Kategori: Çeviri Şiirler

Olduğun gibi gel!

Olduğun gibi gel! ..Daha da güzelleşmek için uğraşma! Saçının örgüleri çözülmüşse Ayrımı düzgün değilse Korsenin kurdeleleri iyice bağlanmamışsa, aldırma! Olduğun gibi gel!..Daha da güzelleşmek için uğraşma! Çimenlerin üzerinden koşar adımlarla gel! Dudağının boyası çiğ taneleriyle silinmişse Ayaklarında halhalların gevşemişse Kolyenin incileri koparak yere düştüyse,aldırma! Çimenlerin üzerinden koşar adımlarla gel! Gökyüzünü kara bulutlar kapladı, görmüyor musun? …

Devamını oku

Hayatım Sana Olan Aşkımdan Başka Bir Şey Değil

Gözlerin sorguluyor beniHüzünlü ve sessiz Düşüncelerime sızmaya çalışarak, Tıpkı ayın okyanusun derinliklerini görmek istemesi gibi… Hiç bir şey saklamadan..hayatımı..apaaçık önüne serdim Bu yüzden çözemiyorsun beni. Eğer…hayatım Sıradan,renkli bir taş olsaydı Onu yüz parçaya bölebilir ve Boynunda taşıman için sana bir kolya yapabilirdim ondan Eğer… o Yuvarlak,kokulu,sıradan,küçük bir çiçek olsaydı Onu…hemen Sapından koparabilir ve Saçlarına iliştirebilirdim. …

Devamını oku

Değiş Tokuş

Pulluğu tarlaya götürdüler,tarlayı eve getirdiler-sonu gelmez bir değiş tokuş belirledi her şeyin anlamını. Kadın kırlangıçla yer değiştirdi, gidip çatıdaki yuvasına oturdu kırlangıcın ve şakıdı. Kırlangıç kadının gergefinin başına geçti, yıldızlar, kuşlar, çiçekler, kayıklar ve balıklar işledi. Bilseydin ağzının ne kadar güzel olduğunu, seni görmeyeyim diye beni gözlerimden öperdin. Yannis RitsosÇeviren: Cevat Çapan

Ayrılış

Hoşça kal havuz, bütün güvercinlerim,İnce bakışlarınız, yuvarlak uçuşunuz,Onları unutmadım, yumuşak tüyleri de,Hoşça kal havuz. Hoşça kal evim, mavi çatılar siz deEşin dostun kurduğu hep görüşelimHiç ayrılmayalım diye mevsimler boyu,Hoşça kal evim. Hoşça kal çamaşırım, çite serili,Çanın ordaki çite (kaç kere boyamıştım).Sen artık kendi malın bilirdin onu,Hoşça kal çamaşırım. Hoşça kal badana, bir sürü camlı kapıAyna …

Devamını oku

Düşünceler içinde

Ben gerçekten varsam, adım da Rafael`se,gerçekse burada olduğum,ve bu bir masaysa,gerçekse ısırganlar arasında kara bir taştan az ayrıksı bir şey olduğum,bir kuyunun dibindeki pürtüklü bir taştan az ayrıksı bir şey; akşamın bu alışılmadık, mor aydınlığı bir gerçekse,bu külrengi, eflâtun şeyler evlerse, bulutlarsa,gerçekse şu sokaktan geçen adamın uyurgezer olmadığı,doğruysa bu sessizliğin inip çıktığı gizemle yaşam arasında,gerçekse …

Devamını oku

Gereksiz Adam

Karanlıkta,seninle aynı hizada, adımlıyorlar.Yüzlerinde gülücükler.Birbirini arıyor omuzları.Oysa sen üçüncüsün, gereksizsin.O kadar. Buruk bir kıskançlıkla izliyorsun onları.Yan yanasın onlarla.Dudakların titriyor hınçtan.Ama kaçamıyorsun. Seyrediyorsun ilgiyle. Biliyorsun ki onları burda bırakıp kaçtığın anyalnızlığın hemencik katlanacak ikiye. Ve yürüyorsun. Onlar kendi havasında büsbütün.Ne senden haberleri var, ne de seninle bir işi.Onlar- iki kişiler. Sense teksin, sen üçüncüsün. Ve her …

Devamını oku

Aydınlık- Ben- Çiçek- Su

Bulut yok,Rüzgâr yok.Havuzun başındayım,Balıkların sudaki izleri,Aydınlık, ben, çiçek, su.Yaşamın temiz buğday başağı. Annem reyhan topluyor.Peynir, reyhan, ekmek, bulutsuz gökyüzü,Islak şebboylar.Kurtuluş yakında: avludaki çiçeklerin arasında. Işık, bakır kaseyi okşuyor!Yüksek duvara dayalı merdiven, sabahı yere indiriyor.Bir tebessümün arkasında gizlidir her şey.Zaman duvarının aralığından yüzün gözüküyor. Bir şeyler var, bilmiyorum.“Bir ot koparırsam öleceğim.”Bunu biliyorum. Zirveye doğru gidiyorum,Kanat doluyum.Zifiri …

Devamını oku

Genel Aşk

Gözyaşları bir sırdırgülümseme bir sırve bir sırdır aşk. Aşkımın gülümsemesiydigözyaşları, o gecenin. * Öykü değilim anlatasın,nağme değilim söyleyesin,ses değilim işitesindeğilim öyle bir şeyki göresinki bilesin ortak bir acıyım benhaykırsın beni, sesin. * Ağaç ormanla konuşuyorot ovaylayıldız kâinatlave benseninle konuşuyorum Adını söyle banaelini ver banalafını söyle banakalbini ver bana ben köklerini anladım seninsenin dudaklarınla konuştum tüm …

Devamını oku

Yaşlılık

Giderek azalınca kaygıların,Bir an gelip adın yaşlı olur,Yaşlılığa teslim olma yine de,Kale ol fethedilemeyen. Kale ol, diren hastalığa, vereme, Dokuzcanlı ol ve dokuz kilitli kapı,Ağarmış saçlarını beyaz bayrak sanmasınlarKorkuyla kaleye çekilen. Şota NişnianidzeÇeviren: Fahrettin Çiloğlu

Şehir Kelebeği

Beton şehrin içindehalen beyaz bir kelebek yasıyor.İnsan kalabalığı ve arabalarınbulanık akıntısı üstündekanatları -sankibeyaz bayrak –titreşiyor.Savaş kaybedildi.Bugün umutbir tek umutta kaldı. Fedya FilkovaÇeviri Hüseyin Mevsim