IAylak Adamın Şarkısı Şu yol kıvrımındakavurucu bekleyiştebir gölgelik yapmalıyım ağaç ve taştan.Çünkü nihayetumutgecikmiş bir seferden dönüyor geri.Öyle bir zamanda kiyazık!Ne başımda bir damNe ayağımın altındabir kilim ***Kavrulmasın güneşten diyebir testi yoksu vermek içinve yorgunluk atacakbir yastık yokoturmam için***Dört gözle beklediğim yolcuçıkagelecek apansız. Ey tüm umutlarşu damı çatmaktagüç verin bana! Ordibehişt (13)42/Mayıs 1963 IIBir Dostun Şarkısı …
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
Gidiş
Nedir bu uğultu, şarkılarla çınlıyor sokak;Ey, siz genç bayanlar, açın pencerelerinizi! Bir delikanlı dünyayı görmeye gidiyorVe herkes ona eşlik ediyor. Sevinebilir diğerleri ve fırlatabilirler pekala,Kurdeleli, çiçekli şapkalarını havalara.Ama, delikanlılar sevmiyorlar bu adeti,Suskun ve solgunca yürüyorlar aralarında. Çınlayacak maşrapalar ve şaraplar,İçilecek elbette.“İç, daha iç, kana kana iç kardeşim!”Şerefine içtiğimiz bu uğurlama töreniyle,Yanıp tutuşan alevdir içimde. Ve …
Şub 23
Gece Bitti
Gece bittiAy eriyor doğan gündeBattı batacak sulara Bu ovada eylül ne kadar diriÇayırlar yemyeşilBahar toprakları sanki güneyde Bıraktım eşi dostuEski bahçelere gittim gizli gizliSeni anmak için tek başıma Sen Ay’dan ötelerde bir yerdesinBurda gün doğarkenNal sesleri gelirken kaldırımlardan Czeslaw Milosz
Şub 23
Çok Ender
Yılların, azgınlıklarının yıprattığı,belini büktüğü yaşlı bir adam, bitkin ağır ağır yürüyor dar sokakta. Ama evine girer girmez, gizlemek için yaşının o acılı halini, düşünüyor içinde hala sönmeyen gençlik ateşini Şimdi onun şiirlerini okuyor delikanlılar. Onların gözlerinde canlanıyor onun düşleri. Onun hayal ettiği güzellikte ürperiyor sağlıklı, şehvet düşkünü beyinleri, güzel biçimli, dipdiri bedenleri. Konstantinos Kavafis
Şub 23
SUNU
Sen, kurtaramadığım insanDinle beni.Anlamaya çalış bu yalın sözleri, başka türlüsünü söyleyemediğim için.Yemin ederim ki, söz büyücülüğü yok bende.Bir bulut ya da ağaç gibi sesleniyorum sana. Bana güç veren şey, ölümcül bir darbeydi senin için.Birbirine karıştırdın kapanan bir çağla yeni bir çağın başlangıcını,Nefretin esiniyle lirik güzelliği,Gözü kararmış güçlü usta işi biçimi. Sığ Leh ırmaklarının koyağı işte …
Şub 23
Düşlerde Fener Olmak
Ben ölüncehiç değilseBir fener olsam,kapında dursam,soluk donuk geceyiaydınlığa boğsam. Ya da limandagemilerin uyuduğu zamandagülüşürken kızlaruyumasam,dar kirli bir kanaldabir yalnıza göz kırpsam. Daracık bir sokağaassalar beniteneke, kırmızı bir fenerbir meyhane önündedalgın düşüncelerletempo tutup şarkılarasallansam. Ya da şöyle bir fenergözleri büyümüş bir çocuğun yaktığıduyulup da korkunca çevresinde yalnızlığıdışarda camlardafırtınanın ıslığıkâbuslar, görüntüler, cinler. Evet, hiç değilse.ben ölüncebir fener …
Şub 23
Veni, Vidi, Vixi
Değilmi ki o derin acılarımla şimdiBuna destek olacak tek bir kolda yoksunumVe çocuklara bile zorlukla gülüyorumVe açmıyor içimi çiçekler renkleriyleAnlamalıyım artık: yaşadın yeterince! Değilmi ki ilkbahar kuşatınca her yanıDoğayı şenlik yerine çevirdiğinde tanrıBu görkemli sevdaya aşksız bakıyorumDeğilmi ki gün-gece ışıktan kaçıyorumDuyarak o en gizli kederi herşeydeki Değilmi ki ruhumda umudum yenik düştüDeğilmi ki bu güller, …
Şub 23
Beşikteki Kedi
Çocuğum geçen gün doğdu;Dünyaya normal yolla geldi. Fakat yakalanacak uçaklar ve ödenecek faturalar vardı; Yürümeyi ben uzaktayken öğrendi. Ve ben farkına varamadan konuşmaya başladı, Ve büyüdükçe şöyle dedi, Senin gibi olacağım baba, Biliyorsun senin gibi olacağım. Ve beşikteki kedi ve gümüş kaşık, Mavi küçük oğlan ve aydaki adam. “Eve ne zaman geleceksin baba?” “Ne zaman …
Şub 23
Sarı Lira Gibi Ömrümüz
‘Yaşamak değil, beni bu telaş öldürecek’Dediği gibi şairin;O telaşla bırakın Paris yolunda ılıkRüzgarla taramayı saçlarınızıSevdiğimizle doyasıya bir sohbet bile edemedik biz…Gözümüz saatte söyleştik hep,Koşuşur gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık Hep yetişilecek bir yerler vardı…Aranacak adamlar, yapacak işler…Bir sonraki günün telaşı, bir öncekinin tersine bulaştı…Başkalarının hayatı, bizimkini aştı. Kor karanlıkta çalar saat sesi yerine;Kuşluk vakti, kızarmış …
Şub 23
Mutlu Bir Hayat
Bereketli hasatların olduğu yıllara rastladı yaşlılığı.Ne depremler vardı, ne kuraklık, ne de sel baskınları.Sanki bir düzene girmişti mevsimlerin değişmesi,Yıldızlar daha parlak, güneş daha güçlüydü.En uzak illerde bile savaşlar sürmüyordu artık.Birbirleriyle dost geçinen kuşaklar yetişmişti.Alay konusu olmaktan çıkmıştı insanın akılcı yanı. Acı geliyordu ona böyle yenilenmiş bir dünyaya veda etmek.Utanç ve kıskançlık duyuyordu kuşkusundan,Yaralı belleği de …