gelen ses, bildik ses değilYok artık, yavaşça dokunanOda lambasınaTabağa balığı koyan el, aynı el değilBir şeyler eksik, tam değil bir şeylerMasadaZamansız gülüşler, gereksiz sözlerOdada Birileri uğruyorNe bir sevgi, ne …

Devamını oku

Yağmurdan Sonraki Güneş

(LİRİK TEZLER) I/ Çoğu Kez Kaybetmek Büyük konuşmamalı insan birgün yenilebilir ıssız bir patikanın dar bükümünde neler bekler insanı kimler karşılar belki güneş yağmuru belki çığ Mızıkmasın kimse; kağıtlar eşit dağıtılıyor zardır bu; herkese altı yüzü var tek yumurta ikizidir her olasılık çoğu kez kaybetmek iyidir kazanmaktan Ne diye taşımalı gurur denen urbayı masada bırakmalı …

Devamını oku

Artık Git

Şu senin eşsiz sessizliğinkabaran yerlerinden duyulabilir pekâlâmesela kolunun dirsek içine dokununcagöğsüne başını dayadığında herhangi biriellerin tutulduğunda bir kedi karşıdan karşıya geçirilirkenkokunu içime derin bir solumayla çektiğim zamanşiir okurken gözlerinde beliren gözlerdenöyle ki hepsi başka başkabir kovan bal gibi bakarsın arıyakusursuz yaratılmaktan duyulan hoşnutluk gibi mavidalgalanan dağlar gibi mordan da ötegönlümde yer ederçünkü onlar bütün kış …

Devamını oku

Bir ben biliyorum

                                                 Friedrich Nietzsche’ye Bir ben biliyorumYorgun gözlerinin altındaki halkalarınEbem kuşağı olduğunu veİstediğinde yedi renk bakabileceğiniSiyah saçlarındaki akların aslındaHırçın dalgaların gelgitlerinden oluşanKöpüklerin bulaşığı olduğunuBir ben biliyorumYüreğinin severkenÖlmekten değil de öldürmekten korktuğu içinTir tir …

Devamını oku

Sürgün

Ellerinden bu yana ne sevinç gördü ellerim,Ne de “elveda”dan bu yana bir gülüş salıverdi dudaklarım. Dönerek açılan bir deniz kabuğu gibi sessizce Geçerken gün genişler aramızda mesafe. Açlığa ve yalnızlığa rağmen dayanır aşk yine de. Yüreğimin çevresine tutunur her gece Bir kumrunun kanatları taşkın nezaketle, Ve buluşma yüzüğündeki aşınmış mavi taş daha da parlar. Hart …

Devamını oku

Umutsuzlar Parkı

I Biliyorsunuz parklarınSizi çağıran taraflarıİnsanın gizli, karanlık köşeleriyle oranlıOrada saklanıyor onlarÇünkü her türlü saklanıyorlar oradaBir yağmur öncesinin loş sokaklarıylaDağınık mavisiyle gözlerininSevgi vermez kadın uçlarıylaKorkuya, sadece korkuya sığınmış olarakEskimiş, kurtlanmış ikonlarıyla kiliselerininYalvaran bakışlarıyla – nasıl da sevimsiz –En kötüsü, belki de en kötüsüBir duygu açlığıyla soluyarakParklara yerleşiyorlar, parklarınOnları çağıran köşelerineBir karıncayı selamlıyorlar, besili, siyahBacak aralarındanÇömelmiş, öyle …

Devamını oku