Burada-kiraz çiçeğinin oradakinden daha koyuolmak istediği yerde.Burada – o çiçeklere öyle olabilmeleri için yardım eden el.Burada – binip kum ırmaklarıından yukarıseyrettiğim gemidemir atmışyatıyor, senin serptiğin uykularda. Burada-anlamı, tanıdığım bir adam:şakaklarında, bir zamanlar söndürdüğükorların renginde kır serpintileriKadehini fırlatmıştı alnımayara izini öpmek için dönmüştü.ve sonra,bir yıl geçince aradan,Dile getirmişti ilencini ve kutsamasını,bir daha hiç konuşmadı. Burada-yani akşamlarından …
Kategori: Şiir
Ara 26
GECEDE IŞIK DEMETİ
En parlak yanan, saçlarıydı akşam sevgilimin:ona yolluyorum en hafif tahtadan yapılma tabutu.Tıpkı düşlerimizin Roma’daki yatağı gibi, dalgalarla sarılı;beyaz bir peruk takmış benimki gibi ve sesi kısık çıkmakta:yüreğin kapılarını açtığımda benim gibi konuşuyor.Bildiği Fransızca bir aşk şarkısı var geç ülkelereyolculuğum sırasında ve sabaha mektuplar yazarken söylediğim. Duyguların kakmasını taşıyan güzel bir sandal bu tabut.Daha gençken senin …
Ara 20
GÜL İÇİN İLAHİ
İnsanlar bir gülü bir senetleDeğiştirmeye alıştılarİnsanlar başka insanların hayatınıBir hezaren sandalye midir hayatDizip kaldırmaya alıştılarİnsanlar yüreği ve onuru, alıştılarYelin üflediği yaprak mıdır onurYürek arsız otlar gibi ayak altındaTanımıyor kimde kimseyiVe kendini tanımak istemiyorİnsan tanımazsa kendini insanNasıl varolabilir Bu yüzden dünya hey koca dünyaDönüyor bir ölüler ülkesineSusanlar şimdilikOyunun dışına düşenlerYalnız onlar doğrulup kalkacaklarGün kıyamete erdiğinde Gülten …
Ara 20
Gömlek
Hüznümle vedalaşmayıbana öğretmedileryüzümde eğri takılmış gülümsemeGörünmez kaldı kendi diktiğimBana giydirdikleri gömleği gösterdim. Gülten Akın Gün kendini değiştiriyor. Ama insan kendini değiştiremiyor. Yılların getirip yüklediği ağırlıklar var, bedende, yürekte. Susmuyor, geri çekilmiyor, dinlenmiyor bir an. Bitkin uyanıyor. Düşler bile aynı, hep aynı. Dar ve kısır yaşamdan olmalı; yaşlılık işte…… Pazartesi ve Cuma günleri ikinci hayatımı yaşıyorum …
Ara 20
Kızkırgın
Nice yıl birlikte yaşadıkve bu nice ayrılık kihiç karşılaşmadık, bir anne bir kız senin yüreğin, bilmiyorum bana örtükbenimkinde birike birike sıkışmışbunalmış bir hasret yüzünün ipeğine dokunmuş gibieski ellerim ansıya ansıyabir bulutla bir gökyüzü arasında kaldım bana yetsin uzaklığın ordahiç yitmiyor mademmadem hiç karşılaşmadık aynı şehirdeyken kim öğrendi bugüne dekhasreti dönüştüren kimyayıben kendi kendime kendi kendimehasretinle …
Ara 15
jisei, rastlantıyla, ölmeden önce yazılmış son haiku değil; ölmekte olma bilinciyle ölüm karşısında yazılmış, ölme-haikusudur
Haiku, ölüm karşısında içinde şakacıdır: Onun neşesi, bütün ağırlığıyla ölümle birlikte duyulan yaşamın neşesidir. Çiyoni’nin “benim küçük yusufçuk avcım” diyerek ölmüş oğluyla ilgili yaptığı şakadır bu. Bu anlamda, Başo’nun, ölüm-döşeği haikusunu şöyle de anlayabiliriz: Her haikun, onu yazdıktan hemen sonra ölecek durumdaysan -ölmeyi düşünüyor, ya da öleceğini biliyorsan-jiseindir. Yani, her haiku, zaten, şakacılığında, ölüm taşır. Şimdi anlıyorum: …
Ara 13
NE İDİ?…
Aşk benim için ne idi? Çok kere, gözyaşından bir ırmak. Üzerinde hafif bir sandal yürüyordu; içinde sandalcı benim ruhum ve onu iten rüzgâr ahlarımdı. Aşk benim için ne idi? Istırapların ormanı. Sık merkezinde kurtların bağrışı ve yarasaların çığrışı duyuluyordu. Aşk benim için ne idi? Kelebekleri kovalıyan, bir hendeğe yuvarlanıncıya kadar soluk soluğa koşan akılsız, budala …
Ara 13
BİRKAÇ KISA GÜN…
Birkaç kısa gün.. Ve ben ne kadar çok yaşadım! Aynaya bakmağa pek cesaretim yok; saçlarımın ağarmış olmasından korkuyorum…. Ve bu kalb, ah, bu o kadar ihtiyar ki. Geceleri, gözümü yummadan geçiriyorum. Uykuyu artık aramıyorum bile. Nasıl olsa bulamam. İçimde ümit uyuyalı gözüme uyku girmiyor. Artık ıstıraplar bile hep yoruldular, bana işkence etmekten yoruldular; halbuki göğsümüzün …
Ara 13
EĞER ALLAH
Eğer Allah bana: Çocuğum, nasıl istersen öyle öl, sana izin veriyorum deseydi ondan şunu dilerdim: Sonbahar, fakat güzel, munis, açık bir sonbahar olsun; sararmış ağaç yaprakları üstünde güneşin ziyası pırıldasın. İlkbahardn kalan bir kuş, sarı yapraklar arasında son şarkısını söylesin. Ve ölüm, sonbahardaki tabiat üzerine nasıl yavaş yavaş, hissedilmeden inerse, bana da öyle gelsin. Ancak …
Ara 13
Şiirlerimin faydası olacak mı? Ölüm beni koynuna aldığı zaman, mezarımın üstümde, ay gibi parlıyacaklar mı?..
Gece mi oldu, yoksa gözümün nurunu mu kaybettim ?… * Şüphe tuhaf bir çocuktur! Dünyaya geldiği anda karnı açtır; hemen yemek ister. Karnını doyurunca da canavar olur… * Ey ebedi muammalı duygu, ey aşk! Ey, suyunun üstünde, bir kere süprüntü, başka defa çiçek lâkin, her ikisini de aynı yerden insanların kalbinden – getiren ulu nehir! …









