Lili Yuryevna Brik’e Giriş Hepiniz için,sevinç bulmuş olduğum ya da bulduğumve koruduğum ikon resimleri gibi ruhunşiir dolu kafamı yükseltiyorumbir şarap bardağı gibi masadan.Düşündüm arasıraiyi olacağınısona erdirmeyi bir kurşunla.Nasıl olursa olsun,bugün sunuyorumen son konseri içten …
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
Sevginin Temelleri
Sevgi bir nisbettir, hem Tanrı’yı ililendiren, hem insanıİlmimiz bilmese de bu ilişkinin sırrını.Sevgi bir zevktir bilinmez hakikatiAllah, Allah! Ne tuhaf değil mi?Sevginin nedenleri sarıyor beni özüyle,Varlık ve yokluk gibi iki zıt elbisesiyle,Allah’ın varlığı bile sevgiyle bilinir.O’na benzer değiliz ama, bizde de O’nda da o görülür.Ey Allahım affet beni, beni ve söylediklerimi,Şükür kabilinden söylüyorum ben bunları. …
Şub 23
Mühürlü Alyans
Güzel bir akşamında hayatınYanıma geliyorsunKaranlık olsa da gecelerinYıldızlar gibi parlıyorsun. Öyle olsan da, alyansımİşte, yüzünü açar aydınlık ayAl onu, kabul et benim içinMühür gibi sağlam, parmağında kalsın. Sence ay bir söz olursaAsılı kalsın gökte parmağımSoğuk gümüş aramaSana sıcak güneşi veriyorum. Düşüncemiz, gönlümüz birSözümüz beraber, hayatı seviyorumÖyle düşünsem de, akar su hızlıdırBir köprü yok üstünde, çekiniyorum. …
Şub 23
Çalar Saat
Çalar saat! uğursuz Allah, korkunç, bir karar,Parmağı bizi tehdit eder, bize der: “Hatırla!”Bir hedefteymiş gibi dikilecek yakındaDehşet dolu kalbinde ürpermiş ıstıraplar; Kaçacak ufka doğru o buharı andıranZevk, kulisin nihayetinde bir rakkas gibi;Her insanın bütün ömrü boyunca nasibiNimeti bir parça yiyor senden de her an. Ve saniye, üçbin altıyüz kere saatteFısıldıyor: Hatırla! Hatırla! – Koşan böcekSesiyle, …
Şub 23
Yorgunluk
Usluluk, usluluk, usluluk, ah, ne güzeldir!Bırak biraz dinlensin bu alevli arzular.En doyumsuz anında bile sevdanın, ey yarKadın bizi ablaca terkedebilmelidir. Öpsün yorgun tenimi uykulu okşayışlar,Sıcak soluğun, salınan bakışın bence birGit, uzun bir öpücüğün tadında değildirInatçı titreyişler, çılgın kucaklayışlar! Ama sen haylaz çocuğum, diyorsun ki bana:“Yüreğinde tutkunun boruları çalmada!”Aldırma sen borular bildiği gibi çalsın! Alnını alnıma …
Şub 23
Rüzgârla Yoldaş
adım atıyorumsarı ve kızıl dalgaların üstündesonbahar günbatımında gecenin ve gününsonuna inandığım kadarhiçbir şeyeinancım yok şimdi nerede?ne yapıyor?unutmuş olduğum kişi. rüzgâra yoldaş gelmişimyazın ilk günündekendiyle beraber götürecek benisonbaharın son günü geliyorum bir başımaiçiyorum bir başımagülüyorum bir başımaağlıyorum bir başımagidiyorum bir başıma doğu değilbatı değilkuzey değilgüney değildurduğum yer, yalnız burası bağırıyorumderin vadinin tepesindenyankıyı beklerken gözyaşımı durduramıyorumağlamanın yeri …
Şub 23
Sükûnet
Kuşların güneye göç etmelerini görüyor musun?Fani şeyler de böyledir: Gelir geçerSakin ol, düşme zamanın vehim tuzağınaBir rüyayı bir başka rüyaya ekleyen zamanın Özlemi başka uzak yerlere doğru yönelir;Bilgenin kalbi ise yaldızlı burada kalırVazgeç ulaşılmaz diyarların rüya imgesinden – Sen güneşi ve yıldızları bizzat kendinde taşıyorsun Frithjof SchuonÇeviri: Mahmut Kanık
Şub 23
Saçlar
Büyük bir giz var Simone,Senin saçlarının ormanında. Kuru ot kokulusun, taş kokuluHayvanlar gelip durmuş üstüne;Deri kokulusun, buğday kokuluVe buğday savrulduktan sonra;Odun kokulusun, ekmek kokulu,Daha bu sabah fırından çıkma;Çiçek kokulusun, süren çiçekBırakılmış bir duvar boyuna;Böğürtlen kokulusun, sarmaşık kokulu,Tertemiz yıkanmış yağmurlarda.Hezaren kokulusun, eğrelti kokulu,Biçilmiş eğrelti, gece eşiğinde.Ölü ot kokulusun, kızıl ot,Çitlerin gölgesinde yan yana, yan yana.Isırgan kokulusun, …
Şub 23
Bir kitap kadar elverişli değildir hiçbir gemi
Bir kitap kadar elverişli değildir hiçbir gemiUzak ülkelere götürmek için bizi.Ve hiçbir atın şaha kalkmışBir sayfa şiire ulaşamaz hızı.En yoksullar bile katılabilir bu turaKaçak yolculuk etmelere son,Ne kadar hesaplı şuİnsan ruhunu taşıyan fayton.. Emily Dickinson
Şub 23
Sone CXLIR
Aşık olduğu yer ve zaman aklına geldiğinde gençleştiğini duyumsar. Anımsadığımda o yer ve zamanı,aklımı yitirmiştim o yer ve zamanda,ve Aşk’ın attığı düğümü, bağlamıştı beni sımsıkıya,öyle ki acılar tatlı ve ağlamak bir oyun gibi geliyordu bana. Kükürt ve samandandır bedenim tümüyle, yüreğim bir kor ateş,o içtenlikli sözcükler kulağımın dibinde, içimi yakan;öyle ki keyif alır,ve onunla yaşarım, …