Kategori: Şiir

Mersiye

Mersiye birinin ölümü üzerine duyulan teessürü ifade etmek için yazılan manzumedir. Mersiyelerde şart olan te’sîrin gösterilebilmesi için, yürekten müteesir olmuş bulunması lâzımdır. Öyle olmazsa mersiye diye yazılan o mısrâların mezâr taşlarını karalayan ısmarlama ölüm târihlerinden farkı olmaz. Hemşirezâdem Fatma Vediatullâhın irtihâli dolayısıyla yazdığım tarihli bir mersiye: Makdem-i sa’d-i meserret-bahşı hâher-zâdeminŞevk-i diger verdi de kalb-i sürûr-âbâdımaBeş …

Devamını oku

Yine pür cûş-û hurûş oldu derûnum bu gece

Yine pür cûş-û hurûş oldu derûnum bu geceDöndü bir fırtınaya sabr-ü sükûnum bu geceCanfûrüz ahım ile sine-i- zârım yandıDem-hurûş eşkim ile garka-i hûnum bu gece Değdi mızrâb-ı- tahassur yine evtâr-ı dileYaralı kalbim ile nale füzûnum bu geceÂh ey aşk; zebun-küşlük olurum bu kadarRûh-ı- bi-tâba acı, fazla zebûnum bu gece Ben usandım yaşamak nâmına çırpınmaktanVar ölüm …

Devamını oku

İstanbul

İşte kurşun kubbeler şehri İstanbul’dasınHavada kaçan bulutların hışırtısıKaraköy çarşısından geçen tramvayların camlarına yağmur yağıyorYenicami Süleymaniye arkalarını kirli bir göğe vermişlerHiç kımıldamıyorlarAyasofya elleriyle yüzünü kapamış bütün iştahıyla ağlıyor İnsanlar sokak sokak çarşı çarşı ev evİnsanlar sırt sırta omuz omuza verip durmuşlarBoyunları bükükYorgun asabi kederli kindarYığın yığın olmuşlar hepsi köprünün açılmasını bekliyorBir anda şehrin dört bucağına akacaklarBir …

Devamını oku

12. Sone

Ud, felaketlerdeki yoldaşımİç çekişlerimin kusursuz şahidiTüm haykırışlarımın sadık kâtibiAh ne çok kederlendin benimleAcılı gözyaşlarım seni öyle çaresiz bıraktıHoşa gidecek seslerin peşinden koşar oldunAma bulduklarını da birer ağıda çevirdin hünerleİşte şu eski dost, acılar, yeniden çalar olduEğer farklı bir ezgi çalmanı istersemYayların gevşeyecek bir bir ve ben sersemOysa görüyorum çektiğim bütün ahlarıHüzünlü veryansınlarımın keyfine bırak beniAcının …

Devamını oku

En kötü yanımız müsamahakâr olamayışımız.

Acıları tadan âlim: Hüsamettin Arslan İlim yolunda karşılaşılan güçlüklere bir örnek verilse, muhtemelen Prof. Dr. Hüsamettin Arslan verilir. Doktoraya başlayanların bazı hikâyelerini okumuştuk. Karşılaştıkları güçlüklerin her bir safhası sizi hayrete düşürüyor. Hüsamettin Arslan, farklı bir kişilikti. Nevi şahsına münhasır, diyebiliriz. “İtirazî” hüviyeti ve kendisince dosdoğru gördüğü prensipleri onu köşeleştiriyordu.  Yahya Kemal‘in “Acıların Tadı” yazısını okudunuz mu? Hangi kitabına alındığına bakmadım ama …

Devamını oku

İki Atlı Ormanda Ne Düşünüyorlardı?

Gece kapkaranlıktı ve simsiyahtı orman, Gölgeye benziyordu yanımda giden Hermann;Dörtnala atlarımız sığınmıştık Allaha.Bulutlar gökyüzünde sanki birer mermerdi,Yıldızlarsa ateşten kuş sürüleri gibiUçuşurdu dallarda. Ben hasretle doluyum. Istıraplarla kırgın,Ümitsiz, bomboş kalmış derin ruhu Hermann’ın.Ben hasretle doluyum: uyuyun sevdiklerim! Bu ücra yeşillikler arasından giderken:“Yarı açık mezarlar, dedi, geçer fikrimden!”O ileri bakıyor benim gözüm arkada.Atlarımız bir orman alanında dörtnala. …

Devamını oku

İskelede Bir Çırak

Ne diyeyim allahım ben sana biraz platoniğimdir biliyorsun.Ben bu şüpheyi sırtıma yük edindim, öyle yürüdüm,gocunmam da yükümden beni bilirsin.Ama bunlar çok iştahlı allahım ve görüyorsun nasıl da dünyevi.Bunlarmış senin kulların öyle diyorlar biz de kürenin üveyi.Öyle mi?Oysa allahım bilirsin ben en çok yeryüzünü,ve başımı yatırınca toprağa, gökteki yıldızları da,işte öyle allahım bilirsin çok güzel yapmıştın …

Devamını oku

Bana Yeniden Gülümse

Bir evde oturmuştuk eskiden. Apartman denilen kül rengi yığınlarla örülü bir sokakta. Yer katındaydık. Küçük bir balkona açılırdı odan. Çalışan ana baba, okuyan çocuklardan kuruluydu evimiz. Biz de apartmanlar gibi, gereksinmeler sonucu, kuru bir yaşamın avuçlarında bozarıp kararıp duruyorduk. Çiçeğe yer yoktu acelelerde telaşlarda geçen ömrümüzde. Sen sarmaşıklar üretmiştin. Azman fasulyeler yeşertmiştin. Pencerenin demirlerine sardırmıştın. Bütün …

Devamını oku

Yeni Kuşağa

I Gerçekten, karanlık günlerde yaşıyorum!Saflık sayılıyor dürüst söz. Kırışıksız bir alınDuygusuzluğa yoruluyor. GülenKorkunç haberiAlmamış daha.Ne biçim günler bunlar, şöyleAğaçlar üstüne iki söz etmek nerdeyse cinayet sayılmadaÇünkü sayısız yolsuzluğun üstü bir susuşla örtülü!Şurada kendi halinde yolunda yürüyeneYaklaşamayacak mı dostları artıkBaşları darda kaldı mı?Doğru: Hayatımı kazanıyorum daha.Ama inanın bana: Sırf bir rastlantı bu. HiçbiriYaptıklarının tıka basa doymamı …

Devamını oku

Erik Ağacı

Bir erik ağacı durur avludaÖyle cılız, inanmak zor.Çevresinde bir çit var daKimse ezmiyor neyse.Bizim küçük boy atamaz.Oysa gönülden ister bunu.Ama nerde, sözü olmazGüneş gördüğü yok ki.Erik ağacı olduğuna inanmak zorHiç erik vermez çünküAma yine de erik ağacı işteYapraklarından belli. Bertolt Brecht