Yorgun musun?Yattın mı?Uyu—Düşünme beni.Ben kiHiç düşünülmedim senden önceleri. Senden öncesi:Düşüncesi kızgın kumlara serpilenAzgın yellerle savrulanBir damla gibi—Bir söz gibi:Sağır kağıtlara serilenSessiz dudaklardan dökülen. Ben, zatenHiç söylenmedim ki senden öncesi.Uyu artık—Söyleme beni. Yattın mı?Yorgun musun?Biraz kıpırdaşan uyumadan önce—BilemesenNereye koyacağını ellerini,Biraz oynatsan bilekleriniDüşünürken beniUyuyamadan önce—BilsenNasıl özlediğimi elleriniBileklerini. Oruç Aruoba
Kategori: Şiir
Şub 23
Uzun Yağmurlardan Sonra
sen yağmurlu günlere yakışırsınyollar çeker uzak dağlar çeker uzak evlerıslanan yapraklar gibi yüzün ışırışırsa beni unutma alır yürür sıcak mavisi gökyüzününkuşlar döner uzun yağmurlardan sonra bir günbir yer sızlar yanar içinde büsbütünher şeye rağmen ellerin üşürüşürse beni unutma yeni dostlar yeni rüzgârlar gelir geçeryosun muydum kaya mıydım nasıl unuttularkahredersin başın önüne düşerdüşerse beni unutma Gülten …
Şub 23
fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seni
fâriğ olmam eylesen yüz bin cefâ sevdim seniböyle yazmış alnıma kilk-i kazâ sevdim seniben bu sözden dönmezem devr eyledikçe nüh felekşâhid olsun aşkıma arz u semâ sevdim seni bend-i peyvend-i dilim ebrû-yı gaddârındadırrişte-i cem’iyyetim zülf-i siyeh-kârındadırhastayım ümmîd-i sıhhat çeşm-i bîmârındadırbir devâsız derde oldum mübtelâ sevdim seni ey hilâl-ebrû dilin meyli sanadır doğrususûy-i mihrâba nigâhım kec-edâdır …
Şub 23
Yolculuk Şiiri
Gece boyunca birisi gönlümle konuşuyordu“Onu görmekten perişan olmuşsunSabah beyaz yıldızlarlaGidiyor, gidiyor, onu tut” Ben senin kokunla bu dünyadan gitmişYarınların aldatmacasından habersizNazlı kirpiklerinin üzerine azıcık dökülüyorduAltın tozu gibi gözlerinTenim ellerinin dokunuşuyla ateş gibiZülüflerim nefesinle dağılıyorAşktan şaşkın“Kim sevgilisine âşık olduysaOnu üzmezGitsin, gözüm arkasındaGitsin, aşkım onu korur” diyordum Ah, şimdi sen yoksun ve günbatımıYayıyor yolun göğsüne gölgesiniYavaş yavaş …
Şub 23
Yürüme
Bir adım; yere basan iki ayak arasındaki uzaklık değildir, gövdeyi taşıyan bir ayak, ileten öteki ayak – ve, bir önceki ile bir sonrakilerde hep yer değiştiren ayaklar arasında sağlanan sürekli devinimdir.Yürüdüğümüz yoldaki yerler, yolumuzun yönüne katılır. Kişinin yükü olmasaydı, yürümeyi de seçebilirdi – Yolun dışına çıkıp gitmeyi… Yola çıkan kişi, yerle bir olmazsa, bir yere …
Şub 23
Şirk Edenler İçin Tövbe Euzubillah!
ben kalbimle secdenin yerini değiştirmeye gidiyorumel ve taş ve şeytannefsimle beraber sokağa oynamaya çıkıyorlarsen ve seni ve seviyorummahrem bir denklem olarak evde kalıyorsunuzgünlerden cumabugün vertigosu olan bir yetim için dünyayı durdurmalıyımşehri şerheden şahane bir yağmur vururken kaldırımlaragel de cuma mesailerine saldır ayalarımlagel bileklerimi soy omuzlarımdangel kayboluşlar söyleyen kara bir dudaksa da zencinasıl olsa güney atlantik …
Şub 23
Şöyle bir ikilem yaşıyorum
Şöyle bir ikilem yaşıyorum: Seni bütünüyle kendime istiyorum; ama senin özgür olmanı, bağımsız olmanı da istiyorum – bana bağlı olmanı; ama, benden bağımsız olmanı… Bunlar bağdaştırması olanaksız şeyler mi? Çok zor; ama bir yol var: Daha önce yazdığım ‘özgür temel’ düşüncesinden yola çıkarsak: her birimiz ötekine tanıdığı ilişki uzamında yalnızca ona yer tanır, başka ilişkileri …
Şub 23
Tavşan Besleyene Kılavuz
1.Tavşan besleyen,havuç da yetiştirmelidir. 2.Tavşan besleyen,evinde attığı her adıma dadikkat etmelidir ——tavşan, kendisine havuç vereninayaklarını tanır; zıplaya zıplaya,geliverir… 3.Tavşan besleyen,evdeki bitkilerini de emniyete almalıdır —hatta, kağıtlarını ve kitaplarını ve espadrillerinive halılarının püsküllerini ve yırtık blue-jean’lerininaçıkta kalmış ipliklerini bile —— tavşan,kemirebileceği herşeyi kemirir. 4.Tavşan besleyen,pazardan, maydanozu beşli demetlerle;pancarları ve turpları, sapları;kıvırcık ve marulları da, dış yapraklarıkesilip …
Şub 23
Hani
Bir tedirginlik, huzursuzluk doğacak içinde, onun ile yanyana, yüzyüze olunca— o denli yabancı düşmüş olacaksın ki yaşamının kendi, sahici anlamına, aykırılık duyacaksın ondan— ancak o zaman anlayacaksın, nasıl tam da senin kendi anlamın –ta kendin- olduğunu onun: o yıllar boyunca kendine ne denli aykırılaştığını— ama o da hemen duyacak, duyumsayacak senin duyduğunu: suskunlaşacak, kapanacak, uzaklaşacak… …
Şub 23
Bir akşam kuruyemişçiye gider,
Bir akşam kuruyemişçiye gider, kuruyemiş alırsın. “Ayrı mı olsun, karışık mı?” diye sorar satıcı. “Karışık” dersin: biraz beyaz leblebi, tuzlu fıstık, badem, Şam fıstığı (kabuklu; kabuksuzu çok pahalı), biraz da fındık -tuzla kavrulmuş. Satıcı kesekağıdını doldurur, sallar, içindekileri iyice karıştırır. Evde, kesekağıdını büyücek (yeterli büyüklükte) bir -cam- kaba boşaltır, içkini koyar, çalışma masana oturursun. Önce …