Valentina Serova’ya Rüyada bir düğün gördümVe sanırım gelin sendin.Sen gelin, ben dilenciVerandada – o gerçekleşebilir belki! İzin ver gördüğüm gibi olsun rüyada!Yalnız söz ver bana, dururken ayaktaVerandada, insaniyet hatırına –Sadaka koymayacağına benim avcuma! Konstantin M. Simonov Çeviren: Vehbi Taşar
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
Beni Sevmek Zorunda Değilsin
Her zaman istediğimtek kadın olsan da beni sevmek zorunda değilsin her gece seni izlemek için doğmuşum ben ve seni seven birçok adamdan biriyim sadece Bir yemekte buluşuyoruz seninle avuçlarını alıyorum ellerimin arasına eski bir taksinin içinde sonra uyanıyorum tek başıma Discipline Oteli’nde ellerim yokluğunun üzerinde Tüm bu şarkıları senin için yazdım ben iki mum yaktım, …
Şub 23
Velet
Mahallenin velediyim– zillerinizi çalarımve siz açıncaya dek kapıyıpırr.. ben kirişi kırarım –bakarsınız – kimse yok Mahallenin velediyim – bilirimöyle tak eder ki canınızaöyle fitili almış – basarsınız ki kalayıbir pirelenmeyegörün bendenhiç dinlemez – bozarsınız façamı Mahallenin velediyim – yine deçaldığımda kapınızıgörürüm ki – iyiye yorarsınız hep –umutlarla coşkularla hummalıkim bu diyebir hoşkoşarsınız kapıya o umutve …
Şub 23
Fincanı Okuyan Kadın
Oturdu.. Umutlanarak ters çevrilmiş fincanımdangözlerinde korku belirdi ansızınDedi:Ey oğul…hüzünlenmeBu aşk sana yazılmışEy oğulÖlene kadar tanıklar…Aşka tapmaktan kim ölmüşFincanında…dünyanın korkusu doluHayatın yolculuk ve savaşlarla…Çok seveceksin ey oğul…Çok öleceksin ey oğul…Unutulan bütün topraklara aşık olacaksın..Yenilen krallar gibi geri döneceksin.. Hayatınla, ey oğul, kadının..Gözleri, suphanallah tapılacak cinstenAğzı..bir salkım üzüm gibi resmedilmişGülücüğü, gül musikisiAncak senin gökyüzün bulutlu..Ve yolların… bir …
Şub 23
Nereye Gidiyorum Böyle
Artık farkında değilim, nereye gidiyorum böyleHer gün.. hissediyorum, çok yakınsın Her gün, oluyor yüzün bir parça Hayatımdan. Ömür bereketleniyor daha Şekiller daha bir güzelleşiyor Daha bir kutsallaşıyor eşya Akıp durdun gözeneklerinde tenimin Çiğ taneleri gibi öylece dolaşıyorsun Zor geliyor yokluğuna alışmak Yanında olmak daha da zor Ne çok, ne çok sevmekteyim seni, hatta Senden de …
Şub 23
Aşıklar Sözlüğü
Çok zamandır düşündümBir sözlük yazsam aşıklar için Aşık arkadaşlarım için Mutlu etsem onları Harika insanlardır onlar Bir kandil yaksam ufacık Garip dostlar için Bir buğday tarlasına çevirsem kalbimi Aç olan kimseler için Yapsam kirpiklerimden bir çarşaf Atsam onu üzerine yorgunların Bilsem ah Nerden gelmekte hüzün kuşları Ve sevgi ağaçları ne zaman çiçek açacak Bulup çıkarsam …
Şub 23
Hüzün
Gücüm, hayatım, nem varsa kaybettim, Kaybettim, ah, dostlarımı, neşemi. Kalmadı hatta kibrim, azametim, Oydu vehmettiren dâhiliğimi. Hakikat budur dedikleri zaman Karşımda sahiden bir dost zannettim. Hakikatı anlayıp duyduğum an; Çoktandır galip gelmişti nefretim. Ama işte hakikat ebedidir, Yaşarsa bir kimse ondan bihaber Alemde ömrümce gafil kişidir. Tanrı soruyor, cevap vermek ister. İyi ağlamışım ara sıra, …
Şub 23
Chuang Tzu’nun Peşinden
Meyva vermeyen bir ağaç kadarfaydasız olsun bu yazdıklarım. Dallarını meyvasına tamâ edipkimse taşa tutmasın.Bu yazdıklarım çok budaklı, çok bükümlübir ağaç kadar faydasız olsun.O zaman marangozlarkesip biçmeye değer bulmaz böyle bir ağacı.Dokusu gevşek, gözenekleri geniş, reçinesizbir ağaç gibi faydasız olsun bu yazdıklarım.Odun olmaz bu ağaçtan desinler,yakmasınlar.Faydasız olsun, yine debir ağaç gibi olsun bu yazdıklarım:Kökü toprakta;başı gökyüzüne …
Şub 23
Boşuna Tutku
Boşuna, bu gözyaşları.Boşuna, bu doymak bilmeyen ateşli tutku. Güneş batmak üzere.Orman karanlık, gökyüzü aydınlık.Gündüzün yerini alıyor akşam,yavaş adımlar ve kederli gözlerle.Ayrılmakta olan güne ağıt yakıyorçok hafif bir esinti. Elleri ellerimde, isteklegözlerinin içine bakıponu arıyorum,nerede olduğunu merak ediyorum,nerede bulacağımı,içinde gizli olan ruhu. Karanlık gökyüzünde,yalnız yıldızlarda titreyengöklerin o sonsuz ve aydınlık gizemi gibi,ruhunun ışıldayan gizemi,titriyor,gözlerinin koyu karanlığında.Ben …
Şub 23
Kıyıda
Sonsuz dünyaların kıyısında buluşur çocuklar.Uçsuz gök hiç çırpınmaz başlarının üstünde, tedirgin su gürültüyle çarpar. Sonsuz dünyaların kıyısında çığlıklarla,oyunlarla buluşur çocuklar. Kumdan kurarlar evlerini, boş kabuklarla oynarlar.Kayıklarını kurumuş yapraklardan örüp geniş mavilikte yüzdürürler gülümseyerek. Oyunlarını, dünyaların kıyısındaoynar çocuklar. Yüzmeyi bilmezler, ağ atmayı da. İnci çıkarmaya dalarinci avcıları, tüccarlar gemilerinde gider -çakılları toplayıp dağıtırken çocuklar. Aramazlar gizli …