Gökyüzü boş, bomboş, onun aydınlığını kim götürdü?Ay’ın tacı olan Samanyolu’nu kim götürdü?Gecenin saçları karışıklıktan perişandırNil Nehri’nin saçının süsünü kim götürdü?Kavisli yıldızını kimse görmüyorOnun karanlığını kim kırdı, onun yayını kim aldıBahçıvan yalnız, onun çevresinde dikenden başka bir şey yokSöğüt ağacını, gülü, erguvan çiçeğini kim götürdü?O çınar yıllarca beyhudelikten yorulmuşNağmeler söyleyen kuşların yuvasını kim götürdü?Irmak hayat arkadaşlarının …
Kategori: Şiir
May 19
Sabret, gelecek aya kadar…
Gücünü bitiren bu zor işin ücretiniBir ayın sonunu elle geçirdimArzu dolu ve sıcak bir gönülleHemen eve yöneldim Fakat, Ne yazık ki, azıcık ücretimBiriktirdiklerimin hepsi alacaklılara gitti!Gözüm açılınca gördüm, AhNeyim varsa gitmiş Çocuğum geldi, şaşkınlıkla gözlerime baktıOnun iki siyah elmas gibi gözleri vardıArzuyla yanan gönlünün kıvılcımlarıGünahsız bakışlarıyla isyan ederek: “Ah anne! Geçen ay demiştinBana elbise alacağını …
May 12
Sessiz Sinema
Yordu bütün yıl bizi işlerve ilişkiler: Buraya ondan geldik.Korkmuştuk korkularımızdan,coşkularımızdan bıkmıştık,ne yavaşlıyor ne de hızlanıyorduçarklar, kimseye rastlamıyorduk,kendimize bile: Buraya ondangelmiştik. Bulduk aradığımız yeni oyuncuları,öğrendik ve öğrettik basit ve karmaşıkkuralları, neden böyle oldu pekanlayamadık: Kağıtlar ve zarlar,pullar ve kibrit çöpleri atıldıtek tek bir köşeye: Bir gençlikoyunuydu, benimsedik birden. Kamera kontrol, döndü makaralargeceden geceye: Rolden role girdikgördüğümüz, …
May 12
Ehlen ve sehlen ey gam-ı kalb-i perişân merhabâ
“Şair görmüştür, size de gösterir; gördükleri ona tesir etmiştir, o da intibalarını size nakleder; dinleyicilerin/okuyucuların hepsi de onun gibi şairdir.” Steal Pâmâl idüp beni sıdı gam cündi kalbümiHimmet demidür ey Şeh-i Merdân yâ Alî(Gam askerleri beni ayaklar altına alarak kalbimi kırdı; Ey yiğitlerin şahı Ali, vakit yardım etme vaktidir.) Hayretî ** Gam leşkerinden ister isen …
May 12
İsa çarmıhta boşuna öldü
Kalmak-evet!-Ve kendi hüznünüakşamlarıTerkedilmiş kuyulara bırakmak,Kendi acının feryadınıFırtınanın kükreyişinekoyvermek,Yerinde duramayan ruhunun inleyişiniYağmurun gürültüsünekatmak.KalmakevetkalmakSeyre koyulmakevetseyre koyulmakYalanı:Riyayı kimsenin gizlemediği şehirdeÖmür ne şâhâne geçiyorVe hemşehrilerimin sadâkatiyalnızcabunda Ahmed Şâmlu Artık yer yokKalbin hüzünle doluSıcak mavi rengini yitirdi senin göklerin.
May 12
Acılı ve yanık seslenmek ister yüreğinin derinliğinden
Ve tepenin üzerinden,Çırpınır birdenAcılı ve yanık seslenmek ister yüreğinin derinliğinden,Gelip geçen kuşların, anlamını bilmediği.İşte o zaman içindeki acılarla sarhoşKendini ateşin heybetine atarSert bir rüzgar üfler; yanmış mıdır kuş?Biriktirmiş midir gövdesinin külünü?Külünün kalbinden doğar artık onun yavruları. Nîmâ Yûşic
May 12
Efsane
Efsane: evet, evetKararsız bir aşığın hikâyesiyim.Ümitsiz, ıstırap doluÜzüntüden gece ayakta kalanYıllarca keder ve inzivada yaşayan. Korku dolu bir aşığın hikâyesiyimSahra devi gibi korkunçsam,Ve eğer beni ihtiyar köylü bir kadınİnsanların kaçtığı bir dev gibi görüyorsa,Cihanın ıstırabının oğluyumdur da ondan Nima Yûşic
May 12
Erguvan
May 04
Ezansız Semtler
Kendi kendime diyorum ki: Şişli, Kadıköy, Moda gibi semtlerde doğan, büyüyen, oynayan Türk çocukları milliyetlerinden tam bir derecede nasip alabiliyorlar mı? O semtlerdeki minâreler görülmez, ezanlar işitilmez, Ramazan ve kandil günleri hissedilmez. Çocuklar müslümanlığın çocukluk rü’yasını nasıl görürler? İşte bu rüyâ, çocukluk dediğimiz bu müslüman rüyâsıdır ki bizi henüz bir millet halinde tutuyor. Bugünkü Türk babaları, havası …
May 01
Bir Uzun Hava İçin Üç Kısa Nefes
I. Göğsümde dalgalananağır ve sessiz bir göldü‘sevilmedim’ diyen kadınlarKanayarak çekiliyor şimdi damarlarımdangüneşe yükselen sular II. bir damlaydı hayat anamın göz pınarındakoştum ve çoğaldı nehirler,çok koştumsavaşa giden atlar gibiparklarda sert bakıp kılıçlar kuşanıncayok saydı beni tarihteki meydanlar III. Şairler Allah’la neden samimi mısralardaneye göre yaşanıyor sabırhangi yıkımdan sonra hatırlanırokumadan büyüdüğün anlaşma Mehmet Başkak








