I. Öğret bana Öğret bana Okumadan evvel yüzünü Hiç şiir okumadım ben Ve buğday tenini keşfetmeden Harabeydi bu dünya Öğret bana kadın dilini Bilmeme rağmen sevgiyi Hiçbir şey bilmiyorum Ezberlediğim halde halk şiirleri Ezberlememişim hiçbir şey İstediğim halde Çin’deki ilmi bile Fakat Çinli kadınlar Çay ikram ettiler yalnızca Öğretmediler sevgiden bir şey Öğret bana Öğret bana Aldığım diplomalar Gördüğüm eğitim Hayaldi tamamenII. Okut beni küçük bir öğrenci gibi Nasıl cümle kuracağımı göğüslerinden Dudaklarından nasıl öpücük yazacağımı Resmet bana şu …
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
ne çıkar ateşböceği sansalar bizi
düşünüyorum da, sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek. yumuşacık kalbimizin fark edilmesi, naif yönlerimizin keşfedilmesi, cesaretsizliğimizin anlaşılması, korkularımızın paylaşılması sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti. kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız. ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında. hissedilmeden, el değmeden, sevgimizi göstermeden. deniz minareleri, midyeler. kirpiler ve kaplumbağalar gibi. sahi koruyor mu bizi çatlamamış sert kabuk? kimse incitemiyor mu duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi? yoksa zarar …
Şub 23
Söylesem Söyleyebilsem Ah Derdimi
söylesem ah söyleyebilsem derdimimehtap bir gecede açabilsem sana kalbimigöreceksin seninle doludesem, diyebilsem ki seviyorum seniçılgınca aşığım sanaama demem, diyememçünkü aramızda dağlar, denizlerve benim o kahrolası gururum varbu böyle sürüp gideceksen, seni sevdiğimi bilmeyecek, öğrenmeyeceksinben her gece yıldızlara seni sevdiğimi söyleyeceğimsana asla…çünkü aramızda dağlar denizlerve benim o kahrolası gururum var Lermontov
Şub 23
İnsanlardan Öte
Neden oturuyormuşum yeşil dağdabunu soruyorsunSusup gülümsüyorumhiçbir şeyUmurumda değil çünküDereye düşen şeftali çiçeğiNasıl süzülüp giderse bilinmezliğeAyrı bir dünyam var benim deinsanlardan öte Li Po
Şub 23
Sadece Renk
Gökyüzü daha bir mavi,Su daha bir mavi,Avludayım, Rânâ su başında. Rânâ elbise yıkıyor.Yapraklar dökülüyor.“Kasvetli bir mevsim” dedi sabahleyin annem.Ben de ona, “Hayat bir elmadır, onu ısırmalıyızhem de kabuğuyla” dedim. Dantel işliyor komşu kadın pencerede.Şarkı söylüyor.Ben de Hint ilahilerini okuyorum,Bazen de bir taş, bir kuş, bir bulut çiziyorum. Pırıl pınl bir güneş.Sığırcıklar geldi.Lavantalar yeni çiçekler açtı.Tanelerine ayınyorum bir …
Şub 23
Hem Sıkıntı, Hem Hüzün
Hem sıkıntı hem hüzün ve yok el uzatacak kimseİçinin daraldığı bu dakikalar…İstekler!… Boşuna ve sonsuzca istemenin yararı ne?..Ve yıllar geçmede, en güzel yıllar! Sevmek… fakat kimi? Değmez emeğine bir an için,Ve yok olanağı sonsuz bir aşkın.Kendi ruhunda da kalmamış izi geçmişin:Yitirmiş anlamını sevinçlerin, acıların… Tutkular mı? Gönlün o tatlı ağrısı daMantığın sözü önünde silinip gidecektir;Ve …
Şub 23
Bir Şiir Defteri İçin
1 Hayır! İlgi beklemiyorum benHüzünlü sayıklamalarına ruhumun,Alışkınım el çekmeye isteklerimdenEn uzak günlerinden beri çocukluğumun,Yazdıklarımdan da bir şey beklememFakat isterim ki yıllar sonra,Kısa, fakat isyancı bir ömürdenBir iz kalmış olsun onlarda. 2 Kim bilir belki günün birinde,Tüm sayfaları hızla geçerken,Takılıp kalacaksınız bu dizelere,Mırıldanarak: haklıymış, gerçekten;Belki o sevinçsiz şiir uzun süreDurduracak üstünde bakışlarınızı,Bir mezar taşının yol üstündeDurdurması …
Şub 23
Minnet
Minnet Her şey ama her şey için minnettarım sana:Hırsın gizli ızdırapları için,Gözyaşlarının acısı ve öpücüğün zehri için,Düşmanların intikamı, dostların iftirası içinBir çölde erittiğin ruhumun yangını içinHayatta aldanmış olduğum her şey için.Sadece öyle yap ki, bundan sonraSana daha fazla minnet duymayayım. Lermontov
Şub 23
Kaçırılan Fırsatlar
Yavaş yavaş o zehir bütün kana yayılır.Ne çaba, ne de başarısızlıktır insanı yoran.Tortu kalır, tortu kalır ve insanı öldürür.… Ne açık görüşlü olman, ne de sindirimindirYaşamanın gereği sonuçları öğüten.Yavaş yavaş o zehir bütün kana yayılır. Kocamış bir köpeğin kanını akıttılar,Gene de bir ay sürdü şehveti yeni kanın;Tortu kalır, tortu kalır ve insanı öldürür. O Çin …
Şub 23
Dostlara
Ateşli bir ruhla doğdum ben, Severim birlikte olmayı dostlarla;Ve geçirmek zamanı hızla,Şişenin arkasında bazen. Gözüm yok gürültülü bir ünde,Yalnız aşktır ısıtan yüreğimi;Çınlayan lirin o titrek sesiKanımı kaynatır bir de. Fakat tam ortasında eğlencenin, ikide bir,Üzülüyor, acı çekiyor ruhum;Gürültüsünde azgın sarhoşluğunBir kurt yüreğimi yemektedir. Lermontov