Kategori: Çeviri Şiirler

Sokak (Kûçe)

Sensiz mehtaplı bir gecede yine o sokaktan geçtim,Bütün bedenim göz kesildi şaşkın şaşkın senin ardından baktım.Ruhumun derinliklerinde senin hatıranın gülü parıldadı.Yüzlerce hatıranın kokusu yayıldı. Birlikte o sokaktan geçtiğimizi,kanatlanıp o muhteşem halvette gezindiğimizi hatırladım.Gönlümün senin arzunla kanat çırptığı ilk gün,Bir güvercin gibi çatının saçağına kondum.Sen beni taşladın! Ben ne ürktüm ne de kopup gittim.O gece ve …

Devamını oku

Misafir

Dünya, hiç durmadan seferde olan bir tren gibidir.Zaman raylarının üzerinde, süzülen yıldız gibi akar geçer.Ezelin karanlık derinliklerinden,ebedin bilinmeyen yarı aydınlık çöllerinene haberler götürüyor da, böyle acelesi var?!Trenin yolcuları, ezelden ebede değil, ah, kısa bir fırsatta,bu upuzun yolun iki durağı arasındaisteseler de, istemeseler de ilerliyorlar.İki durak,tanıdığın iki durak:doğum ve ölüm;iki yokluk arasında kısa bir varlıkAdı ömür …

Devamını oku

Denizlerin Ardında

Bir kayık yapacağım,İndireceğim suya. Uzaklaşacağım bu garip topraktan.Yok oradabir kişi,Kahramanları uyandıracak aşk ormanında. Geçireceğim kayığıBoşluk ağından,İnci arzusunun tâ yüreğinden.Ne gönül vereceğim mavilere,Ne deniz kızlarına, sudan başlarını çıkaran,Balıkçıların yalnızlık parıltılarındaSaçlarından afsûnlar saçan. Süreceğim kayığı,Süreceğim öylece.“Açılmalı, açılmalı.Yoktu o şehirdeki adamın esâtiri.Bir üzüm salkımıyla dopdolu değildi o şehrin kadını. Hiçbir salon aynası tekrarlamadı sarhoşluğu.Göstermedi bir su birikintisini, hattâ …

Devamını oku

Yok benim gibi gamlısı

Korkarım serbest bırakmaz beni kafesten avcım,Unutturuncaya dek bahçenin yolunu.Yeter kaldım kafeste, unuttum gülün rengini,Aşkıyla doğdum onun bu dünya annesinden.Geçirdimse de bir iyi gün hatırlamıyorum ki!Sanki birden yuvadan tuzağa düşüverdim ben.Salarım ateşleri sarayına ahımdan avcının,Bırakmazsa bu esaret zindanından özgür beni.Kaç kez tuttu yakamdan ecelin o elleriBırakmadım yine de eteklerini ellerimden aşkınınArtık rakiplerin yanında zulümdür benden şikayetinSorgusuz …

Devamını oku

Vefalı

Gece oldu, çöktü karanlık ay yüzlüm gelmedi.Yoluma aydınlık saçan gelmedi.İnlemek istedim ama yapamadım,Gönlümden dilime ahım gelmedi. Yorgunum, kırgınım, sıkıntılıyım ama,Ondan uzaklarda ölmeği istemiyorum.Değilim avın senin, uzaklaş benden ecel!Yar deyip ben güç kazanıyorum. O gelmezse ben giderim.Huzuruna kimin istersen giderim.Feleklere uçar, gezegen olurum.Denizlere dalar, balık olurum. Bulurum, şüphem yok onu bulurum.Azizim, canım, ay yüzlüm derim:Öldüreceksen öldür …

Devamını oku

Vatana Dönüş

Yaşlandım yuva üzüntüsüyle.Bir tek isimdir varlığımdan geriye kalan.Öldüm üzüntüden. Ne günlerdir bunlar?Usandım ben bu hayattan. Kolum kanadım yoksa da,Çimenlere doğru uçamasam da,Değil mi ki Pençem, gagam, göğsüm ve başım var,Sürüne sürüne giderim bahçeye kadar. Uzaktan göründü çimen gözüme.Güç geldi dizime ve belime.Islak gözlerim gördü bir yuva.Yanıp kavruldu ciğerim vardığımda.Baktım bu yuva değil, tuzakmış.Ah…Yine esir düştüm …

Devamını oku

Sevgilim benim

Duy uzaktan sesimi, sevgilim benimGözümden daha değerli, canımdan tatlı benimİlk ilham kaynağım, son andım benimYaşlı ülkem, ama şanlı şerefli yaşlım benimTabiatım, tarihim, imanım, İran’ım benim. Ayrı düşmüşüm senden, evladınım seninRuhum bağlı ama şefkatinle ve sevdanla seninHer zaman sanki gönül çelen kucağındayım seninTutkunuyum eşi benzeri olmayan geçmişinin seninKölenim, aşığınım, özleminle yaşamaktayım senin Ebu’l-Kâsım-i Lâhûtî Çeviri: Nimet Yıldırım

Son Aldatış

Olmasaydı son aldatışın eğer ey hayat,Yüz kere terk etmiştim şimdiye kadar seni.Çekmezden önce beni kendine yine,Feda etmiştim ölümün ayaklarına seni. Kesmek istediğimde ümitlerimi her defasında sendenAçtın hep yüzüme sıcacık kucağınıYaptığın her şey sadece bir aldatmaca, anladımGizlemişsin ama efsanelerle bu aldatmacalarını. Yok perdenin arkasında bu aldatmacaların dışında bir şeyGiydirmişsin binlerce elbise ama bedenineArtık usandığımdan gecenden gündüzündenİstiyorsun …

Devamını oku

Ne Oldu?!

Sözü vardı bize suskun dudaklarının ne oldu?!Yıllanmış şarabı vardı aşk kadehinin ne oldu?! Kaldı aşk ayakları altında arzuların, Allah aşkına,Ferhâd, Şirin ağızlı sevdasındaydı ne oldu?! Gül harmanı misali yok oldu bütün arzular.Çimeni vardı bu hasret vadisinin, sahi ne oldu?! Gölge salmış bu hazan vurmuş bağa sessizlik,Sözü vardı bülbülün gönlüyle gül dudağının ne oldu?! Yetişmez yakasına …

Devamını oku

Yaşım Su

önüme düşüyordünyanın dönerken çıkardığı sessonra bir mümkün kapısındabirdenbire kayboluyorve bütün hızımla üşüyorum.seninle sevişirsem geçer diyedüşünmem neye yararanlıyorum ki öğrenememişimbir nehrin neresinden akacağımıve bir bulut tam o sıradaşaşkınlığıma dökülüyoryaşım sudağlardan geliyorumbelli ki daha geçmemiş acemiliğimfakat seni çılgınca seviyorum Kin-Yeh Me-ti ile Kin-yeh, Lai-tu’nun güzelliği üstüne konuşuyorlardı. Me-ti, gülümseyerek şöyle dedi: “Bence mutlu insanlar bize hep güzel …

Devamını oku