Rüzgârda bir dağın yücesinde oturupbirbirimize yeni şiirler okuyacağımızbaşka bir dünyanın bulunmadığınainanmıyorum.Tu Fu olabilirsin sen, ben de Po Chu-ive marazi kafalarımıza gülümseyenMaymun Hanım aydadır,karın ince bir dala konuşunu izlerken bizler.Yoksa gerçekten gitmeli miyiz? bugençken gördüğüm o çimen değil!ve ay, yükselirken bu gece, boşsa eğer“gidersin sen de, açan çiçekler gibi”anlamında kötü bir işarettir bu. Frank O’Hara
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
İki Gövde
İki gövde yüzyüzebazan iki dalgadırve gece bir okyanustur.İki gövde yüzyüzebazan iki taştırve gece bir çöldür.İki gövde yüzyüzebazan iki köktürgeceyle sarmalanmış.İki gövde yüzyüzebazan iki bıçaktırve gece bir anlık parıltı.İki gövde yüzyüzedüşen iki yıldızdırboş ve yalnız bir gökte. Octavio Paz
Şub 23
Düş Oyunu
Bir gün bir çocuğa sormuştum,deniz neden tuzludur diye.Babası uzun bir sefere çıkmıştı. Çocuk hemencecik karşılık verdi:Deniz tuzludur, çünkü denizciler durmadan ağlarlar!Neden denizciler böyle çok ağlar ki! Çünkü, dedi, yolculukları bitmez…Onun için de mendillerini hep direklere asıp kuruturlar! Gene sordum:Ya niçin insanlar üzgün olunca ağlar? Çünkü, dedi,daha duru görebilelim diye gözlerin camını ara sıra yıkamak gerek! …
Şub 23
Alacakaranlığın Sesleri
Sana sessizliği ben buldum diyorum yenideno usul ikindide, adın yakılıncakömürleşincebüyük altın alevinde on dokuz yılının.Sevgim alacakaranlığın bağlarını çözdüyalnız senin fısıltına vermek için kendini,beyaz odun alevinin o cam fısıltısına. Anıların bir iğne batışıdır dudaklarıma,hayatının masallarını kurdum bugünbir elmanın ince kabuğunda.Bu ara hep tedirginim,bir pencerenin açılışını bekliyorum şimdiarkandan gideyimya da parçalanayım diye üzgün kaldırımlarda.Ama öylesine bir ses …
Şub 23
Maske
Bana aldanmayın!Yüzüm bir maskedir,Sizi aldatmasın.Binlerce maskem var,Çıkarmaya korktuğum,Ve,Hiçbiri ben değilim…Olmadığımı göstermekİkinci doğam oldu.“Kendinden emin biri” dersiniz,Sanki güllük gülistanlıkBenim için herşey…Adım güven belirtir,Ve,Oyunumun adı“Ağırbaşlılıktır”.İçimde ve dışımda denizler sakin,Her şeyin kumandanı ben…Kimseye gereksinme duymayanBen…Fakat, inanmayın bana,Lütfen!…Herşey dışta düzgün ve cilalı,Hiç yıpranmayan, her zaman saklayanO maske!..Altta ne güven ne de rahatlık…Altta,Karışıklık, korku ve yalnızlık içinde bocalayanGerçek ben!…Ama saklarım …
Şub 23
Zulümler yağmur gibi yağmaya başladığında
Paydostan sonra gişeye önemli bir mektup getiren biri gibi:Gişe çoktan kapalıdır.Yaklaşan bir sel felaketi karşısında kenti uyarmakisteyen biri gibi:Ama başka bir dilde konuşan. Kimse anlamayacaktır onu.Dört kez kendisine bir şey verilen bir kapıyıbeşinci kez çalan bir dilenci gibi:Beşinci kez aç kalır.Yarasından kan boşanan ve doktoru bekleyen biri gibi:Kan durmaz, hep boşanır. Biz de ortaya çıkıyor …
Şub 23
Buda’nın Yanan Ev Kıssası
Gotama Buda,bağlandığımız hırs çarkını verdive şunu öğütledi:Bırakın bir yana tüm hırslarınızıve girin Nirvana dediğim hiçliğetüm isteklerden arınarak. Sonra bir gün öğrenciler ona sordu:Neye benzer bu hiçlik üstat?Öğütlediğin gibi, bütün hırslarımızıhepimiz bir bir atabiliriz bir yana,ama söyle bize,bu içine girdiğimiz hiçliktüm yaradılışla bütünleşmek gibi bir şey mi acaba?Yatarken suyun içinde, bedeniniz ağırlıksız, öğle vakti,tembel tembel yatarsınız …
Şub 23
Bende Öyle
Filo bile sonunda limana döner,tren soluk soluğa koşar gara doğru,Bense ondan daha hızlı koşmaktayım sana-çünkü seviyorum-budur beni çeken, sürükleyip götüren.Cimri şövalyesi Puşkin’in, inerbodrumunu karıştırıp seyretmeye.Ben de, sevgilimdöner dolaşır gelirim sana.Taparım,benim için çarpan o yüreğe.Sevinçlisinizdir evinize dönerken.Atarsınız tıraş olurken, yıkanırken,kirini pasını vücudunuzun.Ben de aynısevinçle dönerim sana-evime dönmüyor muyumsana doğrukoşarken?Yeryüzü insanları toprak ananın koynuna dönerler sonunda.Hepimiz döneriz …
Şub 23
Karşı Bahar
Peki ya bahar gelirse?Şu Mart öyle çok kış bıraktı ki içimizdeVe dönenip duran ve geri dönenÖyle çok göçmen kafatası. İçimizde sadece kışa yer varDonup dururuz o son ayazda.Birbiri üstüne gelen mahcupluklar misaliİnce buz üstünde yolumuzu bulmaya çalışarak. Ve sıcak ülkelerden gelirGeçmiş sonbaharın kazları.Ve çatıların altındaki yuvaları kurudurVe sen yoksun yanımda. Ölümden daha ciddi değişikliklerOlmuştu, ve …
Şub 23
Bir Şey Söyle
Bir şey söylemeyenkişidüşünür kikendi suskunluğunu çevreleyensuskunlukher şeyi söyler. Fakat o suskunlukkendi sesiyle konuşur,ki problem budur. En önemli şeylero suskun bölgede gerçekleşir,fakat o bölgeyi kimse denetleyemez.Melekler ve iblisler koro halinde konuşur orada. Bir şey söylemek istemişsen,bunu kendin söylemelisin. Niels Hav