Kategori: Çeviri Şiirler

Son Mektup

‘Olay kapandı’ derler yaişte bu da öyle,Aşkın kayığıgünlük yaşama çarptı.Ödeştim yaşamla.Bütün olup bitenleriacılarımutsuzluklarıve karşılıklı hatalarıtartışmakta bir fayda yok.Sizlermutlu olun! Vladimir Mayakovski

Sonuç

Hayatın en hüzünlü anı, mevsimine kapıldığın kişinin bahçesinde açabilecek bir çiçek olmadığını anladığın andır… Sonuç ; Hiçbir şey silemez aşkı,ne tartışmalarne ayrılık.Bir de bakarsınyeniden gözden geçirilmiş, ölçülüp biçilmiş,üstünde düşünülmüştür.Ve şimdi düzyazı parmaklısancağımı kaldırıyor,doğdum doğalı ve yürekten,sevdiğime,ölene dek de seveceğimeyemin ediyorum. Vladimir Vladimiroviç Mayakovski

Mektupları Yakıyorum

Bir yangın başlattım ben; bıktığımdan artıkeski mektupların beyaz renkli yumrukları ve öldüren gevezeliğindençöp kutusuna epey yaklaştığımda.Benim bilmediğim neyi biliyorlardı ki sanki?Kaçak bir araba gibi pak su sevdasının sırıtarak uzaklaşmasıylatüm kum taneleritek tek gözler önüne serildiBen hilekâr değilim.Aşktan, bıktım artık aşktanİçinde nefret taşıyan karton kutulardan, tutkalın rengindenambalajlardanAptal, kırmızı ceketli adamların gözlerine ve posta damgalarınıntarihlerine bakmaktan. Bu …

Devamını oku

Bir Kedi Sahibini Yitirirse

ÖlmekBir kediye yapılabilecekEn büyük kötülüktürNe yapar bir kedi, yitirirse sahibini?Duvarları tırmalar, eşyalara sürtünür Hiçbir şey değişmemiş, dokunulmamış hiçbir şeyeSanki buradaHer şey farklı, yerinden uzakHer şey oysaDışarıdan gelen ses, bildik ses değilYok artık, yavaşça dokunanOda lambasınaTabağa balığı koyan el, aynı el değilBir şeyler eksik, tam değil bir şeylerMasadaZamansız gülüşler, gereksiz sözlerOdada Birileri uğruyorNe bir sevgi, ne …

Devamını oku

Bir ben biliyorum

                                                 Friedrich Nietzsche’ye Bir ben biliyorumYorgun gözlerinin altındaki halkalarınEbem kuşağı olduğunu veİstediğinde yedi renk bakabileceğiniSiyah saçlarındaki akların aslındaHırçın dalgaların gelgitlerinden oluşanKöpüklerin bulaşığı olduğunuBir ben biliyorumYüreğinin severkenÖlmekten değil de öldürmekten korktuğu içinTir tir …

Devamını oku

Sürgün

Ellerinden bu yana ne sevinç gördü ellerim,Ne de “elveda”dan bu yana bir gülüş salıverdi dudaklarım. Dönerek açılan bir deniz kabuğu gibi sessizce Geçerken gün genişler aramızda mesafe. Açlığa ve yalnızlığa rağmen dayanır aşk yine de. Yüreğimin çevresine tutunur her gece Bir kumrunun kanatları taşkın nezaketle, Ve buluşma yüzüğündeki aşınmış mavi taş daha da parlar. Hart …

Devamını oku

Herkes ve Herşey İçin

Hayır.Olamaz. Sevgilim, sen de mi kızdın bana? Niçin? Bak geldim, çiçek de getirdim, ama, ama…asla bir kötülük yapmadım sana! Solgun bir yüzle, düştüm kaldım sendeleyerek. Sokak döndü durdu çevremde. Duydum kesik kesik fren seslerini. Esiyor rüzgar acıtıyordu yanaklarımı. Bu denli kargaşa hiç olmamıştı. Başkentin karmaşasında baktım çevreme çok sert bir yüzle. Hüzünlü, sanki ölüm döşeğindeydim. …

Devamını oku

Sergey Yesenin’e

Sen gittin,diyorlar yukarılarda bir dünyaya. Sonsuzlaşma- Uçuyorsun, parıldayan yıldızlara çarparak. Ne borç var artık bize, içki ne de Ayılma. Hayır, Yesenin, oh çekmek değil benim istediğim. Görüyorum ben kesik bileklerinle sendeleyişini Ve alayla değil acıyla düğümleniyor yüreğim. Görüyorum bir kemik çuvalı gibi yere atışını gövdeni. -Dur! diyorum. Bırak! Delirdin mi sen? Sürer mi ölümü hiç …

Devamını oku

Bölge

Sonunda canına tak dedi bu eski dünya Çobankızı ey Eyfel kulesi köprülerin sürüsü meliyor bu sabahBıktın yaşamaktan eski Yunan’da Roma’da Otomobiller bile kocamış görünüyor buradaBir din yepyeni kalmış bir dinBir din kaldı Port-Avion hangarları gibi yalın Bir Sen ey Hıristiyanlık bir sen eski değilsin Avrupa’daEn yeni Avrupalı da sizsiniz Papa X.PieVe sen pencerelerin gözetlediği bir …

Devamını oku

Aphrodite’ye Yakarış

Ey tahtı ışıl ışıl ölümsüz Aphrodite,Ulu Zeus’un düzenci kızı,Yalvarırım yüreğimi acılarla Dağlama!Yardımıma gel gene, hani eskidenSesimi duyunca nasıl, çıkıpBabanın sarayından, kanat çırpanKuşlarınÇektiği yaldızlı arabana biner;Yeryüzüne inerdin bulutsuzMavilikten:Ölümsüz dudağında o aydınlık gülüşleSorardın,“Gene nen var?” derdin “Nedir gene”Deli gönlünü çelen? Tılsımımla kimiBaştan çıkarıp yollamam gerekiyorKoynuna?Söyle, Sapho, kim seni üzen?Kaçıyorsa, kaçsın, bırak.Yakında o senin ardına Düşecek.Bugün almıyorsa verdiklerini,Yarın …

Devamını oku