Kategori: Şiir

Sevemedik Müzeleri

Saray illerine yürüdüm her hana asılmş resmimKapılarda biliniyorum adım ünleniyor çinilerde Kadınlar geçiyor omuzlarında gözyaşı bezleriyle Görünen ne !duvar yüzlerinde kemer taşlarda Inen çıkan vinçler kayan ışıklar künkler Toprağı bombalayan bent suları rüzgarlı yeleler Derviş ayakların altında boy boy padişah bebeler Güreş tutan vezirler ve bunlar körükeller Ve incecik perçemler sanki çekme gözler Meğer bir …

Devamını oku

Sözcükler

Sözcüklere dikkat edin,olağanüstü olanlarına bile.Çünkü olağanüstü için yapabileceğimizin en iyisini yaparız, kimi zaman sözcükler arı gibi sokarlarve bir öpücük bırakırlar iğne yerine.Parmaklar gibi değerli olabilir sözcüklerVe kaya gibi güvenilirdir sözcüklerkıçınıza sokarsınız onları.Ama hem papatyalar hem de bereler gibi olabilirler. Yine de severim sözcükleri.Tavandan düşen güvercinlerdir sözcükler.Dizlerimde oturan altı kutsal portakaldır onlar.Sözcükler ağaçlardır, yaz’ın bacakları,Ve güneş, …

Devamını oku

Bir Baba İçin

Odamın ışığı yanıyor bütün geceEllerimi dizlerime koyup, ikibüklümbir olağandışılık arayarakGördüğüm, duyduğum her şeydeÖylece oturuyorum:Güneş parmaklarını sürünceye dekKoyu bir karanlığaBulanmış pencereme.. Bir gece kelebeğiDolanıyor lambanın çevresindeUsuldan bir rüzgar esiyorYaşlı incir ağacının dallarına yürüyenSütün sesini duyabiliyorumDeniz az uzaktaİç geciriyor boyuna. Seninle konuşurduk babaBöyle gecelerde, iki bilge gibiKarşılıklı bakışarakBazı şeyleri kavrayamasam da, dinlerdimBelki sen de yeni bir şeyler …

Devamını oku

Ne Çok İsteği Var Tatlı Yârin!

Ne çok isteği var tatlı yârin! İsteksizdir elbet aşksız insan.Sevinç duyarım suyun sâkinSaydam buz altında kalışından. Ve atların buza – yardım et Tanrı’m! – O aydınlık ve kırılgan olan,Sakla, sende kalsın mektuplarım,Gelecek’tir bizi yargılayan. Açık, apaçık olman için ve Bilge görünmen için onlara,Senin o şanslı yaşamöykündeHiç yer verilir mi boşluklara? Her nimet tatlıdır bu dünyada. …

Devamını oku

Tuhaf Duygu

Dolaşıyorum ne zamandırkalbimde bir gül kesiği; ıslak bir tülbent koy göğsümeemsin büyüyen o siyah lekeyi; çoktan döndüm gittiğim gurbetlerdenyine deiçimde kanayan bir sılanın sesi. Ahmet Oktay

Taş Bir Sözcük Düştü Parçalandı

Taş bir sözcük düştü parçalandı Henüz yaşayan göğsümde. Zararı yok, ben zaten hazırdım.Gelirim bunun da üstesinden.Başımda işim çok bugün:Belleği sonuna değin öldürmek gerek,Taşlaşması gerek ruhunVe yaşamayı yeniden öğrenmek.İşte… Yazın hışırdayan sıcak soluğuBayram gibi sarıyor pencereyi.Ben çoktan sezmiştim buAydınlık günü ve boş evi. Anna AhmatovaÇeviri: Azer Yaran

Otağ

Sevgilim, işte eylül Ve işte senin usul usul seğiren yüzün. Zaman ki sonsuzdur Bitmemiş şiirler gibidir. Bazı hüzünleri Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir. Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık (İsteğin bulanık kıyısında). Bundan değil midir bizim aşkımızda Sürekli bir akşam hüznü vardır. İlhan Berk

Ayrılık Provaları

I.  olmadım!  dağların sabrına sığındığımdan beri olduğum yok artık benim. bulamadım, taş neden yüzünü döndü bana ne söyleyecekti eğilip baktığım su rüzgâra kapılmış sağrısı o atın bana ne dileyecekti? âh ki durmadım dünyada soluklanmak için.  koyun koyuna uyuduğumuz tepedeki çimenlikten beri çok vaadiyle dünyanın çok gözler gelip geçti canımdan ama olmadım!  hepsi birdi sevgilim nasılsa …

Devamını oku

Küfran

o rahvan atları anlaşılır kılan sabahlardagöğsü kasvet sayrılarıyla çarpışıpdelişmen çocuklarını azdırırken dünyaşehrin çarşılarından esen telaşhıçkırıklarla akşamı karşılayan bir aldanış gibibabamın incinmiş sesine çökerdi.yatağına ilk kez akan bir nehrin hırçınlığıylakarın kapadığı rayları temizleyendi babam.bir nasihatin başlangıcındaki parmağı hep tehdit,bütün oğulları kaçgöç,herkesin yalnız klarnet çalarken duyduğukendinin öksüzü ıslak bir adam.benzemem diye düşünürkenmüsvedde oldum ona. bütün bozgunlara mâlik …

Devamını oku

Münzevinin Aynaları

XXI dua mı etmek istiyorsun, a ruhum, a kuzum, a beyaz farecik, dua mı etmek istiyorsun, bir şey mi isteyeceksin O’ndan? bak, bunun için O’na dalkavukluk yapman gerekmez. O’na dil dökmen –şöylesin, böylesin falan- pohpohlamaya kalkman gerekmez. O’nunla konuş, yalnızca konuş ve boynunu eğip bükmeden O’ndan açıkça iste, ne isteyeceksen! O’nun yüceliğini, cömertliğini, merhametini hatırında …

Devamını oku