kim ki gücü olup da kullanmadan edebilirdıştan kesin yapacakmış gibi görünür; yapmazkim ki başkasını etkiler, kendi taş gibi kalabiliristifini bozmaz, renk vermez, kışkırtmaya kapılmazişte o kişi hakkıyla kullanıyordur tanrısal nimetleriüstüne yoktur, doğanın servetini tutumlu kullanmadakendi yüzünün hem gerçek efendisidir o hem sahibiötekilerse kahyalık eder güzelliklerine olsa olsatek başına yaşayıp ölüyor olsa da yalnızcayazın gözüne elbette …
Kategori: Şiir
Şub 23
Bir Şiire Krallığım
En zoru cumartesi sabahlarıdır bilir misiniz?Noktalama işaretleri bile soğuktur soğuktur soğukturKahvaltı telaşına kaptırıp kaptırmamakla kendimiGülümseyip gülümsememek arasında kendimiHadi uzatayım birazdan Sultanahmet fetişizmine kendimiArasında darmadağın kalmışlığımdan yıllardır bilirimKalp ağrılarımdan bana kalan sabahlardan bilirimLa bohem hayatların mirasından bilirimNe ağzımda acı tadı kahvenin ne penceremde güneş takvimleriSanki Mikalengelo “Kalk ve yürü!” dedi Musa heykelineOndan bilirimİnandığım yanlışlardan inanmadığım doğrulardan …
Şub 23
Alerji
Beni kırdınSen de kayıpsın ama dedi göz ucuylaGökyüzünün susmasından alınmışBir kızın yağmursuz küskünlüğü Sen ki ağacını beğenmeyen yaprakYüzüğe sığınan ağıtYürüdüğün sokakların hatırasısınBana kalsa gölgeni yere düşürmemToprakta bırakmam iziniYarım kalmış ruhlarla açılmasanBahçeler toplanmaz yalnızlığındaParmaklarında ince uzunDindirirsin bir hayaliKendinin imgesisinSadece ölümün beğendiği Ey denenmiş yanılgıların tamircisiEvlerde insanlarda aşklardaVe yüzünün benim olan taraflarındaHayattan nem kapanO bakımsız alerji Bırakın …
Şub 23
Mesnevi okuyup sigara içen mütesettir kızlar beni neden sevmezler Erkan
Hâlbuki ben bu halde bile caizim onların hançerlerineBu halde bile boğulmadım boğdurulmadımEski tüfeklerden adım geçer de dönüp bakmazlarmışAteş olsun almazlarmış kırmızısı uçuvermiş dudaklarınaİstemedim tek buse ne nazda ne hazda gözüm varMedrese cesetlerine nazır masallarda yıllar önceSene 99 ben İstanbul acemisi yıllar önceİnmişim trenlerden adım yakama ilikliMustafa Kutlu’dan çıkmışım vermişim şiirlerimiTalebeyim ama talip değilim ne yeşile …
Şub 23
Yalansız
yalansız kaldın işte, bahanesiz, insansız kaldın, yakub olmayı denedin, tuttun yahyayı bekledin bense burada, geçkince bir delikanlı olarak mektuplar yazmayı denedim şehirden şehre evvelden de öyle olurmuş, gece bulaşırmış kalbimize, biraz yosun kokarmış biraz yosun kokarmış, biraz topal olurmuş vuruşarak çekilen çeteciler, biraz ölürlermiş günü geliyor diyelim bir annenin bir bebeğe doğru büyüyor diyelim anneüzgün …
Şub 23
nerde bir sevda kelimesi
Şu gördüğünüz masaya bir aşk şiiri yazmak için oturmuştum sevgili insanlar muhterem konuklarım Pazenle kaplama parmaklar Elele tutup denizlerin üstüne basarak Dalgaları mahçupluk duvarlarını aşarak Bir aşk şiiri biçimlemek için başlamıştım. Deyin ki resitalim Çekiştiriyor bıyıklarımı yakalarımı Konfenksiyoncu kızlar Nasıl bilebilirler kimim nasıl tanırlar içimi Kertenkele gibi duruyorum bir an altında tunç bir güneşin Papatyalar …
Şub 23
Açlık Türküsü
Aşk gelmiyordu ve kızgın kokuları çoşkunluk bağırması gençliğin Söyleyelim bir kere daha halk suçsuz Öfkenin sessizliğe yürümesi kendiliğinden Mansurun halkı öfkeye kendini çarka tutması eşyanın bebekler gibi avutulduğu da olmuştur Sütten kesildiği yürümeye alıştırıldığı (Ey veli dağları eğit yine Mağaralardan em yine) Kedilerin cübbe eteklerinde İnsanlığın en berrak denizine uzanıp İstirahat buyurduğu Söyliyelim bir kez …
Şub 23
Zahmet Vakti
Yaşamak bir sokak lambası gibiBir gece evden atılmış bir çocuk sankiTek bir damla tek bir ses gibiAklıma düşüyor.Artık delirir koşar şimşeklerimYaşamak bu nadir ve gevşekHayır bugün hiçbir kimseyi alkışlamıyorumVe onların dikilip içi yumurta çürüğü kokanKristal fanuslarına baka durdukları gibi bakıp durmuyorum.Ve bazı bey alıkların dediği gibiSadece yürek arılığını arı bulmuyorum.DüşününTohumlar ekilirYağmurlar başlarO zaman filizler bir …
Şub 23
Monarşi
Ben kurtların eviyimÇatım harap, komşularım cimri ve bunakSığ ufuklar kesmiş yollarınıToprağım açOğullarım kavgalı, kızlarım dargınVe genzimde türkülerim tutsak Bir dost yok burada banaBu can çekişen vadisinde saltanatımınBir dost yok ki kapımı çalsınŞu kuduz rüzgârlar gibiEtime dişlerini geçirirken mırıldanarak“Seni görmek geldi içimden sadeceSeni görmek için geldim ben”Ama yok kimseKimse gelmedi bugüne dekVermedi kendini hiçbir güzel‘Bu genç …
Şub 23
Sonraki Sigaranın Yeri
Rüzgârı seviyorum sevmediğim şeylerin yerineTemiz tutuyor aklımın köşeleriniHayata uğramış kazazedeler gibiyimBir müzikle yırtılıyor kalbimi kaplayan zar1 müzikle çınlıyor varlığın gök kubbesiŞaha kalkan atlarla başlıyor orkestram Kulak kesiliyorum sırılsıklam “A” haliUykuları budanmış mendil gibi çocuklarZonkluyor telaşımın el değmemiş yerleriSabahın sularında zil zurna kelimelerBir nefesle açılıyor pas tutmuş damarlarım1 nefesle yokluyor can evim yerinde mi?Ses veriyor Türkçeye …