Kategori: Çeviri Şiirler

Dil uzatana söylemedim acımı

Sabrettim, sabır acı çekenin hasletidir.Dil uzatana söylemedim acımı,(Zaten) acı çektiren yetti bana. Ebû Bekr Yahya b. Bakiy

Ateşböceği

Günün aydınlığındaKimsenin aklına gelmiyorAteşböceği Abbas Kiarostami

Pusuda Bir Kurt

29.Senin yokluğundaKendi kendimle Konuşuyorum ve anlaşıyoruz onunlaHer konudaKolayca 31.Sen yokkenSeninle KonuşuyorumSen varkenKendimle 32. Yalnızlığıma Daha çok pay istiyorum Senden Abbas Kiarostami

Hüküm Giymiş Bir Kitap İçin Yazıt

Dertsiz okuyucu, çoban kadar rahat,Az’la yetinen, açık yürekli insan,İçkiye düşkün ve hüzün kokan,Bu kederli kitabı fırlat, at. Kendi söz sanatını kapmadınsaŞeytan’dan, o kurnaz ihtiyardan,At! bir şey anlayamazsın ondan,Ya da inanırsın isterik olduğuma. Ama, büyüye kaptırmadan kendini,Gözün varsa uçuruma dalmayı bilen,Oku beni, öğrenmek için sevmeyi beni, Her şeye meraklı Ruh, acı çeken,Ve gideceksin arayarak cennetini,Acı bana!… …

Devamını oku

Bir Aşk Kırgınının Şarkısı

Ve bu şarkıyı söylediğimde1903 yılında bilmezdim benAşkımın benzeştiğini güzel Phenix’leGündüzün dirildiğini yenidenBir akşamüstü ölse bile Yarı sisli bir akşam Londra’daİpsizin biri aşkımı andıranBirdenbire dikildi yolumaGözlerimi indirdim utançtanYüzüme fırlattığı bakışla Gittim ardından bu arsız oğlanınElleri cebinde dudağında ıslıkEvler ayrık dalgaları Kızıl denizinSokaklar arasında ilerliyordukKaçan Yahudilerdi o ben de Firavun Şu tuğla dalgaları düşsün varsınBir kerecik olsun …

Devamını oku

Bir Yıl Öncesi İçin Laterna Havası

Nerdesin Paskalya bunca bekledikİşte o ilkyaz uğrasana koruyaGıdaklıyan tavuklarla dolmuş tünekBak gökte tanın pembe kıvrımlarınaAşk yürüyüşe geçmiş işimiz bitik Mars’la Venüs dönmüşler ikisi deÇok olmuş ağızları çılgınca birleşeliKatışıksız düzlükler önündeGüllerin dibinde yapraklarla gizliTanrılar çırçıplak dans etmede Bil çiçeğe durmuşsa dört yanSevecenliğimdir önayak bunaGörkemli bir doğa bu içe dokunanIslak kurbağalar dalmış şarkıyaOrmanı tutmuş ıslığıyla Pan Çoğu …

Devamını oku

Lodos

Batıya doğru sıradağlarına kavuşuyor açık deniz.Çıldırtıyor bizi solumuzda esen lodos,bu, eti kemiğinden ayıran rüzgâr.Çam ağaçlarının, harnupların arasında evimiz.Kocaman pencereler. Kocaman masalaryazmak için sana seslendiğim mektupları:Aylar boyu yazdığımız ve ayrılığı dengelemek içinayrılığın yüreğine attığımız mektupları. Sabah yıldızı, gözlerini indirince sen,yaraya sürülen yağdan daha tatlıydı,daha neşeliydi damağa değen soğuk sudandaha durgundu kuğunun kanadındansaatlerimiz.Senin avucundaydı yaşamımız.Acı ekmeğinden sonra …

Devamını oku

Arama

Ayak seslerimiz duyulmayacak o karşılaşmada… Ruhlarımızı kaybetmişiz de(Yürüdüğümüz sokaklarda, gecelediğimiz evlerde)Onları arıyoruz sanki…Sanki sokaktan eve dönüp ışıkları yakmışKonuşuyoruz, eskiden olduğu gibi — dolaşarakYa da bir gürültüye kulak vermek için durarak. (Küçük gürültüleriz biz, gürültü ederiz,Küçük kanatlarız biz, havaya çarparız…) Birbirimize dokunur sonra uzun zaman susarızYüz yüze eğilip birbirimizi tanımak için. (Sonu olmayan gizli bir ilişkidir …

Devamını oku

Anlatı

Ağlayarak yürüyor bu adamkimse bilmiyor neden ağladığınıkimi yitik sevgililer için diye düşünüyoryazın deniz kıyısında gramofonlarlabize nice çile çektiren sevgililer benzeri. Kendi gündelik işleriyle ilgileniyor kimileri:Eksik kâğıtlar, büyüyen çocuklar,güçlükle yaşlanan kadınlar.Onunsa iki gelincik gözü varbaharda toplanmış gelincikler gibive göz kıyılarında iki kaynak. Sokaklarda yürüyor hiç uyku girmiyor gözlerinearşınlıyor dünyanın sırtındaki ufacık dörtgenleriartık hiçbir anlamı kalmayansınırsız bir …

Devamını oku

Gezi

Akşamın alacakaranlığında dolaşırken… (Işığın belirsiz bir hüzünleSıkıcı bir şey gibi üstüne yüklendiği saatte,Sanki kaybettiğin bir şeyi bulamıyormuşcasına —Ne olduğunu açıkça bilmediğin — ne zaman, nerede —İçinde bir kuşku yalnız, kaybettiğin şey seni görüyor da,sen onu göremiyorsun diye.Üstüne çullanan bir ağırlık sanki, yattığın zaman,Birini öldürmüşsün de, bunu bilmiyormuşsun gibi.) Birden bir gövdeye takılır ayağın… (Gözlerin kapalı, …

Devamını oku