Kategori: Çeviri Şiirler

Sisifos’a Öğütler

Ne etsen yaranamazsınÜmit tüketmek seninkisiAnladın artıkYanaşma pazarlığa.Vurmuşlar taşı sırtına bir kez, mahkûmsun,Ne övgü ne yardım beklemek boşunaÇetelen tutulmuş, koymuşlar kafalarınaBir rahmetlik ömrümüz var şurasında şununGeleceği varsa göreceği de var ölümün. Sevinme!Vakit genç!Çıkar yol değil umudu kemirmekÇıkmayan yolda işimiz ne?Ya it ya da iblisler sevişirKendi kaderiyleBırak kayaları kopsun yerindenDağlayacaksa yüreğiniGüneş dağlasın bırak!Düştüğün sarhoşluğu övmeGazabına gazap kat …

Devamını oku

Sen Ve Siz

Boş siz’i yürekten sen’leDeğiştirdi o, sürçerek diliVe uyandırdı sevdalı gönüldeTüm mutlu düşleri. Duruyorum karşısında düşünceli,Ayrılamıyor ondan gözlerim;”Ne kadar hoşsunuz” derken dudaklarım“Seni nasıl seviyorum!” diyor kalbim… Aleksandr PuşkinÇeviren: Ataol Behramoğlu

Hapisteki Genç Kadın

Başak gelişir, oraklar biçmeye kıyamaz;Üzüm, içer fecrin nimetlerini bütün yaz,Ezileceğini hiç düşünmeden.Ben de o kadar gencim, bende de var o füsun,Zaman ne kadar kötü, tatsız olursa olsun,Ölmek istemiyorum erkenden. Varsın koşsun ölüme, gözü pek Stoalı;Ben de o kadar gencim, bende de var o füsun,Başımdan esen kara bir poyraz.Zaman kötüymüş… Gün iyi de olur, fena da;Hiç …

Devamını oku

Haiku

Tırtılın biriKemiriyor çeltiğiSes çıkartmadan Başo

Güz rüzgarları esiyor

Güz rüzgarları esiyorgene de ne kadar yeşilkestane kozalakları Başo

Başkasının Kederi Üzerine

Başkasının derdini görürüm de,Durabilir miyim dertlenmeden ben de?Kederini görüp de başka birininTeselli aramadan yapabilir miyim? Görüp de dökülen bir gözyaşını,Paylaşılmış duymaz mıyım tasamı?Bir baba çocuğunun ağladığını görüp deKalabilir mi dolmadan kederle? Bir anne oturup dinleyebilir miBir yavrunun korkusunu, inleyişini?Hayır asla olamaz.Asla asla olamaz. Ya hepimize gülümseyen o,Duyup karatavuğun küçücük kederini,Küçük kuşun derdini kaygısını,Yavruların taşıdığı derdi— …

Devamını oku

Sıradan İnsanın Şarkısı

Belki de insandık bir zamanlarya da insan olacağız günün birinde,bütünüyle iyileştiğimizde her şeyden.Ama bugün insan değilsek, neye yarar? Pasaporta yazılmış bir adız yalnızca,Aynadan yansıyan dilsiz bir görüntü,Bir sürü boş lafın çarptığı duvarlarVe ölü bir yankının yankıları. Çoktan ayaklar altında bütün insanlık,Burada rol yapmayalım boşu boşuna!Bizler, insanlığını çoktan yitirmiş bu kentlerde,hâlâ insan mı diyeceğiz kendimize? Hayır! …

Devamını oku

Afiş Yapıştırıcısının Şarkısı

Nasılsa hayata adım atan insanaÜç şey verilir hayat yolunda:Küçük bir merdiven,Bir fırça, bir de kova.Derler ki sonra, böyle bir merdiveniHerkes yanında taşır;İnsanlar eşit olduklarından bugüne bugün,Herkesin yükselme şansı vardır.Ancak bir düzine yıl geçinceAnlar zavallıcık için iç yüzünü Bir yararı yok bu merdivenin,Fırçayı yiyen hep ben olduktan sonra,Anlamı yok inip çıkmak için didinmenin,Kovayı hep ben taşıyacağım …

Devamını oku

Sonnet

Büyü hakkınızı bana daha az kullanınız:Bunu yapmazsanız kaybedersiniz beni.Bilirim tehlikeyi görmek isterim sizi;Sevmeye zorlamaktan da hoşlanmam yalnız. Ama kuşkumu yersiz, nedensiz sanmayınız;Bir şeyler oluyor içim görür görmez sizi;Güç katlanmak tutan nice şeye esenliğimi;Hem sevgiden de fazla bir şey bu şüphesiz. Yanlış anlamayın: bozgunluğumun şânı.Salt ele vermemektir bunu bilmelisiniz:Bilirim büyülerden sıyrılmak sanatını. Ama ondan kendimi savunamaz …

Devamını oku

Sonnet

Eskiden niceleri Bourgueil bahçelerinde,Adlarını kazdılar ağaçlara sevdiklerininNiceleri, yaldızında, yüce tavanlı Louvre’un,Burunları havada gülüp eğlendiler delice. N’oldu peki? Şimdi kim biliyor onları, kimse;Hepsi göçüp gittiler ardısıra birbirinin.Adlarını bilen yok bakın bugün hiç birininBunlar da yaşadı bir zaman demiyor hiç kimse. Her şey bu hesap. Marie, Cassandre, siz HelenaEriyip giderdi o canım tenleriniz toprakta,— Bir günlüktür saltanatı …

Devamını oku