Yum gözlerini, yitir kendini karanlıkta göz kapaklarının kırmızı yaprakları altında. Gömül vızıldayan sesin düşen sesin halklarına ve uzaklarda yankılanan dilsiz bir çağlayan gibi, davulların çalındığı yerde. Bırak kendini karanlığa, kendi etine gömül, kendi yüreğine; kemik, o mor şimşek, kamaştırsın gözlerini, kör etsin, mavi göğsünü göstersin akşam ışığı körfezler ve gölgeli koyaklar arasında. O sıvı karanlığında …
Kategori: Şiir
Şub 23
Güneş Saati
Darılmışım kendi kendime Artık hiçbir şey açmaz beni Ne kadın, ne şarkılar, ne etrafta manzara Ah, her zaman insanın içi nasılsa Dışı da öyle Saatlerdir elimde değnek Deniz kenarı sazdan bir kahvede Toprağı eşerim Sanki Robenson’un adası Oturduğum masa ile iskemle Vakit ikindi Biri beni geçti Seni de geçecek Biz seninle sevişemedik Sevişemeyeceğiz de Gölgeler …
Şub 23
Bir Anda
Bir anda olur biter -Ölmek Hiç canın yanmaz diyorlar Solmaktır aşama aşama Sonra gözden tamamen yitmek Kara bir Şerit –günün üzerinde Şapkanın üzerinde bir tül Derken günün hoş ışıkları gelirYardımcı olur unutmamıza Yoktur O –gizemli varlık İçi bizim zekamızla dolu Çekildi derin bir uykuya Artık kalmadı yorgunluğu. EMILY DICKINSON Çeviri:Tozan Alkan
Şub 23
Mutlu Aşk Yok ki Dünyada
Aslında hiçbir şey kâr değil insanaNe gücü ne zayıf yanları ne de yüreğiGölgesi bir haç gölgesidir kollarını açsaVe kırar göğsüne bastırırken sevdiği şeyiTuhaf bir ayrılıktır hayatı kapkaraMutlu aşk yok ki dünyada Hani giydirilmiş erler bir başka yazgıyaİşte o silahsız askerlere benzer hayatıSabahları o yazgı için uyanmış olsalar daTükenmiştirler ve kararsızdırlar akşamlarıSöyle yavrum şu sözleri ve …
Şub 23
Âgape
Kimse gelmedi bugün bana sorular sormaya; kimse bir şey istemedi benden bu ikindi. Bir tek mezarlık çiçeği görmedim bütün o neşeli fener alayında. Affet beni, tanrım: ne kadar az öldüm! Herkes, herkes geçip gidiyor bu ikindi sorular sormadan bana, beni sormadan. Bilmiyorum ne unuttular, ellerimde kalan bu fenalık yabancı bir nesne gibi. Kapıya çıkıp, bağırmak …
Şub 23
Ah, bir zaman Donnycarney’de
Uçarken bir yarasa ağaçtan ağacaYürüyordum sevgilimle yan yanaVe öyle şirindi ki söyledikleri bana. Ardımızda yaz yeliMırıldanıyordu – ah, neşeden! –Ama beni öpüşü daha da ılıktıYazın soluğundan. James Joyce
Şub 23
İtiraf
İtiraf et, -düşlediğin bir ilkbahardı,aydınlık ideallerle dolu bir dünya,o zamanlar yaşamın parıltılar saçan kupasındagençliğin henüz köpüren iksiri vardı. Zavallı yüreğim! Sen kaçırdın mutluluğunu,Kasvetli günler gelmekte,-ve de- geçmekte…ve şimdi itiraf etmek istemiyor musun sen de,düşlediğinin bir ilkbahar olduğunu? R.Maria RilkeÇev. :Ahmet Cemal
Şub 23
İlkyaz
Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar Evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya Yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı Bakıp kapatıyorlar Geceye giriyor türküler ve ince şeyler “Memelerinde biraz irin, biraz balık ve biraz gözyaşı Bir dev oluyorsun deniz deniz deniz Sisin dere ağızlarından sokulup akşamları Fındıklarımızı basıyor Neyleriz kararan …
Şub 23
Enkaz Kaldırma Çalışmaları
I- Bir tezgahtar parçasıyım benÜç kuruşluk acıya müdahale edememKanatlarımda sigara yanıklarıGül diye okşadım onu yıllarcaSen istersen derdim müşterilerimeSen istersen kalbimin hepsi de melek olsunİnanırdım bazen bir kase bal bile umutsuzdur.Gül tutan bir adam aradım yıllarcaRakamlar büyür, şehir küçülürdü.Vazgeçtim, vazgeçtim sonraBeni anneme götürsün bindiğim bütün taksiler.Kalbim neden isli bir şehir?Kalbim! Neden ben?Bir tek aşk sözü söylememiş …
Şub 23
Sana diyeceklerim çok birikti Allahım
Sana diyeceklerim çok birikti Allahım… kağıttan kumbara yaptım, biliyorum kağıtlar da ağaçtan cadde kenarları, ağaçların öksürük krizleri, egzozlarcılız ağaçlar, eski türk filmleri, ince hastalıklar…çok ağaç yok buralarda, ağaçların dallarında çaputlardua ederken soyduğum elma kabukları tek parçadualar da birikir kağıt kumbaralardaşiir yazalım dedi geçen gün arkadaşın biriomzumu silktim, bana ne dedim, burun kıvırdım mahsustanşiir okuyalım, şiir …