Kategori: Çeviri Şiirler

NE İDİ?…

Aşk benim için ne idi? Çok kere, gözyaşından bir ırmak. Üzerinde hafif bir sandal yürüyordu; içinde sandalcı benim ruhum ve onu iten rüzgâr ahlarımdı. Aşk benim için ne idi? Istırapların ormanı. Sık merkezinde kurtların bağrışı ve yarasaların çığrışı duyuluyordu. Aşk benim için ne idi? Kelebekleri kovalıyan, bir hendeğe yuvarlanıncıya kadar soluk soluğa koşan akılsız, budala …

Devamını oku

BİRKAÇ KISA GÜN…

Birkaç kısa gün.. Ve ben ne kadar çok yaşadım! Aynaya bakmağa pek cesaretim yok; saçlarımın ağarmış olmasından korkuyorum…. Ve bu kalb, ah, bu o kadar ihtiyar ki. Geceleri, gözümü yummadan geçiriyorum. Uykuyu artık aramıyorum bile. Nasıl olsa bulamam. İçimde ümit uyuyalı gözüme uyku girmiyor. Artık ıstıraplar bile hep yoruldular, bana işkence etmekten yoruldular; halbuki göğsümüzün …

Devamını oku

EĞER ALLAH

Eğer Allah bana: Çocuğum, nasıl istersen öyle öl, sana izin veriyorum deseydi ondan şunu dilerdim: Sonbahar, fakat güzel, munis, açık bir sonbahar olsun; sararmış ağaç yaprakları üstünde güneşin ziyası pırıldasın. İlkbahardn kalan bir kuş, sarı yapraklar arasında son şarkısını söylesin. Ve ölüm, sonbahardaki tabiat üzerine nasıl yavaş yavaş, hissedilmeden inerse, bana da öyle gelsin. Ancak …

Devamını oku

Şiirlerimin faydası olacak mı? Ölüm beni koynuna aldığı zaman, mezarımın üstümde, ay gibi parlıyacaklar mı?..

Gece mi oldu, yoksa gözümün nurunu mu kaybettim ?… * Şüphe tuhaf bir çocuktur! Dünyaya geldiği anda karnı açtır; hemen yemek ister. Karnını doyurunca da canavar olur… * Ey ebedi muammalı duygu, ey aşk! Ey, suyunun üstünde, bir kere süprüntü, başka defa çiçek lâkin, her ikisini de aynı yerden insanların kalbinden – getiren ulu nehir! …

Devamını oku

Şekvaiyye Kasidesi

Eridi ve döküldü bütün dişlerim,Diş değildi onlar ışıldayan lambaydıGümüş beyazıydı, inciydi, mercandıSeher yıldızıydı, yağmur damlasıydı. ** Bu sarayda nice günler sarhoş ve mutlu yaşadım,Öyle ki makamım emirden de krallardan da üstündüŞimdi de aynıyım, ev de aynı, şehir de aynı,Bana “Neden mutluluk yasa dönüştü” demezsin? ** Şiirini bütün evrenin yazdığı devran geçti,Onun Horasan şairi olduğu zaman …

Devamını oku

Kaplan

Kaplan! Kaplan! gecenin ormanındaIşıl ışıl yanan parlak yalaza,Hangi ölümsüz el ya da göz, hangi,Kurabildi o korkunç simetrini? Hangi uzak derinlerde, göklerdeYandı senin ateşin gözlerinde?O hangi kanatla yükselebilir?Hangi el ateşi kavrayabilir? Ve hangi omuz ve hangi beceriKalbinin kaslarını bükebildi?Ve kalbin çarpmaya başladığında,Hangi dehşetli el? ayaklar ya da Neydi çekiç? ya zincir neydi?Beynin nasıl bir fırın içindeydi?Neydi …

Devamını oku

Şairin Ölümü (Marina İvanova Tsvetaeva için)

Yatıyordu. Çehresi, hafifçe yükseltilmiş,solgun ve dargındı dik yastığında,dünya ve dünyaya ait bildiği ne varsa,artık duyularından koptuğundan bu yana,hepsi de umursamaz bir zamanda yitirilmiş. Onu öylece yaşarken görenler, bilmemişlerdi,ne kadar da bütünleşmiş olduğunu bütün bunlarla;çünkü bunlar: O derinlikler çayırlardave sularda, bütün bunlardı çizen o çehreyi. Onun çehresiydi aslında bu enginler,onlar ki, görücüye çıkmışlardı şimdi şaire;korkuyla ölmekte …

Devamını oku

Mektup

Böyle mektup beklenmez,Bir mektup beklenir ancakPaçavra cinsinden bir bez,Çevresinde bir şerit olacakTutkaldan. İçinde -bir kelam.Ve mutluluk. Hepsi o kadar. Mutluluk beklenmez böyle,Böyle beklenen -sondur:Asker selamı top ve fişekle/Ve göğüs içine -kurşununÜç parçası. Kan gözlerde.O kadarcık. İşte böyle. Mutluluk değil -ömür geçti!Rengimi uçurdu rüzgâr!Belki avlunun köşesiVe de kara namlular. (Bir mektubun köşesi:Mürekkep ve füsundan!)Ölüm uykusu içinKimse …

Devamını oku

Şiir

Aklımda başka, bambaşka şeyler,Peşinde gibi bulunmaz hazineninAdım adım, birer birerYoldum tüm gelinciklerini bahçenin Tıpkı öyle, bir gün, bir kurakYaz günü, kıyısında bir tarlanınKoparıp alacak başımı ölümKayıtsız ve dalgın Marina İvanova Tsvetaeva

İşte bir tarla kuşu

İşte bir tarla kuşu,İşte bir hanımeli,İşte avuç avuçmuş,İşte dökülmüş gitmiş. Marina İvanova Tsvetaeva