İşte benim yazıyla çilem bu: Kadınlar doğruyu söyledi ve yayıncılar aldattılar. Yazdık, sesimiz askıdadır; harflerimiz kargaların gagalarında. Yazdık dünya değişmedi, namussuzlar okumadılar. Bir iki insan okudu; çok uzun boyluydular, göbeklerinde kaldım. Bir iki garibân kesekağıdından gördüler beni. Hep olmadığım yerde göründüm; yazmadıklarımı yazdım; demediklerimi dedim. Yayıncılar beni çok ucuza sattılar. Arayan kitaplarımı bulamadı. Bulanlar, çarpık …
Kategori: Hayali Cihan Değer
Şub 23
İyi geceler
Niye bilmiyorum ama seni düşününce hep gözlerim doluyor. Sende de öyle oluyor mu tontonum? İlerde bir gün okul, iş, evlilik bi şekilde senden ayrı olacağımı bilmek nasıl bir hüzün bilemezsin. Ben büyüyorum baba. kucağına alıp sevemeyeceğin kadar büyüyorum git gide. Ne kadar korkunç değil mi? Sen git gide benim oranı buranı sıkarak sevemeyeceğim kadar yaşlanıyorsun. …
Şub 23
Nilgün Marmara
Nilgün Marmara – “Hayatın Neresinden Dönülse Kârdır”Emine Gürbüz “Azımsanamayacak kadar ölmüşüm / Azımsanamayacak denli ölüyüm… Geliyorlar, bu evde doğan yeni bir ölümü görmeye; koşarak, düşe kalka yuvarlanarak, sürünerek… Nasıl olursa olsun; görmek için bu eski dostlarının yeni cesetlerini ve göstermek için kendi dirimlerinin kıvılcımlarını geliyorlar. Ölüm sessizliği, toz ve küf kokan evden ayrıldıktan sonra seviniyorlar …
Şub 23
Babam ‘Trevanian’ Türkiye’de çok sevildiğini biliyordu
İşte muhteşem Rodney William Whitaker’a, yani Trevanian’a dair bilmediğiniz her şey.. Okuyacağınız röportaj, Leaving Sophie Dean adlı romanı yakında bizde de yayımlanacak olan Alexandra Whitaker adlı yazarla yapıldı. Ama benim için bu röportajın önemi başka. Kendisi; Şibumi, Katya’nın Yazı, Kasaba, İnci Sokağı gibi romanların yaratıcısı Trevanian’ın kızıydı. Röportajın konusu da haliyle bu oldu Gülenay BÖREKÇİ …
Şub 23
Burası
Şimdi nerde olmak isterdimKadıköy’de Fikirtepesi’ndeMurat Sineması’nın karşısındaki kahvedeYa daSarıyer’de iskeleye çok yakın bir evde AmaBurası da iyi Halim Şefik Güzelson
Şub 23
Evlilik
Küçük bir sarmaşığın yıllar içinde bir ağacı sarıp sarmalaması misali her geçen gün birbirini sessizce benimserler. Bir zaman sonra sarmaşığı ağaçtan ayıramazsın, söküp atmaya çalışırsan ağaçta izleri kalır, kuruyana kadar geçmez, sarmaşığınsa yeni bir ağaca tutunması zordur. Zamanları, anıları, zevkleri farklıdır. İkisi birbirine hiç benzemez; görünüşleri, yaprakları, mevsimlere dirençleri, hazan mevsimleri… Çoğu zaman bu ikiliden …
Şub 23
Cenazemde ağladım
Banyo yaparken uzattığım bacağımı incitmeden tilifliyordum. O an, gasilhanede gassal tarafından yıkandığımı düşündüm. Yabancı bir el, hoyratça bacağımı sabunluyordu. Birden hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ağlarken bir yandan da -gayri ihtiyari- edep yerlerimi kapatıyordum…
Şub 23
Nazım Hikmet’in, annesiyle Yahya Kemal arasındaki aşkı farkettiği an
Celile Hikmet resimleri ile olduğu kadar güzelliği ile de tüm İstanbul’un diline destan bir kadındı… İstanbul sosyetesinin en çok konuşulan kadınları arasındaydı… 1900 yılında bu dillere destan güzellikte kadın Osmanlı’nın meşhur valilerinden Nazım Paşa’nın oğlu Hikmet Bey ile evlendi… Türk şiirinin dünya çapındaki en önemli ismi olan Nazım Hikmet de bu beraberlikten doğacaktı… 1916’ya gelindiğinde …
Şub 23
Kalp, çölde rüzgarın içini dışına dışını içine çevirip durduğu ağaca takılmış bir tüy misalidir.
Resulullah (sav)’a birlikte demirci Ebu Seyf radıyallahu anh’ın yanına girdik. O, Resulullah (sav)’ın oğlu İbrahim’in süt babası idi. Aleyhissalatu vesselam oğlunu aldı, öptü ve kokladı. Daha sonra yanına tekrar girdik, İbrahim can çekişiyordu. Bu manzara karşısında Aleyhissalatu vesselam’ın gözlerinden yaş boşandı. Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh: “Sen de mi (ağlıyorsun) ey Allah’ın Resulü?” dedi. Aleyhissalatu …
Şub 23
İstersen
“Çünkü sen beni, bir annenin kucağındaki bebeğin gözlerinde, yolunu kaybetmiş bir avarenin çaresizliğinde, bu şehrin sessiz çığlığında, bir ihtiyarın titreyen elleriyle yudumladığı çayın kokusunda görürsün istersen..”