Kategori: Çeviri Şiirler

Eski Ev

İlk günden hatırlarım etrafını saçağın,Bir asma kuşatırdı körpe filizleriyle.Kokularla cezbedip küçük, çapkın kuşları,Buğulu taneleri uzardı pencereye. O baldan salkımları bize yaklaştırırdıUzatarak annemiz bembeyaz ellerini,Biz ,onun çocukları geri verirdik tekrarKuşlara üzümleri, emilmiş dallarını. Seneler aktı gitti, artık ne kuş, ne anneBiçare yaşlı asma sarardı ve çürüdü.Kapıyı, duvarları vahşi otlar bürüdü,Ve ben, ben ağlıyorum, o günlerin peşinde.  …

Devamını oku

Gökten ve Denizden Daha Güzelsin

insan sevdi mi gitmeliayrıl karından ayrıl çocuğundanayrıl dostlarından kadın erkeksevdiğinden ayrıl sevgilinden ayrılinsan sevdi mi gitmeli yeryüzü kadın erkek zencilerle dolukadınlar erkekler erkekler kadınlargüzel mağazalara bakbu araba bu erkek bu kadın bu arabave bütün güzel mallar hava da var yel dedağlar su gök toprakçocuklar hayvanlarbitkiler ve taşkömürü öğren satmayı almayı bir daha satmayıal ve boyuna …

Devamını oku

Nar Taneleri

Bir zamanlar, bir narın ortasında,her şeyden habersiz yaşarken ben,bir gün, bir nar tanesinin,“Gün gelecek bir ağaç olacağım,”dediğini işittim,“Gün gelecek bir ağaç olacağımve rüzgâr şarkı söyleyecekdallarımın arasında;dans edecek gün ışığıyapraklarımın üstünde;bütün mevsimler boyunca güçlügüzel ve görkemli olacağım.” Bunun üzerine, bir başka nar tanesi,“Senin kadar genç olduğum günlerde,”diye söze karıştı,“ben de hayaller kurardım böyle;ama olup biteni, geçmişi, …

Devamını oku

Baba Tâhir Uryân

DÛBEYİTLER (RÛBAİYYÂT) (1)Sıkıntı çeken bir vücudum vardır, Ey TanrıHasret çeken bir kalbim vardır, Ey TanrıMesken şevki ile gurbet derdindenGöğsümde bir ateş vardır, ey Tanrı (2)Sensiz Tanrı, bahçede çicek açmasınYetişse bile bir kimse onu koklamasınSensiz dudağını gülmek için açan herkesYüzünü gönül kanından hiçbir zaman yıkamasın (3)Kuşak bağlarım, kadek(renkli bez) giyerimÇark-ı feleğin dönüşünü seveyimBütün denizleri baştanbaşa gezeyim …

Devamını oku

yerim yurdum gözlerindir

kadın sevdiğim..beni unutacaksınunutacaksın bir zamanlar sanayüreğimi verdiğimi bir başka dalgaya kapılırken kıyılarımı terk edeceksinbir zaman sonra oturupezgilerimi dinleyeceksin belki acılarımı bir kenara koymuşkenismim unutulup gidecekyerim bilinmez olacak belki acaba… aklına gelecek mi sevdiceğimbir zamanlar beni sevdiğin erkek cevabım şudur: sevgin doğrumduraffediciliğim ve isyanımdır sana bir umutla geldimkollarımda baharsız kuşlarbir ülkenin enkazındaacıların rüzgarları sürüklerken beniyüreğimde fırtınalar koparırken …

Devamını oku

ölüm kapıda bekler

1dolanıp durdu bir çıkar yol içinkapıdaki ölümden fakat boşuna 2ölüm kapıda beklerbir yiğit nereye gitse 3sende olmayan nedirbir yiğitte olup ta? 4her şey toprağa kavuşureceliyle buluştuğunda 5aldın istediğini çoğu zamançok zahmet çekmeden 6seni saran toprak mani olducevap vermene bana 7ah! kalbim dayanabilsebir an olsun senin yokluğuna 8ecel canımı alaydı oğulseni alacağı yerde İslam öncesi Arap …

Devamını oku

Kızgın Kedim

kaç kezdir aynı şeyi söyleyip duruyorsun:“hayatında başka bir erkek var mı ??”evet.. evet.. beni bir mezar mı zannettin senziyaretçisi olmayan dışarıda ne kadar çok erkek var bir bak.. bir tanemkuşları olmayan bir bahçe göremezsin eskide kaldı her şeykurtuldum senin sihrindenve zayıflığımdanher zayıflığının bir sonu vardır beni seviyor musun!! bunu demeseydin keşkebu geçmişte kalan bir şey.. …

Devamını oku

İlk Söz

bir zamanlar olduğum çocuk uğradıbanayabancı bir yüzle.bir şey demedi. yürüdüksessizce birbirimize baktık. adımlarımızyabancı akan bir nehir.bir araya getirdi bizi, rüzgarda uçuşan bu kağıtlar adına, köklerayrıldıkbir orman yeryüzünün yazdığı ve mevsimlerin suladığı.ey bir zamanlar olduğum çocuk, yaklaşbizi birleştiren ne, şimdi,  ve ne diyeceğiz birbirimize? AdonisÇeviri: Musa Ağgün

Senden söz etmekten yoruldum

Üçüncü Önsöz Senden söz etmekten yoruldumEy düğünün gülü kasidede “Bağlı” kadınKimsin sen?     Bitişten başka bitişten başka.Senden söz etmenin yığıntısı bendeVe senZamanda bir ışık oluyorsun lambaların köklerinde.Dudağında     Kalpleri kanatan “Avras” kasidesiİçerimSevgiyi içerim ve önünde yıkılırımArapça’da tutuklanan efendim. Abdülali RezakiÇeviren: Metin Fındıkçı

Çocukluk Çağı

aBir kalp gibi hüzünlüydüm     omurga iliğinin duruluğundahayatımıgünün yirmi dört saatinde kurarım     düşüm unutsa da böyle bir akşamı.Gecemi gündüzüme katıp başlarım     inşa etmeye kumdan düşlerişiirim yoksun kalır güzellikten     yoksa gömütün karanlığı geri mi döndü?Düşlerimin şehri nerde kaldı     nerde, neden görünmedi kumun tepesi?Şimdi yansıyacak mı hayatıma     sayıkladığım akşamın loş ışığı?Giden bu …

Devamını oku