Kategori: Hayali Cihan Değer

Servistan

Servistan II Özeleştiri Çâkeri miydim ki ben gamın? Çökerdi yüreğime dembedem, Fakir bir de gam yükünü, Bir de elemin yükünü, Çekerdim. Divâne miydim ki devâsâ dertler, Yetmezmiş gibi yüreğime, Başka yüreklerin dertlerini düşünür, Deşerdim. Serveri miydim ki servistânın? Hayatın huysuz atında süvari, Olan ben, Akıbet buraya gelecek birini Esrik, çılgın ama sessizce Severdim. Onu sevmemek …

Devamını oku

Hayal Bana Yakın Yar Bana Uzak

Hayal bana yakın yar bana uzakSevdası başıma dolanır gitmezAşkına düşeli yar bana uzakYüz bin öğüt versen biri kar etmezSenin aşkın beni kıldı urusvayDüşmüşüm peşinde koşarım hay hayKabul et kapında beni de kul sayDost yoluna ölür aşık ar etmezEy beni bu derde giriftar edenEski muhabbeti kaldırdın nedenGönül ister kavuşmayı ölmedenGül olmasa bülbül ah u zar etmezBeni …

Devamını oku

Çile bitmemişti…

Çile bitmemişti. Ortada olan sadece bir sınamaydı. Çile halinin bittiğine dair bütün işaretler dahi bu sınamanın bir parçasıydı. Son anda kalbin taşıdığı güvensizlik, bu sınavın sona ermesini engellemişti ve bunu, en son kararı veren şeyhin ağzından duymak onun kerametinin bir kanıtından başka bir şey olamazdı. Dergâh üyelerinin vardığı sonuç bundan başka bir şekilde izah edilemezdi. …

Devamını oku

En zoru, bir ölüye aşık kalmak.

Eksiklik Değil Göçük Peki bütün bu gürültü patırtı içinde özlediğiniz ve eksikliğini duyduğunuz bir şey… Var mı? – Olmaz mı? ‘‘Bugün kendimi iyi hissediyorum, şahane bir şey yaşadım!’’ ya da ‘‘Kafam karışık, canım da sıkkın!’’ diyebileceğim nefes yok hayatımda… Bazen bir filme gidersin ya, paylaşmak istersin ya da yolda bir şey gözüne çarpar, o anı …

Devamını oku

Antalyalı Genç Kıza Mektup

Mektubunuza vaktinde cevap veremedim. Maalesef kâtibim yok. Halbuki şair, muharrir ve üniversite hocası olarak işim epey fazla. Lise sınıflarını, vaktiyle efsanevî denebilecek uzak bir çağda, yani 1918-1919 yılları arasında, benim gibi Antalya’da okuyan ve beni merak eden bir genci hiçbir şekilde bekletmek istemezdim. Edebiyatı gerçekten seviyor musunuz? Eserlerimle temasınız var mı? Buralarını bilmiyorum. Mektubunuzda beni …

Devamını oku

Armut Ağacında Öten Kumrunun Anlattıkları

Dalları sokağa taşan armut ağacına,Bir kumru gelip konardı her sabah,Arap şarkısı gibi bitmek bilmeyenİçli içli ötüşüne başlardı az sonra. Büyülü kızıllığıyla şafak sökerkenYine bir sabah erken,Konuverdi armut ağacına kumru.Bir hüzünlü, bir hüzünlü öttü ki sormayın… Henüz dağılmadan tedirginliği,Kumrunun ötüşündeki hüznün,Geldi dayandı kapıya / yelesi pırıl pırıl,Yağız atın koşulduğu araba. Belliydi, son haddini bulmuştu,Kaç gündür evde …

Devamını oku

aşk yaraları da arada bir sızlar

Madalyonu aldı, parmaklarının arasında çevirdi. “Seni günlerimin sonuna kadar tanıyayım.” Gözlerini kaldırdı. “Uygun sanki. Kırılan kalpler bazen düzelmez değil mi? İnsanın dokusuna yerleşen şarapneller gibi, aşk yaraları da arada bir sızlar. Bana kalırsa Yuri’nin durumu da böyleydi. Onurlu bir karar verip, Nina’yla yaşadı ama sanırım kalbinde bir bölüm sonuna kadar Lydia’nın kaldı.” Glenn Meade – …

Devamını oku

Aşk Bazen de Bir Kıyamama Hâlidir

– Biz, başımıza aşkın taşının düştüğünü bir mevsim geçtikten sonra fark ettik… Bir gün evi düzenlerken fark ettim. Bir de baktım ki, benden çok Yaman’ın eşyaları var… Küçük küçük poşetlerle sızmıştı… Aşk bir sızma halidir. – Bizim Yaman’la tarihe kayıt olarak düşeceğim hiçbir kavgamız olmadı… O, kalbini insanlara açarken de, onlara güvenirken de çok hızlıydı …

Devamını oku

Mustafa Pehlivanoğlu’nun Ailesine Son Mektubu

Sevgili anneciğim ve babacığım, sizler beni bu yaşa kadar büyüttünüz ve yetiştirdiniz. Benim sizlere karşı islemiş olduğum hataları ve suçlarımı affedin. Hakkınızı helal edin. Ben sizlerin bir evladınız olarak, bugüne kadar Cenab-ı Hakkın ve Onun Resulünün, Yüce Peygamberimizin yolundan ayrılmadım. Alın yazımız böyle yazılmış. Kader ne ise onu çekeceğiz. Ben de kardeşim Haydar gibi bir …

Devamını oku

Kıyamet

Bir çocuk artık insanlara inanmayıpOrmandaki mavi çiçeğeAnlatırsa derdiniVe o geceAğlatırsa mavi çiçeğiİşte o anO an kopar kıyamet Mevlana İdris