Kategori: Çeviri Şiirler

Karşı Bahar

Peki ya bahar gelirse?Şu Mart öyle çok kış bıraktı ki içimizdeVe dönenip duran ve geri dönenÖyle çok göçmen kafatası. İçimizde sadece kışa yer varDonup dururuz o son ayazda.Birbiri üstüne gelen mahcupluklar misaliİnce buz üstünde yolumuzu bulmaya çalışarak. Ve sıcak ülkelerden gelirGeçmiş sonbaharın kazları.Ve çatıların altındaki yuvaları kurudurVe sen yoksun yanımda. Ölümden daha ciddi değişikliklerOlmuştu, ve …

Devamını oku

Bir Şey Söyle

Bir şey söylemeyenkişidüşünür kikendi suskunluğunu çevreleyensuskunlukher şeyi söyler. Fakat o suskunlukkendi sesiyle konuşur,ki problem budur. En önemli şeylero suskun bölgede gerçekleşir,fakat o bölgeyi kimse denetleyemez.Melekler ve iblisler koro halinde konuşur orada. Bir şey söylemek istemişsen,bunu kendin söylemelisin. Niels Hav

Sevgilim, Sözcükler ve Sonsuzluk

Bir başkasını dünyanın bir ucuna dek izleyeceğimizisöylemek biraz abartılı değil midir?Varsayalım ki dünya sonsuzdur ve o bir başkasıbizden önce yoruldu.Ve varsayalım ki yağmaktadır yağmur ve dolu! Hem sonsuzluğu yansıtan hem de kökleri onda olanderin dağ gölleri gibi olduğunu söylemekbir başkasının gözlerinin, biraz abartılı değil midir?Düşün ki hem de yarın ağırca asılı durursa bulutlaryüce dağlar üstünde, …

Devamını oku

John Ashbery’ye

Rüzgârda bir dağın yücesinde oturupbirbirimize yeni şiirler okuyacağımızbaşka bir dünyanın bulunmadığınainanmıyorum.Tu Fu olabilirsin sen, ben de Po Chu-ive marazi kafalarımıza gülümseyenMaymun Hanım aydadır,karın ince bir dala konuşunu izlerken bizler.Yoksa gerçekten gitmeli miyiz? bugençken gördüğüm o çimen değil!ve ay, yükselirken bu gece, boşsa eğer“gidersin sen de, açan çiçekler gibi”anlamında kötü bir işarettir bu. Frank O’Hara

Yüzük

İçimde hâlâ yıldırım gibi gürleyen,o sessizce gelişin için yanıma senin,verdiklerin için geriye istemeden,senli sensizliklerimdeki özrün için,o sözlerin için, boşa sarfetmediğin,şefkatlerin için, dağıttığın sevgiyle,damarlarıma akıttığın sonsuz güç içinkendinin o en güçsüz anlarında bilebenimkine benzediği için adının yanımda olduğun için hiç çekinmedenyüzük yerine senin parmağına, kadınım,ateşli dudaklarımı koyuyorum ben. Veselin HançevTürkçesi: Cevat Çapan

Masal

Yaprakları gizlice öpen yağmur altındayürüyoruz biz bize ve öylesine. Ne bir ormancı sesi, ne bir yol var yakında,tek rüzgâr inliyor kendi kendine. Sessizce tutuyorum soğuk ve beyaz elini,bir güvercin gibi yağmurdan kaçmış.Sanki mekân tutmuş da saçının tellerinidamladan bir yıldız orda göz açmış. Dur öylece, öylece kal. Yansın yıldızın temiz.Aydınlatsın yolumuzu ormanda.Kim bilir, salt onunla bulacağız …

Devamını oku

Güzellik

O kadar çok, o kadar çok aradım ki seni,yeryüzü boydan boyasana benzedi. O kadar çok, o kadar çokistedim ki seni,adını verdim tüm eşyalarıma. Var mısın sen?Yoksa ben mi uydurdum seni?Böylesi belki de daha iyi. Belki de ben uydurduğum için seni,benimle birlikte en fazla kalacaksın,en son nefret ettiğim sen olacaksın,istemeyerek de olsa birisiyle sanaihanet ettiğim an,canım …

Devamını oku

Anılarla Yüklü

Anılarımdan uzak düştüğüm zaman, düşlere dalarım içlerinden gülücüklerin, hüzünlerin, aşkların ve suskunlukların yükseldiği. Barış içinde sakin bir mekânda kalmak istiyorum,aya yakın, yıldızların üstündebizi mutlu kılacakher şeyden uzak. Bir düşüm var: her zaman yükseklerde olmak,hatta yaşamım boyunca sonsuza dek,düşlerim gerçekleşmesini dilerim umutla. Ah biliyorsun hayat boş ve yalnız bir çukurdan ibarettiriki uzaklık olarak kaldık öyledelirecek düzeyde …

Devamını oku

Kadın

Kadın : senin için ölüyorum. sana olan sevgimdenbir yanım eksik uyandığımı görmüyor musun?senin için ölüyorum,kararsızlığın içine düşüyorum.benliğimi duyumsamadan, bedenimi duyumsamadan,nerede yaşadığımı bilmeden bu güzelbedenimin ardında.her şeyi.. neden, oysa, neden açığa vurmuyorum :oysa hayatın eşsiz olmasını istiyorumneden, oysa, neden insan gibi doğal yaşayamıyorum, ölümümsöylediğim her yerde : sen vatanım olmasanzamanın düşmanı olan şey dostum olur mu? …

Devamını oku

Pencere

Bir pencere, bakmayaBir pencere, duymayaBir pencere, yeryüzünün yüreğine ulaşan tıpkı bir kuyu gibiTekrarlanan mavi şefkatin enginlerine açılan.Yalnızlığın küçücük elleriniCömert yıldızların verdiği gece bahşişi kokularıylaDolduran bir pencereBelki de konuk etmek için güneşi şamdan çiçeklerinin gurbetineBir pencere, yeter bana Oyuncak bebeklerin ülkesinden geliyorum benBir resimli kitap bahçesindeKâğıt ağaçların gölgesi altındanToprak yollarında geçip gidenKurum mevsiminden, kısır aşk ve …

Devamını oku