Servistan II Özeleştiri Çâkeri miydim ki ben gamın? Çökerdi yüreğime dembedem, Fakir bir de gam yükünü, Bir de elemin yükünü, Çekerdim. Divâne miydim ki devâsâ dertler, Yetmezmiş gibi yüreğime, Başka yüreklerin dertlerini düşünür, Deşerdim. Serveri miydim ki servistânın? Hayatın huysuz atında süvari, Olan ben, Akıbet buraya gelecek birini Esrik, çılgın ama sessizce Severdim. Onu sevmemek …
Kategori: Şiir
Şub 23
Non Dolet-2
Günlerin gözeneklerinden süzüldü,Bir masal, öte yana geçti Masalın bile inanılmazıydı, Masal da değil belki ‘Hiç’ti….Demek bu kadar sürecekmiş ‘Büyü’ Ey ‘Acı’ çekil köşene ve uyu Geçmişler olsun ‘Yürek Kadırgası’ Fırtına dindi ve göründü Kıyı. Hüsrev Hatemi
Şub 23
Neylerin Çağırdığı
Duyuyor musun noktalığımızı?Evrende. Noktalar, noktalar, noktalar Ve seçilmişliğn Bende. Daha fazla seninleyim, ben uzaktan uzaktan Duvarlar berisindeyiz böyle Yakınır mıyım ayrılıktan? Ruhlar öteden beri yalnız kim anar sevgiyi, Beden mi? Kim en mutlu anlarda hıçkıran içimde O mu? Sen mi? Yalnızlığımızda gülümsedik ve avunduk, Tek tek bulamadığımız mutluluğu sunduk birbirimize, Daha eskiydi kişinin mutsuzluğu. Yüzü …
Şub 23
Edinburg Şarkısı
İzleri acıların silindi mi?Silindi mi yarıklar tarlalarda Yağmurlarıyla yeni acıların Sırası gelen yeni yüreklerde Yeni acılarla yağan yağmurlar Yarıkları kapatmış mıdır onlar? Sevgiler sıradan mıydı sanmam… Kutlu günlerde ümitlerle doğan, Sevgilerin yok olması bizdendi, Biz yele verdik; Sır oldu sevgiler, sele verdik… Savrulan yeleleriyle sevgileri, Süvariler ufka bakardı sessiz; Sonra karanlık yüzlü atlılar, Yağmurlar kaybetti …
Şub 23
Bir Kedi Sahibini Yitirirse
ÖlmekBir kediye yapılabilecekEn büyük kötülüktürNe yapar bir kedi, yitirirse sahibini?Duvarları tırmalar, eşyalara sürtünür Hiçbir şey değişmemiş, dokunulmamış hiçbir şeyeSanki buradaHer şey farklı, yerinden uzakHer şey oysaDışarıdan gelen ses, bildik ses değilYok artık, yavaşça dokunanOda lambasınaTabağa balığı koyan el, aynı el değilBir şeyler eksik, tam değil bir şeylerMasadaZamansız gülüşler, gereksiz sözlerOdada Birileri uğruyorNe bir sevgi, ne …
Şub 23
Yağmurdan Sonraki Güneş
(LİRİK TEZLER) I/ Çoğu Kez Kaybetmek Büyük konuşmamalı insan birgün yenilebilir ıssız bir patikanın dar bükümünde neler bekler insanı kimler karşılar belki güneş yağmuru belki çığ Mızıkmasın kimse; kağıtlar eşit dağıtılıyor zardır bu; herkese altı yüzü var tek yumurta ikizidir her olasılık çoğu kez kaybetmek iyidir kazanmaktan Ne diye taşımalı gurur denen urbayı masada bırakmalı …
Şub 23
Artık Git
Şu senin eşsiz sessizliğinkabaran yerlerinden duyulabilir pekâlâmesela kolunun dirsek içine dokununcagöğsüne başını dayadığında herhangi biriellerin tutulduğunda bir kedi karşıdan karşıya geçirilirkenkokunu içime derin bir solumayla çektiğim zamanşiir okurken gözlerinde beliren gözlerdenöyle ki hepsi başka başkabir kovan bal gibi bakarsın arıyakusursuz yaratılmaktan duyulan hoşnutluk gibi mavidalgalanan dağlar gibi mordan da ötegönlümde yer ederçünkü onlar bütün kış …
Şub 23
Bir ben biliyorum
Friedrich Nietzsche’ye Bir ben biliyorumYorgun gözlerinin altındaki halkalarınEbem kuşağı olduğunu veİstediğinde yedi renk bakabileceğiniSiyah saçlarındaki akların aslındaHırçın dalgaların gelgitlerinden oluşanKöpüklerin bulaşığı olduğunuBir ben biliyorumYüreğinin severkenÖlmekten değil de öldürmekten korktuğu içinTir tir …
Şub 23
Sürgün
Ellerinden bu yana ne sevinç gördü ellerim,Ne de “elveda”dan bu yana bir gülüş salıverdi dudaklarım. Dönerek açılan bir deniz kabuğu gibi sessizce Geçerken gün genişler aramızda mesafe. Açlığa ve yalnızlığa rağmen dayanır aşk yine de. Yüreğimin çevresine tutunur her gece Bir kumrunun kanatları taşkın nezaketle, Ve buluşma yüzüğündeki aşınmış mavi taş daha da parlar. Hart …
Şub 23
Umutsuzlar Parkı
I Biliyorsunuz parklarınSizi çağıran taraflarıİnsanın gizli, karanlık köşeleriyle oranlıOrada saklanıyor onlarÇünkü her türlü saklanıyorlar oradaBir yağmur öncesinin loş sokaklarıylaDağınık mavisiyle gözlerininSevgi vermez kadın uçlarıylaKorkuya, sadece korkuya sığınmış olarakEskimiş, kurtlanmış ikonlarıyla kiliselerininYalvaran bakışlarıyla – nasıl da sevimsiz –En kötüsü, belki de en kötüsüBir duygu açlığıyla soluyarakParklara yerleşiyorlar, parklarınOnları çağıran köşelerineBir karıncayı selamlıyorlar, besili, siyahBacak aralarındanÇömelmiş, öyle …
