Selem ağaçlarını mı, ordaki dostları mı andın ki birdenGözbebeğin kanlandı, gözyaşın aktı kırmızı kırmızı… Yoksa bir yel mi esti Kâzime yönünden;Yoksa Eden Dağı’nın üstünde, kapkaranlık gecede şimşek mi çaktı? Gözlerine ne oldu ki, “dur ağlama” desen coşar ırmak olur;Ya kalbine ne dersin, “yetiş huzur” dedikçe artar acısı gamı. Aşk gizli kalır mı kimseden, niçin aldatır …
Kategori: Çeviri Şiirler
Şub 23
Kırlangıçlar
Kırlangıçlar, ahır damları, dut ağaçları, incir ağaçları.İbriklerle kaya oyuklarına kırlangıçların suyunu döken yaşlı kadınlar.Kırlangıçlar, yüksek serin yaylalar, her dem yeşil ormanlar.Avluları geniş, eğri kemerleriyle hanlar, kervansaraylar.Dereler, göller, pınarlar ve derin kuyular.Ve nehir, sabah ve akşam vakti güneşin sarı ışıklarına boğulan Dicle nehri.Ve sularına batıp çıkan kırlangıçlar. Kırlangıçlar ve sesleri: viç viç viç viç.İnsana bir mucizeyi …
Şub 23
Omurganın Kavalı
Dumanlar içinde mavi olmayı unutan gökyüzü, paçavralar giyinmiş sığıntı gibi bulutlar, son aşkımla tutuşacaksınız bütün! Sevinç çığlıklarımla bastıracağım ordular gürültünüzü! Siz ki bir yuvanın sıcaklığını unutmuşsunuz, dinleyin ! Ve çıkın artık siperlerden: bitirmeseniz de olur savaşı.. Ne en korkunç dövüşlerin, ne de kan tüten yaraların en derini solduramaz aşk sözlerini! Bilmez olur muyum hiç sevgili …
Şub 23
İthaf
Dedikas Sabah geldi, tekmeleri ürküttü Sakin uykumu, beni halim saran, Uyanırken, sessiz kulübemde Giderken dağbaşı taze ruhumla; Şenlendim, her attığım adımla Yeni çiçeğe, dolu damlalarla salkan; Yeni gün yükselirken meftun, Ve herşey serinlendi, beni sevindirmek için. Ve ben tırmanırken, çayırlar çınarından belirdi Bir sis çizgi, çizgi yukarı. Savuldu ve değindi, etrafımı çevirdi, Ve büyüdü bedenimi …
Şub 23
Şiir
Ve zamanıydı… Gelmişti şiirbeni yoklamaya. Bilmiyorum, bilmiyorum nereden geldi, zemheriden mi yoksa bir nehirden mi. Bilmiyorum nasıl ya da ne zaman, sesler değildi, sözcükler değildi, sessizlik de değildi, fakat beni çağırıyordu bir cadde, gecenin dalları, ansızın başkaları, şiddetli yangınların arasından ya da belirsiz yüzümle oradan dönerken yalnız, dokunmuştu bana. Ne söyleyeceğimi bilemedim, ağzım bilmez isimleri, …
Şub 23
Bir Ses
İhtiyarlıyorduk, o bir dolu yaprak bense pınar, O az güneş bense derinlik, O ölüm bense yaşama bilgeliği. İstiyordum ki zaman alaycı olmayan gülüşüyle Fauna yüzünü göstere karanlıkta, Karanlığı taşıyan rüzgâr ese Ve kuytu pınarda sarmaşığın içtiği Derin suyu bulandırmak ola ölüm. Seviyordum, ayaktaydım ölümsüz düşte. Yves BonnefoyÇeviri: Oktay Rifat
Şub 23
Pencere
(Deniz kıyısında bir odanın penceresi önünde iki adam oturmaktadır. Görünüşlerinden uzun zamandır birbirlerini görmemiş iki arkadaş oldukları anlaşılır. Biri denizciye benzemektedir. Öbürü,susanı ise, denizciye benzemez. Yavaş yavaş gece inmektedir, Sessiz, menekşe ve kızıllık içinde bir bahar akşamı. Dingin denizin üzerinde gemilerin bordaları, halatları,direkleri ve evler çizgi çizgi yansımaktadır. Başlangıçta sıradan ve biraz yorgun bir ses:)Burada pencerenin …
Şub 23
İsmene
…Sanırım taşınmayacak kadarağır bir yüktür insanları yönetmek ve komut vermekSonunda da,herkes yönettiği neyse onunla yönetilir-herkese ve her şeye duyduğu o sınırsız kuşku dışında;sessiz madenden bir hançerdir bir kuşun gölgesininrastgele bir odaya girişibir akşam saatinde.Bu yüzden günbegün daha dazorbalaşır zorbalar.İnsanlar sizden korkmaya,size gereksinme duymayabaşladıklarında,hiç bilemezsiniz size neler hazırlarlar.Onun için ne yönetmeli insan,ne de yönetilmeli(bilmem bu nasıl …
Şub 23
Giden Bir Sevgiliye
Güçlü atların çektiği araban yola koyuldu,Kalbim daima seni takibedecek ve asla seni unutmayacak.Şimdi sen Batıya doğru giderken,Sana iyilikler temenni ediyorum.Ah sevgilim, senin gölgen olsaydım,Seni daha yakından takib ederdim.Fakat bir karanlık etrafı kapladı, gölgen uzaklaştı,Oh, günün aydınlığı içinden geç, bir daha görün. 5’ler Topluluğu-Adı Bilinmeyen Şairler (Çin) İ.Ö. II. Ve I. YüzyılÇeviren: Muhaddere Nabi Özerdim